Neden

7.7K 296 32
                                    

Wattpad'imde sikinti var, o yuzden bugun yayinliyorum bu bolumu de yayinlayabiliyorken...

Ayrica 5 gunde bir yayinlayacagim bolumleri. Toplamda 15 bolumdu zaten.

Ve ilgi icin tesekkurler ❤️

Keyifli okumalar.

"Ne demek dönmemek üzere, Ahu?" Öyle bir bağırmıştı ki korkudan titredi genç kadın. Yaptığı hatayı anlayan Mehmet, sakin olmaya çalışarak derin derin nefes aldı ve kollarındaki kadının sırtını usul usul sıvazladı. "O ne demek, Ahu'm? Kusurum mu oldu sana?" Sesi, öncekinin aksine yumuşaktı kadının kalbini tekletecek kadar, gözleri dolmuş, konuşmakla konuşmamak arasında kaldı Asu. Hem deli gibi konuşmak istiyor hem de tek kelime etmeden gidip uyumak...

"Hı, yavrum?" diyip uzun zamandır susan karısını teşvik etmeyi umdu Mehmet.

Sustuğu süre konuşma isteğini de alıp götürmüştü Asu'nun. Hem... İtiraf etmek bile yüzünün yanmasına sebep oluyordu ama şu an rahat bir yerdeydi.

"Söyle ki bir şeyler yapabileyim, güzelim?" Boşanmayı düşündüğü adama karşı arsız isteklerde bulunmak Asu'yu çıkmaz sokaklara sürüklüyordu sanki. İlk kez ona güzelim diyordu ve aptal Asu, salak salak sırıtıp "Güzelin mi? Güzel miyim gerçekten?" diye sormak istiyordu. "Aptal kadın!" diyerek kafasına vurmak istiyordu Asu, belki aklı başına gelirdi. Yutkunup geri çekildi.

"Mehmet..." Ne diyeceğini bilemediğinden bir süre durdu.

"Ahu'm..." Arada Mehmet böyle Ahu'm diyordu ya, Asu kendini o filmlerdeki kadınlar gibi hissediyordu. Öyle güzel, öyle değerli, mücevher gibi...

"Böyle olmuyor, ben yapamıyorum."

Mehmet ellerini tuttu sımsıkı ve baş parmağıyla okşamaya başladı. Ona bu kadar yakın olduğu anın, terk etmeyi düşündüğü an olması da ayrı bir şakasıydı hayatın. "Neyi yapamıyorsun? Ben hep yanındayım."

Başını iki yana salladı Asu. "İşe gidiyorsun. Akşam anca geliyorsun ve ben bu evde tek başıma kalıyorum. Tüm gün yalnızım, sen geldiğinde de..."

"Ben geldiğimde de ne?" Kaşlarını çattı Mehmet.

"Öyle işte..."

"Ne öyle işte, Ahu?" diye bağırdığında kendini geri çekmeye çalıştı ama Mehmet ellerini bırakmadı. "Özür dilerim." Omuz silkti. Bu olağan bir şeydi. Bir an bağırır ve sonra pişman olurdu Mehmet. İlk başta bir daha yapmayacağını söylese de tutamadığını gördükçe yalan söylemiş, Asu'ya karşı sözünü tutmayan bir adam olmamak için vazgeçmişti.

Kadının başını öne eğip uzun süre beklemesiyle konuşmayacağını anladı. Mehmet de anlıyordu onu, yalnız hissetmesin istiyordu ama ne yapabilirdi ki? Haftada mutlaka bir gün dışarı çıkarıyordu, arada sinemadan ayrı olarak yemeğe çıkıp geziyorlardı. Yaz tatilinde memlekete gittikten sonra en azından 5 gününü de baş başa gezmeleri için ayırıyordu. Daha ne yapabilir, bilmiyordu Mehmet. Dışarı çıkıp gezebileceğini söylese de tek başına çıkmıyordu Asu. Ne yapsaydı Mehmet?

Onu kaldırıp sandalyeye oturttu Mehmet ve yemeği hazırlamaya başladı. Üzüntüyle sanki daha da zayıflamış gelmişti gözüne. Asu kalkmaya yeltenince geri oturtmuş, kendisi halletmişti her şeyi. Zaten dünden kalma yemek vardı ve kendisinin hiç iştahı yoktu, olan yemek de Ahu'ya yeter de artardı bile.

Tabağı hazırlayıp önüne koyduğunda "Ye hadi." dedi sert sesiyle. İtiraz istemiyordu ama ona karşı kaba olmak da istemiyordu.

"Yemeyeceğim. İştahım yok."

Ürkek CeylanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin