2 ¤ BÖLÜM ¤

34.9K 1.3K 114
                                    


BÖLÜM ŞARKISI = Broods- sleep bayb sleep.

Bölüm düzenlenmiştir. İyi okumalar :)))

...........................................

Ayna gördüğüm şey,

Bir çift kırmızı gözdü....

Gördüğüm ve tüm hücrelerimde hissettiğim bu şeye inanamıyorum. Ellerim birbirine girmişti. Ensemde biriken teri hissedebiliyordum. Saç diplerime kadar büyük bir karmaşanın içindeydim ve ne yapacağımı , nasıl davranacağımı bilemiyordum. Büyük bir yumruyu boğazımın gerisine attım. Adlandıramadığım duygularım dalga dalga üstüme geliyordu sanki. 

Gözlerimi yumdum ve kendime bir süre tanıdım. Gözlerimin önüne düşen kuklalar misali sıluetler belirdi. İzlediğim filmlerdeki doğa üstü tüm olaylar beni etkilerdi fakat bu çok başkaydı. İzlediğin filme kendini kaptırır ve hissettiğin o macera dolu an gibi değilde korku filminin ortasında imişim gibi hissediyordum. Ve bu benime bu  belirsizlik çok fazlaydı.

Böyle bir şeyin  başıma gelebileceğini nereden bilebilirdim ki !

Böyle bir şeyin mümkün olabileceğinden haberim bile yokken ve daha ne olduğunu , nasıl olduğunu bile bilmezken sabah kalktığımda bu halde olabileceğimi nereden bilebilirdim ! Sanki biri beynimin içindeki damarları sıkıştırıyordu. Şakaklarımı avuç içlerim ile sıkıştırdım. Ama dokundukça artan bir ağrı vardı bedenimde.
Beynim ile hala çelişen bedenimin arasındaki savaşın en kazı altında kalacaktım ve bunun sonu beni nasıl etkileyecek hiçbir fikrim yok.

Ben her şeyin izlediğim filmlerden ya da okuduğum kitaplardan etkilendiğim için bir rüyadan ibaret olduğunu düşünürken-

Bir çift kırmızı göz ...

Zihnimin içindeki dönen sorular bedenimi daha zorlarken , yapabileceğim bir şey aradım.

Ne olacak şimdi ! Ne yapmam gerekiyordu ? Derin bir nefesi ciğerlerime bahşettim fakat mantığım kuytu bir köşeye çekilmişti.   Bu saçma ve bir anda gelen adlandıramadığım şey bedenimi ele geçiriyordu. Ve bu damarlarımı kurutan yavaşlıkdaki değişim ellerime ölü toprağı sunmuştu sanki. Ve  daha güneş bile doğmamış bu gecenin karanlığında ,  kendime aydınlık bir kapı arıyordum. 

Gözlerim karanlığa inat net bir şekilde gözüme değen saate odaklandı. Saat 04:15 gösteriyordu. Aklım yoluna girmek istercesine evde olan  annem ve babamı buldu. Henüz uyuyorlardı . İçinde olduğum durum , onların uyku hallerini fırsat bildi fakat düşünme yetim benden çok uzaktı ve harelerime kadar işleyen bu korkuyla ne yapabilirdim. Tırnaklarımı saç diplerime bastırdım ve düşünmeden odamdan dışarı çıktım. Odamın tam karşısında olan merdivenlere yöneldim ve parmak uçlarımda merdivenlere tırmandım. Ayaklarımın altından kayacak gibi hissettiren ahşap kaplamadan olan  merdivenlerden gözümü aldım ve işlemeli korkuluklara tutundum. Merdivenlerin sonuna geldiğimde durdum ve kirpiklerimin birbirine değmesine müsaade ettim. Yapabilirdim. Solumda kalan odada uyuyan bedenlerin sahibi benim ailemdi. Bana yardım ederlerdi. Bana yol gösterir ve bu uçurum rüzgarından korurlardı. 

Kararsız ve bilinmezliğe doğru adımlayan adımlarım kapının pervazında durdu ve aralıktan geçmişime baktı gözlerim. Ailemin huzurlu uykuları içimi dağlarken , kapıyı usulca araladım. Odanın içine yabancıymışım gibi hissettiren havasını aldırış etmeden annemin yanına usulca ulaştım. Kumral ve dalgalı saçları yüzüne gelmişti. Babamın sırtı odanın camı tarafına dönüktü ve nefes  alış verişlerini duyabiliyordum.  Bakışlarımı annemin yüzüne çevirdim ve uzun ellerimi yüzüne götürdüm. İçimden son dokunuşummuş gibi hissettiren burukluğu odadan kovdum. Elim saçlarını çekmek istercesine saçlarına değerken , parmak uçlarım annemin dolgun elmacık kemiğine deydiği anda istemsizce gözlerim yukarı doğru kaydı. Bedenime çarpan acı ile afalladım ve derin nefesin ardından acı  büyüdü , büyüdü ve boğazıma birikti sanki.  Ne olduğunu kavrayamayan ben içimde uluyan kurtların vahşiliğini taşırcasına hırladım. Vücudumu kaplayan bu hazza anlam veremesem de dilim damağıma yapışmışcasına sızladı. İçimde körpecik bir tohumdan büyüyen bir haz dudaklarım arasından hızlı bir nefes aldırdı.  Yüzüm istemsizce anneme daha da yaklaşırken boğazımdan firar eden hırıltıya mani olamadım. Dudaklarımın aralığı giderek artarken diş etlerime vuran sızı ile dona kaldım. Köpek dişlerime vuran ağrı , gözümün önünde patlayan  şimşek edasıyla beni sarstı. Avuç içlerim karıncalanıyordu. Bedenimin içinde kurtulmak isteyen bir canavarın dışa vurumu gibi bedenimi ter bastı.  

BİR ÇİFT KIRMIZI GÖZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin