Abimle birlikte eve kadar yürüdük. Binanın önüne gelince durdum. Abim destek olmak istercesine elimi sıktı. Birlikte binadan içeri girip asansöre bindik. Evimizin kapısının önüne gelince durdum ama abim beni beklemeden zile bastı. Kapıyı ağlamaktan sişmiş, kızarık gözlerle annem açtı. Onu öyle görünce içim cız etti. Annem sonuçta o benim öz ya da üvey. Sonuçta bu yaşıma kadar bana annelik nedir en derinlerinde hissettiren kişi o. Kıyamam ki ağlamasına. Hem anne olmak için illaki doğurmak mı gerek? Hayır. Anne olmak için doğurmak değil koşulsuz sevmek gerekir, şevkat gerekir ve bu onu çok iyi yapmıştı. Hemen gidip boynuna atladım. O da bana sıkıca sarıldı. Ağlamaya başladık. Tabi ki benim öküz abim bu güzel ortamın içine etti."Yav bu ne vıcık vıcık. Ağaç oldum burada beklemekten. Hadi beni de sarılmanıza alsaydınız neyse de. Olmuyor böyle." Bu öküz ama tatlı öküz ya. Annem "Geç hadi eşşek seni" diye abimi ve beni içeri aldı.
Babam salonda öylece oturmuş sadece duvara bakıyordu. Onunda gözleri kızarmıştı. Ağlamış belli.
Biz babamla daha yakınız. Hani kızların ilk aşkları hep babasıdır derler ya benim de öyle ve ben onun ağlamasına dayanamam. Babamada hemen koşup sarıldım. O da ağlamaya başladı geri çekilirken "Kızım bak biz sana söyleyecektik ama senin üzülmeni istemedik. Düzenin bozulmasın,moralin bozulmasın,bu boncuk gözlerden diye söyleyemedik. Çok çok özür dileriz güzel kızım. Ama bil ki sen bizim daima kızımızsın." dedi gözünden bir kaç damla yaş akarken. Hemen o göz yaşlarını silip" Ağlama babam ağlama. Erkekler ağlamaz. Hem ben sizi affettim ki. Ben size nasıl kıyarım. Asıl ben özür dilerim size öyle bağırıp çekip gitmemeliydim. Hala kzınızım değil mi? "diye sordum yalvaran gözlerle. Anne ve babam da hiç beklemeden bana sarılarak karşılık verdiler.? Abim de" Bensiz sarılma! Kınıyorum sizi sevgili ailem. "Gülerek o da geldi sarıldı. İşte biz buyuk. Her şeye rağmen kopmayan, sıkı sıkı kenetlenen bir aileydik.
Annem" Hadi gidin elinizi yüzünüzü yıkayın. Sonra da hep beraber yemek yiyelim. "dedi. Biz de hemen odalarımıza geçtik. Üzerimizi değiştirirken telefonuma bildirim geldi.Bilinmeyen Numara :
Bu mutluluğun kısa sürneyeceğine emin olabilirsin :)Bilinmeyen Numara :
Mutluluğunun tadını çıkar bence Asenacım...Asena:
Bu mutluluğu bozamayacağını biliyorsun demi.Asena:
Elinden geleni ardına koyma!Bilinmeyen Numara :
Göreceğiz...Onun keyfimi kaçırmasın tabikii izin vermem. Hemen elimi yüzümü yıkayıp mutfağa gittim. Annem mükellef bir sofra hazırlamış. Canım yaa. Hemen gidip yanağına sulu bir öpücük kondurdum. Bir de en sevdiğim yemeği yapmış ;nohut, pilav, turşu, salata dörtlüsü. Ben öyle ay şu kokar, ay yok ben onu yemem bunu yemem diyenlerden değilim.
Ailecek keyifli bir yemek bu zamana kadar önemsediğim bir şey değildi. Hatta ben genellikle yemeklerini tek başıma yemeği tercih ediyorum ancak ailecek yediğimiz yemeklerin önemini şimdi anlıyorum.
Yemekten sonra ailecek bir film keyfi yaptık. Tabi ki benim o çok akıllı (!) abim filmin en güzel yerinde ortaya saçma sapan bir konu atarak filmin içine etti. Geç olduğundan odalarımızda çekildik. Yatmak üzereyken abim odama dan diye girdi.
"Öküzz! Burası bir genç kız odası. Ne diye dan diye giriyorsun lan!?"
"Ne çok konuştun be. Az sus motorun soğusun." İçimdeki göz devirme isteğini zarzor bastırarak:
"Ne var. Niye geldin?" "Senle bir şey konuşacağım, izin verirsen." şaşırdım. Çünkü abim ilk defa izin istedi. Kafamı olumlu anlamda salladım.
Yanıma gelip yatağıma oturdu.
"Güzelim kafana takmıyorsun demi, bugün ki olanları? Çok saçma şeylerdi olanlar."
"Hayır abi. Geçti gitti açmayalım bu konuyu. Ama aklıma takılan bir konu var."
"Neymiş o konu?"
"Ben biyolojik babamın hapiste olduğunu öğrendik ya, peki o hapisten çıkınca ne olucak?"
"Ah bir bilsem..."
Sessizlik hakim oldu bir süre. Sonra abim"Asena peki senle uğraşan bu bilinmeyen kim? Ve seninle niye uğraşıyor? "
" Bana dediğine göre; güya ben onun hayatını mafetmişim de, o sürünmüş şimdi sıra bendeymiş. Ama asıl merak ettiğim benim hakkımda benim bile bilmediğim şeyleri nasıl biliyor?"
"Kim olduğunu bulduğumuzda eminim bununda anlayacağız. Ama sen sakın korkma senin arkanda dağ gibi abin, annen, baban var. Biz varız yıldız kızı."
Biraz daha konuştuktan sonra o kendi odasına geçti. Evimiz 2+1 ama abim için bizim balkonu bir odaya çevirdik. O orada mutlu.
Abim odasına gittikten sonra kendi odamda bulunan küçük ama tatlı balkona çıktım. Orayı kendime bir bahçe şeklinde dizayn etmiştim. Hemen yere uzanıp yıldızları izlemeye başladım. Ne kadar güzeller. Hele ki aralarında öyle güzel parlayanları vardı ki bana herşeye rağmen umut veriyordu.
Acaba yarın neler olacak düşüncesiyle uyumaya geçtim. İyi geceler yıldızlar...
İyi Okumalar
(Lütfen oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın☺️)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YILDIZLAR
Teen FictionKzımızla uğraşan biri var ama kim? Ve neden kimseyi zararı dokunmayan masum kızla uğraşıyor? Okuyup beraber göreceğiz. İyi Okumalar...