3.9 -Special Namjin-

459 50 36
                                    

Arkadaşlar Life goes on, Blue & Grey ağlıyorum arkadaşlar Telepathy, Skit 😭😭 hepsi çok güzel STREAM LIFE GOES ON

*

Ağrıyan omzunu ovarak derin bir nefes aldı Seokjin. Bugün normalinden daha çok yorulmuştu ve tek planı eve girip uyumaktı. Tabi küçük kızları ve biricik eşi izin verirse...

Arabadan inmiş, artık soğuyan havalar ile montuna daha sıkı sarılıp televizyon ışığının aydınlattığı evine doğru ilerlemişti. Evin sessiz olması onu şüphelendirse de cebinden çıkardığı anahtarı ile ilerlemiş, kapıyı açıp içeriye girmiş, açık televizyon ve ortalıkta kimsenin görünmemesiyle şüpheleri artmış, yukarı kata doğru seslenmişti.

"Joonie?"

Merdivenlerden hızlıca üzerinde siyah kazak ve siyah kot pantolonla bir beden inmiş, gülümseyerek Seokjin'e ilerleyip dudağına uzunca bir öpücük kondurmuştu.

"Hadi hazırlan sevgilim, 8'de orada olmalıyız"

"Nerede?"

"Düğüne gideceğiz? Pazartesi dedim sana sende olur demiştin"

"Çok yorgunum Joon, inan ne düğün ne başka bir şey çekebilirim, hem kızlar nerede? Uyuyorlar mı yoksa?"

"Jungkook'lara bıraktım, bu gece tamamen bize özel olsun istiyorum dedim ya sana aradığımda"

"Unutmuşum, şu sıralar çok yoğunum biliyorsun"

"Bu gece sana iyi gelecek, inan bana, hem yarında izinliyiz ikimiz, yarını da dinlenmeye ayırırız olur mu?"

Seokjin kafasını olumlu anlamında sallayıp giyinmek için yatak odasına doğru ilerlemişti. Çantasını bir kenara bırakıp aynaya dönmüş uykusuzluk ve fazla kafein sonucu moraran göz altlarına bakmıştı. İşini seviyordu ama onu yorduğu aşikardı. Üzerindekileri çıkarmış, mavi pantolonunu ve turuncu sweetini giyip göz altlarını da fondöten ile kapatmış, aşağıya inip hala yorgun bedeni ile Namjoon'a sarılmıştı.

Namjoon ipeksi saçlara küçük bir öpücük kondurmuş, gitme zamanı gelince ikisi de evden çıkıp arabaya binmişlerdi. Düğün salonu ile evlerinin arasında 15 dakika gibi kısa bir yol vardı. Düğün salonuna vardıklarında ise beklemedikleri bir kalabalık onları karşılaşmıştı. Namjoon'un Teyzesi yeniden evleniyordu ve Namjoon bu kadar çok akrabası olduğunu daha yeni öğreniyordu.

"Bu kadar büyük bir ailem olduğunu bilmiyordum"

"Bence yarısı beleşe yemek için geldi"

"Bizde ondan gelmedik mi zaten?"

Seokjin kıkırdayıp Namjoon'un koluna girmiş, arka sıralarda oturup düğünün başlamasını beklemişlerdi. Küçük bir yere göre iyi dizayn edilmişti. Namjoon teyzesinin obsesif kompulsif bozukluluğu olduğunu söylediğinde şaka yapmıyordu.

Düğünün ilerleyen saatlerinde Seokjin biten çekirdek kabını yere koymuş, kırık sandalyede uyuyakalan Namjoon'a dönmüştü.

"Namjoon uyan, gelin gelmek üzere"

Namjoon yavaşça gözlerini açıp etrafta gözlerini gezdirmiş, nerede olduğunu anlamaya çalışmıştı.

"Gelin geldi mi?"

"Çocukları bile oldu ne diyorsun?"

"Ne?! Ciddi misin?"

"Merak etme gelini ve pastayı kaçırdın ama biricik kocan sana ayırdı, değerimi bil"

"Sen var ya adamsın"

Seokjin gülümseyerek yandaki pastayı Namjoon'a uzatmış, bulanan midesini umursamamaya çalışarak Namjoon'un omzuna kafasını koymuş, dans eden çifti izlemeye başlamıştı.

𝐜𝐨𝐮𝐬𝐢𝐧 ↬ 𝐯𝐦𝐢𝐧 ✓ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin