13. Bölüm: Neden O?

66 8 0
                                    

Damla'dan...
Derin hangi cehennemdeydi!! Koray telefonlarını açmıyor, Derin evde yok?! Tek çare Rüzgar'ı aramaktı. Lanet olsun!!
Çalıyor..
Çalıyor..
Çalıyor..
Sende açmada tam ols-
"Alo?"
"Rüzgar Derin eve gelmedi ve ne Koray ne de Derin telefonlarını açmıyor! Yardımın lazım!!" biraz bekledi ve konuşmaya başladı;
"Tamam bekle evde misin?"
"Evet."
"Hemen geliyorum." deyip yüzüme kapattı. Tanrım aklıma öyle şeyler geliyordu ki bunları silmek için herşeyimi verirdim.
Kapı kırılırcasına çalınırken koşarak açtım. Rüzgar'ın gözleri kıpkırmızıydı. Koraylar için ağladı desem yeni değildi. Acaba bizim için mi ağlamıştı? Herneyse..
Aniden üzerime atladı. Omzum ıslanmaya başlamıştı. Sırtını sıvazlamaya başladım. Ne yapabilirdim ki? Yanaklarımın ıslaklığını fark edene kadar ağladığımı bilmiyordum.
"Ne yapacağız?"
"Bilmiyorum. Ben Derin sizde kalıyor sanıyordum."
"Bende Koray sizde kalıyor sanıyordum."
"Lanet olsu-" diye bağıracakken telefonum çaldı. Arayan Derin'di şükürler olsun!!!
"Alo? Derin hangi cehennemdesin?"
"Hey sakin ol. Kardeşin iyi fakat sen tarif ettiğim adrese gelmezsen kötü olabilir." ardından iğrenç bir kahkaha attı.
"Ne? Ne istiyorsun? Onu bırak ne istersen yaparım! Ama o olmaz!"
"İşte istediğimizi yap diye onu getirdik ya. Seni daha akıllı sanırdım. Cık cık cık beni yanıltma küçük kız."
Tamam işler çığrından çıkmaya başladı. Rüzgar bana soran gözlerle bakıyordu.
"Liseliler sokağının arkasındaki boş depo." deyip yüzüme kapattı.
Birazcık sustum. Ağzımdan kelimeler dökülmüyordu. Hayır onu kaybedemezdim. Rüzgar'a herşeyi anlattım ve arabaya binip oraya gittik. Liseliler sokağına park etmiştik. Banktaki uyuyan sarhoşlardan olmayı isterdim. Herşeyden habersizler. Yalnız fakat mutlular. Bir dakika! O Koray değil mi?!
"Koray! Abi kalk ne arıyorsun burda??" diye bağırdım.
"Derin!" diye sayıklamaya başladı. Şimdi çok ciddiyetsiz olacak evet ama Türk olmak bunu gerektirir sözünün arkasında durarak Koray'a bir tokat yapıştırdım.
"Ya napıyosun kızım of başııııaağğm!!"
"Koray boşver başını. Derin nerde?"
"Ya biz seni bulmaya geldik buraya sonra Derin seni gördü yanına gelirken biri onu çekti ve bayılttı. Peşinden bağırarak koştum ama sonrasını hatırlayamıyorum." Ahh hepsi benim yüzümdendi. Aptal triplerim sayesinde herşeyi mahvettim.
Hemen depoya koşmaya başladım. Vardığımda soluk soluğaydım. İçeri girdim. Gözlerim Derin'i bulunca ona doğru koşmaya başladım. Neden o? Ben değilde neden o?
Kollarındaki ipleri çözdüm ve bağırmaya başladım.
"Bırakın onu cidden ne isterseniz yaparım ama onu karıştırmayın. Gerçekten her istediğinizi yaparım!!"
Arkadan gelen fısıltılar sonrasında yerdeki gölgeyi gördüm elimde bir şey vardı ve elbette beni bayıltmak için vuracaktı. Ne bekliyordum su getirmesini falan mı? Hemen geri çekildim ve adamın karnına diz geçirdim. Tamam belki karnının altı da olabilir. Adam yerde kıvranırken Derin'in iplerini çözmüştüm kolundan çekiyordum fakat bir kız olarak cidden zordu. Bir süre sonra polis sirenleri duyulunca bütün adamlar arka kapıdan koşmaya başladı. Derin'i oradan çıkarmaya çalışırken Rüzgar ve Koray yanıma geldi. Biri Derin'i kucaklamış götürürken diğeri benim yürümeme yardım ediyordu. Polisler içeriyi doldurmuştu. Tanrım tam zamanında yetişmişlerdi. Derin çok ağır bir şekilde baygındı. Ben zaten panikten ne yapacağımı bilemez haldeydim. Hala gözümden yaşlar akarken Rüzgar'ın kokusu burnuma doldu. En son hatırladığım başımı göğsüne yaslayıp,
"Geçti.." demesiydi.

***
Herkese iyi okumalar :)) Oy ve yorumlarınız için teşekkürler :))

Siyah ve BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin