𝐜𝐨𝐮𝐬𝐢𝐧 ↬ 𝐯𝐦𝐢𝐧 ✓

1.7

*

"Halıya kim sıçtı olum?"

Jungkook yerden yastıkları alırken halıda gördüğü siyah cıvık sıvı ile bağırmıştı. Toplanalı 1 saat bile olmamışken ev çoktan savaş alanına dönmüştü ve Başak burcu Jeon Jungkook'un temizlik sensörleri geldiklerinden beri çalışır vaziyetteydi. Temizlik bağımlısı değildi sadece evdeki bozulan düzenine karşı başlatmıştı bu savaşı.

"Çikolata olum o boka benzer bir tarafı mı var?"

"Jungkook yeşil toz çıkıyor ölüyor muyum?"

"Yettim Tae"

Koltuğun üstünden kayıp telefonu elinden almış, elindeki bütün cephaneliği düşmanlarım üzerine boşaltmıştı.

"Kahramanım"

Taehyung kollarının Jungkook'un omzuna sararken Jimin Hoseok'u tekmelemekle uğraşıyordu. Etrafta hissettikleri sessizlik ile bakışları birbirlerine dönmüş, Taehyung'un anlamsız bakışları ile birbine bakmaya başlamıştı Hoseok,Jimin ve Jungkook.

"Seokjin'i dolapta unuttuk"

Jimin hızlıca alt kata inerken Jungkook Seokjin'inin sinirlerini biraz olsun yatıştıracak formülü uygulamaya başlamıştı. Yarım yağlı sütün içinde küçük çikolata topları her zaman işe yarar. Hoseok ise belki repliklerini ezberlediği ama böyle durumlarda her zaman işe yarayan 'Aslan Kral'ı' açmış, son dakikaları olmaması için tanrıya dua etmeye başlamıştı.

*

Şimdi mi nasıl bir durumdalardı?

Hepsi bir koltuğa oturmuş, Taehyung Jimin ile Jungkook'un yarabantlarını sabitlerken Hoseok'ta elindeki sargıyı sıkılaştırıyordu.

Bu hale gelmeleri sadece birkaç dakika almıştı. Jimin dolaptan sinirle çıkan Seokjin'inin arkasından giderken takılmış kaşını yaralamıştı. Hoseok'ta Jimin'in acı dolu inlemesini duyunca hızlıca ona doğru ilerlemiş, elinde kahve hızlıca yine Jimin'e ilerleyen Jungkook ile çarpışıp hem kendi elini hemde Jungkook'un kaşını yaralamıştı.

Taehyung ise ortamın ne ara bu hale geldiğini anlamamış, şaşkın bakışları ile tek yaralanmamış insan olarak arkadaşlarına yardım etmeye başlamıştı. Seokjin ise halinden en mutlu olanıydı. Elindeki kasedeki çikolata toplarını yerken televizyondaki filminin keyfini çıkarıyordu. Hepsinin bakışları açılan kapıya dönünce içeriye giren ikilinin de şaşkın bakışları onlara dönmüştü.

"Noldu burada?"

"Grup yaptık kaçırdınız"

"Sert geçmiş gibi görünüyor"

"Hâlâ oturamıyorum, Jin Hyung sağolsun"

"Size seme olduğumu söylemiştim"

"Biraz daha geciksek kim bilir neler olurdu?"

"Hayırdır sizde mi grup yaptınız? Yarım saate geliyoruz dediniz 1 saat oldu"

"Namjoon'un annesi geldi de ayıp olmasın diye biraz daha duralım dedik"

"Kayınvalide ile de tanışılmış. Neyse gidin mutfağa yiyecek bir şeyler yapın, ceza olsun size"

"Emrederseniz paşam"

"Kediciğim desem?"

"Siktirip gitmen için 3 saniyen var Hoseok"