"Eğer olacakları önceden bilebilseydiniz yine de devam eder miydiniz? Yoksa arkanıza bile bakmadan milenyum hızıyla evrenin en ücra köşesine doğru kaçar mıydınız? Ben tercih hakkımı birinci seçenekten yana kullandım. Peki ne mi oldu? Gelin de neler...
Lunars ve solars, buraya okumaya başladığınız tarihi bırakabilirsiniz...
♫ Hans Zimmer - Cornfield Chase
Giriş bölümü kitabın kurgusu açısından gerekli olduğu düşünüldüğünden sonradan eklenmiş bir bölümdür. Ana karakterin doğduğu gün anne babasının bakış açısından anlatılmaktadır. Eğer giriş bölümlerinde kafanız karışıyorsa ve bir an önce ana karakterin bakış açısına geçmek istiyorsanız bu bölümü okumak zorunda olmadığınızı bilmenizi isterim aykuşlarım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
─── · 。ﾟ☆: *.☽ .* :☆ﾟ. ───
On sekiz yıl önce...
Alethea Alanis, her şeyden habersiz huş ağacından beşiğinde uyumakta olan bebeğine bakarken alnı endişe çizgileriyle gerilmişti. Ay ışığının sevgi ile izini sürdüğü bebeğin aydınlık yüzündeki huzurlu gülümsemeyi gördüğünde bir an tereddüte kapıldı. Annesinin az sonra vereceği karar, küçük kızının hayatındaki her şeyi sonsuza dek değiştirme gücüne sahipti.
Calliah Lena Alanis gözlerini araladığında pembe dudaklarından agu benzeri sesler kaçtı. Minik Callie, annesine bakarken ışıltılı kahverengi gözleriyle mümkün olan en sevimli şekilde gülümsedi.
Alethea kızının ipek kadar yumuşak, yer yer hala kuru kanla kaplı olan gümüşi saçlarını okşadı. "Benim küçük Lena'm..." Yeni doğum yapmış genç kadın bebeğine bakarken göz pınarlarını yakan yaşları serbest bırakmak için yanağının içini dişledi. "Annen sana bunu yaptığı için gerçekten çok üzgün. Lütfen gerçekleri öğrendiğin zaman bana kızma ve her şeyi senin iyiliğin için yaptığımı anla güzel kızım."
Callie annesinin sesini dinlerken kaşlarını büktü.
"Sen çok özel bir kız olacaksın, Calliah Lena Alanis." Alethea bebeğinin kokusunu içine çekerek alnına küçük bir öpücük kondurdu. Bir damla gözyaşı ufaklığın yanağına damladığında, Callie gözlerini kırpıştırdı.
Nikolaos Isidore Alanis odanın kapısını tekmeleyerek açtığında, küçük Lena da korkuyla yerinden sıçradı. Nikolaos kucağında kuzgun karası saçları olan bir kız bebek tutuyordu.
Alethea bakışlarını kaldırdı, "Ailesi razı oldu mu?"
Nikolaos dudaklarını birbirine bastırıp başını iki yana salladı. "Hepsi malefic saldırısı sırasında öldürüldüler. Zamanında yetişemeseydim eğer Aurora Osborn'u da ailesiyle beraber katledeceklerdi."
"Onları masaya yatıralım."
Nikolaos ay sarayının kraliçesinin sözünü ikiletmedi. Alethea, dikkatle küçük Lena'yı beşiğinden alıp masadaki Aurora'nın yanına yatırdı. O sırada doğumhanenin kapıları açıldı. Kral ve kraliçe panik fışkıran gözlerle birbirlerine baktılar.
