3.8 -Special Yoonseok-

819 65 14
                                    

*

"Yoon, Chaeryeong'u rahat bırak"

"Ama benim tokalarımı ağzına sokuyor. Onlar benim tokalarım"

"Kardeşinin önüne getirip durarsan tabi alır, Soobin, Beomgyu masaların kenarları cıss demedim mi size?"

Yoon ile uğraşmak zaten zorken evin nüfusunun bir anda ikiye katlanması ile Yoongi'nin işleri daha da artmış, sakin Yoonseok evi artık kaos ortamından farksız olmuştu. 2 saat öncede bebek bezi almaya gitmiş ve hâlâ eve dönmemiş Hoseok'ta onu bu savaşta yalnız bırakmıştı.

Yoongi ilerleyip oğullarından birini kucağına alıp beşiğine bırakmış, diğer oğlunu da yanına koyup elindeki büyük tarakla saçını taramaya çalışan kızının yanına ilerlemişti.

"Kelebekli tokalarını mı istersin yoksa çiçekli olan mı?"

"Chaeryeong'un saçındaki tokaları istiyorum"

"Ama onlar Chaeryeong'un"

"Banane onları istiyorum"

"Ama Chaeryeong'un tokaları kısa saçlar için minik Prenses Yoon'un uzun saçlarına o toka yakışmaz ki"

"Bunları kendi tokalarımı takıp onun tokalarından vazgeçmem için söylüyorsun dimi?"

"Yio"

Yoon aralarından en akıllıları olabilirdi. Yoongi küçük kızının her geçen gün onu şaşırtmasını o kadar seviyordu ki ve bir de şu üçüzler...

Oğlanlar beşikte ve Chaeryeong'ta yatak odasının yumuşak halısına yatmış, el ve ayaklarının tadlarına bakıyorlardı. Üçüne bakmak zordu ama eğlenceli bir deneyimdi. Hepsi birbirinden farklıydı. Chaeryeong en yaramazlarındandı. İlk doğan oydu ve diğerlerinden daha hareketli bir yapısı vardı. Soobin en uykucu olanıydı. Onu uyanıkken görmek zordu. Beomgyu ise en meraklıları ve en ağlak olanıydı. Kafasını ya da herhangi bir yerini vurar ve bir daha susmamak üzere ağlardı. Ağlaması hem Yoongi'nin kalbini acıttığı gibi diğer kardeşlerini de uyandırır ve onları ağlama seromonisine dahil ederdi. Küçük Yoon ise bu 3 kardeşinin neden bu kadar salak olduğunu düşünüp küçük boyu ve yaşı ile babasına yardımcı olmaya çalışırdı.

"Hoseok hangi cehennemdesin yine?"

Telefonunu eline almış, hızlıca kocasının numarasını tuşlamıştı. Marketlere ve şehir merkezine yakın oturmalarına rağmen Hoseok hâlâ ortalıklarda görünmüyordu ki garip olan herhangi bir mesajda atmamıştı.

"Bence babam bizi bırakıp gitti"

"Yoon, baban bizi bırakıp gitmez böyle düşünme tamam mı? O bizi çok seviyor"

"Sende bırakmazsın değil mi?"

"Hayır tabiki de sizi bırakıp nasıl yaşarım?"

Evet bu bırakma mevzusu Yoon daha 1,5 yaşındayken onu otobüs terminalinde unuttuklarında başlamıştı. Aslında Yoongi ya da Hoseok değil, onu orada bırakan Jungkook'tu. Küçük yaşta yaşadığı bu olay Yoon'da adeta bir travma etkisi yaşatmış, en ufak şeyde bırakma konusunu açar olmuştu.

"Ben geldim"

Hoseok'un neşeli sesi bütün evi doldurmuşken tanıdık sesi duyan üçüzler yerlerinden neşeyle tekmeler atmaya başlamışlardı. Hoseok'u daha çok sevdikleri ortadaydı. Hoseok elindeki 4 poşetle beraber yatak odasına ilerlemiş, poşeti kenara koyup yerdeki küçük bebeğini kucağına almıştı.

"Babayı özledin mi Chaenie?"

"Onun adı Chaenie değil Chaeryeong, çocuğa kimlik ikiletmesi yaşatma"

𝐜𝐨𝐮𝐬𝐢𝐧 ↬ 𝐯𝐦𝐢𝐧 ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin