Sabah olduğunu belli eden güneş, yüzüme vurmasıyla kendinden nefret ettirdi. Çarşafı çekiştirmeyi bırakıp banyoya ayağımı sürterek girdim. Günlük işlerimi hallederek çıktım. Dolabın karşısına bugün için birşeyler aramaya çalıştım. Dar şort, uzun lacivert pembe karisimi ve arkasında yazılar yazan tişört , pembe konverslerimi giydim. Saçlarımı yukardan meşhur topuz yaptım(Multimedya da var ). Gözlerime rimel sürdüm. Çantamın içine gerekli olanları koyup evden çıktım.
Taksiye bindim ve Thomas ve angelin evinin adresini verdim.
Her sabah para için angele bakıyordum ve bunun karşılığında gerçekten çok iyi para alıyordum. Yeni bir hayata başlamış gibi hissediyordum. İnsan olarak ama tek birşey eksikti. Tek bir kişi. Justin.
Taksiciye ücreti ödedikten sonra arabadan indim. Evin zilini çaldım.Thomas açacağını sanmışken angel kapıyı açmıştı. Hemen içeri geçtim ve angeli kucağıma alıp kapıyı kapattım. Etrafa göz gezdirdim ve görünürde thomas yoktu.
"Abin nerede tatlım?"
"Sen gelmeden 1 saat önceden çıktı. Seni aradı ama sen açmadım" hemen çantamdan telefonu çıkarım ekranın kilitini açtım. Durum çubuğunda 10 cevapsız arama , 3 tane mesaj vardı. Thomas beni bu kadar arayamazdı değil mi?
Angeli kucağımdan koltuğa oturttum ve eline oyuncak verip oyalanmasını sağladım. Cevapsız aralamaları açıp baktığımda 3'ü Thomastandı. Diğer 7 side tahmin ettiğimiz üzere Justindendi. 1 mesaj thomastan ve diğer ikisi justine aitti.Thomas işe gittiğine dair mesaj atmış ve az sonra olacaklardan olumsuz sonuç çıkarsa özür dilemişti. Anlamadım ne demek istiyordu ki? Justininkilere bakmak istemiyordum ama ellerim kalbimi dinleyerek mesajı açtı
Kimden: Kocam olacak sexi Justin
- Aramalarıma niye cevap vermiyorsun, seni çok merak ediyorum Mary! Lütfen telefonunu aç !"
Evet şu rehberdeki justinin adını değiştirmeliyim. Kocam olacak sexi justin yerine başka birşey olmalıydı ama ne ? Diğer mesaja baktım
-Sana telefonunu aç dedim. Hala açmıyorsen sen bilirsin. Bunu sen istedin
Ne diyor bu ? ilk thomas sonrada justin. Dediklerinden hiçbirşey anlamadım. Angele döndüm. Hala oyuncakları ile oynamakla meşgüldü.Bu saate kadar thomas angeli nasıl evde tek başına bırakmıştı ki? O böyle biri değil kardeşini evde yalnız bırakmaktansa işe gitmezdi.
" Aç mısın?" diye sordum ve kıvırcık saçlarını geriye atıp başını bana çevirdi.
"Hayır az önce yakışıklı bir abi bana yemek getirmiş. Hemde en sevdiğimden!" deyip küçük çığlık attı. Gülümsedim. Ama 'az önce yakışıklı bir abi'derken o kimdi?
Bir anda merdivenlerden ayak sesi geldi. Elimdeki telefonu yanıma bırakıp merdivene baktım. Beni tekrar bulmuş olabilirlerdi sonuçta yaşıyorlardı ve beni öldürmeden ölmeyeceklerdi. Ayakkabısının bir kısmını gördüm bunlar beyaz supralardı. Justinde supra giyerdi hep. Biraz daha inince düşük pantalon giydiğini gördüm. Justinde öyle giyerdi. Sonunda saçını görünce justin gibi saçlarını diktiğini gördüm. Bir dakika bu justin di peki onun burada ne işi vardı .
"Merhaba güzellik" tanrım bu eve nasıl girdi?
"Senin burada ne işin var justin?"merdivenlerden inip tam karşımda durdu.
"Karıma süpriz yapamaz mıyım?" say What ( mileynin ünlü say whatları :D)
"Ne karı-" angel sözümü kesti "Bana sizin evli olduğunuzu söyledi ve sen onun karısısın o da senin kocan." Tam karşı çıkacaktım ki son dediği şey ile itiraz etmedim "Evli olmanız beni mutlu ediyoooo" işte burdu susmamın nedeni.Gülümsedim ve mutfağa ilerlerken justine gözümle ' mutfağa' dedim. Mutfağa geçip dolaptan bir su çıkardım ve bir de bardak.Suyu doldurdum ve dudaklarıma götürdüğümde belimi saran iki çift el hissettim. Bu elleri belimde hisseymeyeli uzun zaman oldu. Özlemiştim. Derin bir çektim ve bardağı taşa koydum. Belimdeki elleri çekerek. Sandalyeyi çekip oturdum. Justinde oturunca konuşmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Backpack(Jiley)
FanfictionBazen hersey zorlasir ve biri sana iki secenek sunar. Secim yapmak zodunda kalirsin.Kalp mi , akil mi ?.....Ne kadar cok sevsemde , onun iyiligi icin gitmek vardir. Yolun ortasindayim, geri donmek var ama ileri gitmekte var...Kalbimi dinlemeli miyim...