8 ¤ BÖLÜM ¤

20K 971 92
                                    

Merhaba kuzucuklar. Beğenmeniz dileği ile yazdım. Seviliyorsunuz.

Bölüm şarkısı = Gabrielle Aplin - Salvation.

_____________________________________ :D

Bir süre zarfında olaylar hızla gelişip durmuştu.  Daha 18  gireli yeni olmuşken karşılaştığım bu durum hiç de adil değildi.  Ailemi seviyordum ve onlarda beni seviyordu. Tek kardeş olmamda işime geliyordu açıkçası. Sürekli arkadaşlarım ortalığı karıştıran, ispiyonculuk yapan ve sürekli kavga ettikleri kardeşleri olduğu için söylenip dururlardı.Özelliklede Senem. Bu yüzden şanslıydım tabi bana göre. Ama ilerde hala veya teyze olamayacak olmam birazda olsa üzücü.
Ama dert değil , heleki şu an şu olaylar içerisinde hiç değil.

Ailemin durumu kötü değildi ama zenginde sayılmazdık  . Yani ortadaki ince çizgideydik. Ailemin hep sıcaklılığı ve sevgisini hissettim ama şimdi onları belki göremeyecek olma ihtimali  beni fazlasıyla üzüyordu.

Ama bana hala 5 yaşındaki çocuk gibi davranmaları sinirimi bozmuyor değil. Tabi artık davranıyorlardı demem mi gerekiyordu. İçin burkulmuştu.

Genelde bu yüzden annemle tartışırdık ve babam genelde benim tarafımı  tutardı her ne kadar dik başlı olsamda beni savunurdu. Şuan burda olsalar naparlardı bilmiyorum , çünkü bende istemsizce olsa da nereye götürseler  oraya gidiyordum.

Ailem duysa senin bize mi garezin vardıda bunca zaman ! Her daim dik başlı ve asiydin derlerdi. İçimdeki Şara burukça gülümsedi. Her ne kadar  mükemmel bir aileye sahip olmasam da onların olmaması değil düşüncesi bile her zerreme ayrı bir depremdi.

Düşüncekerimden karşımdaki adı Oğuzhan olan sistem yöneticisi olduğunu söylen Oğuzhan beyin söylediği şeyle dikkatimi o yöne verdim.

Bana oturma mı söylediği yeri işaret parmağıyla gösterdi ve kendiside karşındaki koltuğa oturdu.
Ben söylediğini yapıp otururken bir anda öksürdü ve bana dikkatli bir şekilde baktı.

" Sizi dinliyorum. " Bakışlarımı gök mavisi gözlerine çevirerek konuştum. Gözlerinde derin mavi halkalar vardı sanki. Fakat her ne kadar masum biri gibi gözüksede onda beni huzursuz eden bir şeyler vardı. Sanki zoraki bir sevecenlik gösteriyordu ve amacı gösterdiğinden çok daha farklıydı.

" Ah sabırlı ol yavrum. " dedi ve tebessüm etti. Hiçte içime işlemeyen zoraki bir tebessüm. Ondaki bir şeyler beni her saniye daha da sorular havuzuna atarken gözlerimi tavana diktim ve düşüncelerden uzaklaşmak , sakinleşmek adına içimden geri doğru saydım.

Bu hep işe yarardı ! 10..9..8..7..6..5..4..3......

" Bana dişleri gösterir misin yavrum."

Kulaklarımdaki halkalar Oğuzhan beyin sesini beynime iletirken sanki yetersizdi. Saymayı kesip aval aval oğuzhan beyin yüzüne bakarken o gayet ciddi bir duruşla bana bakıyordu.

" Nasıl nasıl... ? " dediğimde Oğuzhan bey tuhaf bir bakışın ardından gülümsedi.

" Dişlerin diyorum yavrum , dişlerin. Vampir dişlerini göster bana. " dedi ve kendi dişlerini gösterdi. Ardından üst ve alt köpek dişleri yavaşça büyüdü ve kutuptaki buz tutan su çubuğu kadar sivri ve parlak dişleri ortaya çıktı. Şaşkın ve korkudan oturdum koltukta iyice sinerken , bedenimin bir sıvı haline gelip buradan yok olmak istedim.

Benim ürkek bakışlarıma karşılık , sivri ve korkutucu olan dişlerini geri çekti. O dişler sanki her şeyi parçalayabilirmiş gibiydi. Derin bir nefesi içime çekerek sakinleşmeye çalıştım ve oturduğum yerde doğrulup dik oturdum. Ne olursa olsun dik durmalıyım.

BİR ÇİFT KIRMIZI GÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin