6. Bölüm: İşte o Cumartesi

70 10 0
                                    

Derin'den...
Sabah olmuştu.Ama bi şey eksikti sanki. Evet evet bir şey eksikti ama ne? Damla? Damla neredeydi? Saat kaç olmuştu? Bugün günlerden.. CUMARTESİ!!! Bugün Damla, Rüzgar, ben ve Koray buluşacaktık! Ve bir de kötü haberim var saat 12 olmuştu ve 11 deki buluşma için daha yatağımdan kalkmamıştım. Hatta daha kötüsü Damla beni beklemeden çıkıp gitmişti. Bunu bana nasıl yapabildi!? Of zaten geç kalmıştım bunları mı düşünecektim ben. Hemen yataktan fırladım tam yere basıcaktım ki aşağıdan bir şey ayağımı tutup "Sakın üstüme basma boğarım!" Dedi. Bu Damla'ydı. Gitmemişti peki yerde ne işi vardı? Ben sormadan o cevapladı "Tam 2 dakika önce yataktan düştüm sen de o sayede uyandın zaten ama saate bakmaya cesaret edemedim geç kaldığımızın farkındayım!" Hemen kalktık yataklarımızı topladık giyindik ve süslendim. Evet Damla yine siyah giyinmişti. Herneyse dışarı çıktık. Zaten bizim evin önünde bulaşacaktık. Çıktığımızda Koray ve Rüzgar -zaten en yakın arkadaş ve ev arkadaşı oldukları için- kapının önündeydi. Hayattan bezmiş bir halleri vardı. Gülmemek için kendimi zor tuttum. Fakat bizi görünce gülümsediler cidden samimiydi. Tabi bizde salaklık yapmadan gülümsedik. İşte o klasik konuşmalar diyaloglar oldu sonrada kafeye gitmeye karar verdik.

Masaya oturduk ve bir şeyler söyledik onların gelmesini beklerken bizde birbirimizin telefon numaralarını aldık. Artık gece gündüz mesajlaşıp konuşabilecektik. Çok heyecanlıydım. Taki o ana kadar. Bir anda Arya -
kısaca sarı- içeri daldı ve Koray'a bağırmaya başladı. "Hani bugün beraber takılacaktık yarım saattir bekliyorum!" Dedi. Ben şokta tabii. Herkes bakakalmıştı. Koray dahil. Koray bir anda kahkaha atmaya başladı. Herkes de olayı anlamaya çalışıyor olduğu için hiç tepki verilmedi. Koray kahkaha atmayı bırakıp ukala bir tavırla "Ya kızım belamısın ya o diğer cumartesi!" dedi. O an herkes gülmeye başladı. Arya yerin dibine girince yanındaki diğer tikilerde -Hayal, Ada, Bahar- hemen devreye girip Arya'yı sakinleştirdiler. Ben güldükçe Arya ve sürü sinir oluyordu en sonunda Bahar "Gel ben sana kitap öneriyim Arya kitap okuruz hava çok güzel sen bunlara takılma" dedi ve tabi o sırada Arya, Bahar'a 'Ne kitabı? Ne saçmalıyorsun?!' bakışlarını attı ardından beraber gittiler. Biz de arkalarından kahkahalarla güldük.

Ne kadar haftaya buluşacaklarını öğrendiğim için üzülsemde onu yargılayamazdım. Neden buluşacaklardı ki? Herneyse... Sokaklarda öylece gezerken Koray sessizliği bozdu.
"Bence sinemaya girmeliyiz! Boş boş sıkılacağımıza." dediğinde "Peki tür seçin." dedim.
Rüzgar ve Damla aynı anda "Korku!" dediler.
"Peki o zaman." deyip samimi bir şekilde gülümsedim. Ve önünde durduğumuz sinemaya doğru ilerledik.
Erkekler biletleri, biz ise atıştırmalıkları almıştık. Yanlarına gittiğimizde hemen salona soktular. Ve biletlerimizin sırasıyla; Rüzgar, Damla, ben, Koray olduğunu fark ettim. Aman ne tesadüf (!). Oturduğumuzda film başlamak üzereydi. Bu tür filmelerden çok korkardım. ÇOK! Ve korktuğum zaman yaptığım şeyi anlamam uzum sürerdi.

İlk korku anında Damla ve Koray'a, fakat daha çok Koray'a yapıştığımı fark edip geri çekildim. Koray ise sırıtıyordu. Damla'da... Lanet olsun bense kızarıyordum. Bir çocuğun üstüne çıkmadığım kalmıştı.

Benim Koray'a yapışmalarım, baş karakterin çığlıkları ile film bitti. Dışarı çıktığımızda havanın kararmasına daha vardı. Starbucks'a oturup kahve içtik. Starbucks'ın kahveleri kalp ben... Herneyse saçmalıyorum. Çıktığımızda, Koray ve Rüzgar bizi eve bırakıp evlerine gittiler. Zaten çok yakın oturuyorduk. Camdan bakınca evlerini görebiliyordunuz. Hatta tanıştıktan sonra okula birlikte gitmeye başlamıştık. Okul artık daha az cehennemimsi oluyordu. Cehennemimsi hımm ben ve kelimelerim... Alışın.

Eve girdiğimizde banyo, kız sohbeti, kitaplar, dersler zaman çabucak geçti. Damla o kadar konuşmasa da konuşuyorduk işte. Hala dışarıda hiç konuşmuyordu. Fakat bizimle konuşuyordu. Biz derken Koray, Rüzgar ve ben.

Saat çok geç olmuştu. Fakat hiç uykum yoktu. Sanırım daha oturabilirdim çünkü okul yoktuu!
"Ben yatıyorum. Saat çok geç olmuş zaten. Hadi iyi geceler." Damla'nın sesiyle düşüncelerimden arındım.
"Sana da." deyip sıcak bir gülümseme takındım. Damla gidince telefonda bir şeyler karıştırmaya başladım. Saate baktığımda fazla geç olduğunu gördüm. Bugün sabahlarsam bir şey kaybetmezdim. Evet bugün çok sabahlamalık bir gündü. Ne saçmalıyorum ben?

İçeriden sesler gelmeye başladı. Aklıma korku filmi gelince tırsmadım değil. Tamam çok tırstım. Acaba Damla uyumuş mudur? Tabi ki uyumuştur! O yattıktan sonra saatler geçti. Herneyse sese odaklandığımda ilk önce şaşırsamda bu oydu. İçeride ne oluyordu?

***
Arkadaşlar yeni bölüm hemen gelecek çok önemli şeyler olacak yeni bölümde. Oy ve yorumlarınız için teşekkürler. İyi okumalar :))

Siyah ve BeyazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin