Merhaba kuzucuklar :D İyi okumalar dilerim.
Bölüm şarkısı = Jojo - Say Love /// Justin Bieber - Lİfe Is Worth Living
________________________________________________________________________
'' Tamam ! '' artık gına geldi.
'' Tamam dedim ya Can tamam ! Eylül ve Willow'un yanından ayrılmayacağım ve sende yarım saate babanın yanına uğrayıp beni tekrar göz hapsine alacaksın. Oldu mu ? Anlamış mıyım ! '' diye göz devirdim. Can biçimli kaşlarını daha da mümkünmüş gibi çattı ve '' Hayır anlamamışsın seni kıt kadın ! '' dedi ve beni belimden tutup sert bir şekilde kendine çekti. Daha hızına alışamadan dudaklarıma sert bir öpücük bıraktı. Bu sert hareketi hem hoşuma gitmiş , hem de verdiği uyarıyı belli etmişti ! Geri çekildi ve yalnızca dudaklarının sert olmadığını belli eden bir bakış atarak '' Şimdi anladın ! '' dedi ve vampir hızı ile yanımdan uzaklaştı...
Dudaklarıma bıraktığı sızı ile ayaklarımı sürüyerek bizimkilerin yanına gittim. Can yanımdan gidince yine yalnızlık matemlerine düşüyor ve kendimi onunla geçirdiğim her anın hülyasına bırakıyordum.
***
'' Lan içim daraldı ! Hafakanlar bastı artık ! '' dalmış olduğum bakışlarımı Erenin sitemin kelimelerine aktarışı kurtardı.
Ne kadar oldu bilmiyorum ama bir süredir böyleydik. Yani ben artık bizim grubun mekanı olan kan mutfağında bizimkileri bulup yanlarına oturduğumdan beri biz kızlar üçlüsü olarak hepimiz böyle idik. Tabi Erende doğal olarak bu durumdan yakınıyordu.
'' Kızlar artık şu melankoli ruh halinden çıkın ve harekete geçin ! Daha ne kadar böyle sürdürebileceğinizi sanıyorsunuz ? '' dedi Eren olgunluğunun verdiği kelimeleri ile bize yol göstermeye çalışırken. Haklıydı ! Sonuna kadar haklıydı. Eksi hayatımın bana kazandırdıklarına sahip çıkamamıştım. Ailem bildiklerim şuan yoktu. Dostlarım yok ! Şimdi ise her şeyden daha farklı bir aileye sahiptim. Tamam , belki bir anne veya baba figüranı yoktu bu oyuncu kadrosunda ama dertlerimi anlatabileceğim , dostlarım vardı.
Fakat ne olursa olsun su götürmez bir gerçeğin ev sahipliğini yaptığı bu bedenin bir sahibi , bu kalbin bir mührü vardı. Bu bedenin her hücresi ile taptığı bir adam vardı. Güçlü olmalı , sahip olduğum her şey ile sevdiklerime sahip çıkmalıydım. Güçsüzlüğün , elimden aldıkları yeterince geçmişime yara açmıştı. Artık yaralara değil sevdiklerime yer açmak , onlara sevgim ile merhem olmak istiyorum.
Susuzluğun tende bıraktığı bu çoraklıkta kimseyi katletemezdim. Benim için çorak yolları göze alan sevdiklerime şimdi ben yardım etmeliydim. Yoksa Willow kafayı yiyecek , Eylül ise Canın gazabından Erene bir şey olacak diye her saniyesini , korku ile geçirecekti. Benim dostlarıma yardım etmem ve Cana verdiğim sözü tutarak Eren ve Willowu Cana anlatmalıydım. Aksi taktirde ölümün kolsuz gezen rüzgarı bizi tek tek , yüzde şeytani bir gülümseme bırakacak denlikte gülüşü ile dipsiz uçurumdan savuracaktı.
Hızla başı eğik olan dostlarıma ve yüzünü ekşiten Erene döndüm ve kararlı bir tonda '' Madem öyle artık harekete geçeceğiz ! Biz güçlü ve ne istediğini bilen vampirleriz. Burada boş boş geçecek zamanımız yerine harekete geçmenin ve hayatımızı ele geçiren bu kör düğümün halatını kesmeye başlamalıyız ki sonu gelsin. Sevdiklerimiz için yapmalıyız. En azından sevdiklerimiz için ! '' dedim ve bana şaşkın nidalar atan dostlarıma aldırmadan sandalyemin tiz çığlığı ile ayağa kalktım.
'' Nereye ? '' diye güçsüz sesi ile soran dostuma baktım. '' Zorluklarla yüzleşmeye ! Yalan yok , oyun yok , gizli kalan hiçbir şey yok ! Buna ilk önce Eylül ve Eren ile başlayacağım. Size yardım edeceğim ! '' dediğimde Eylül hızla ayağa kalktı ve '' Ya Erene bir şey yaparsa ! '' dediğinde Eren sesli bir küfürü savurdu ve oda sandalyesini kaydırarak ayağa kalktı. '' Yeter Eylül ! Beni küçümseyip , güçsüz bir ucubeymişim gibi davranmayı kes ! Ben kendimi korurum ve ona gerekirse karşılığını da veririm. Ama artık benim için değil , birazda bizim geleceğimiz için endişelen. Lanet olsun ki seni seviyorum ve o cani bunu görecek ! Çünkü oda aşkı yaşıyor , tadıyor. Zehrinin geçen her gün kanına işlemesine izin veriyor ! '' dedi ve sertçe yutkundu. Bu sözlerini özgür bıraktığı için yarı huzur yarı huzursuzluk bırakan bir yutkunma idi.
