5.Bölüm

1 1 0
                                    


(Oy verip yorum yapmayı unutmayın lütfen. Her oy ve yorum benim için değerli)

Sabah kendiliğimden uyandım. Saate baktığımda tam vaktinde kalktığımı anladım. Hemen kalkıp elimi yüzümü yıkayıp odama geçtim ve üzerimi giyindim. Saçımda dağınık bir topuz yaptım. Ve tabi ki o sırada abim odaya daldı. Evet evet bildiğiniz daldı
"Uyandın mı diyeceğeğim ama uyanmışsın. Aferin sana." diyip bana söz hakkı tanımadan çıkıp gitti. Geri kafalı ya. Bende hemen kendime gelerek çantamı alıp odadan çıktım. Mutfağa geçtiğimde herkesin mutfakta olduğunu gördüm. Bende hemen geçip yerimi aldım. " Günaydın Sezgin ailesi. "dedim neşeli bir sesle. Onlar da aynı sesle bana" Günaydın yıldız kızı "dediler. Ay ben bu ismi çok seviyorum ya. Lskslşs.
Güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra abimle okula gittik. Okulun kapısına gelince gerildim. Çünkü dünkü olanları bütün okul öğrenmişti. Malum bilinmeyen okulun İnternet sitesine yayınlamıştı. Acaba ona ne oldu yazmıyor dünden beri?
Neyse biz abimle okulun bahçesine girince herkesin gözü bana döndü. Bok var sanki bakıyorlar.
Abimin arkadaşı Mete bizi görünce yanımıza geldi. Sonra sanırım bakışlardan rahatsız olduğumu anlayıp "Herkes önüne dönsün! Gösteri yapmıyoruz burada!"
Diye bağırdıktan sonra bana dönüp gülümsedi. Ah o gülümsemesi... Beni benden alıyor. Mete'nin kumral kıvırcık saçları, ela gözleri orta dolgunlukta pembe dudakları, ya da sıkılmalı yanakları ve belediye çukuru gibi gamzeleri vardı. Allah'ım sana geliyorum. Onu incelemeye daldığımda abim kulağıma "Ağzının sularını sil ve çocuğa yiyecekmiş gibi bakmayı bırak Yıldız Kızım." ona ters bir bakış atıp önüme döndüm. Mete bana göz kırpıp abime döndü. Ben pert, ben vefat, ben şok... "Ee nasıl gidiyor knk? " "İyi knk bir sorun vardı halledildi. Senin?"
"Ben de iyiyim. Bu arada bugün sınav varmış. Haberin var mıydı senin? "
"Hasss. Tabi kide yoktu. Amk ne yapıcaz ya?!"
"Neyse kopya çekicez artık ne yapalım"
"Aynn"
Abimler her zaman böyle şeyleri dikkate almaz gün gelincede az önceki gibi paniklerdiler. Ama derslerine düzenli çalıştığı için dediği gibi kopya çekmezdi. Ancak Mete, abimden çekerdi.
Sonra Mete'ciğim, yakışıklım bana döndü. "Sen nasılsın Yıldız Güzelim? Canını sıkıyorsun demi?" (O bana herkesten farklı olarak Yıldız Güzelim der.)
"İyiyim Mete. Yok ya sıkmıyorum canımı ne sıkıcam da bana böyle acır gibi bakmaları sinirimi bozuyor."
"Boşver bilmiyor musun işsiz onlar. Yarın unuturlar senin olayı. Unutmazlarsa da unuttururuz güzelim" deyip tatlı tatlı gülümsedi. Ay yerim ben seni çocuk.
O sırada zil çaldı. Bizde hızla sınıflarımıza girdik. Dersimiz mağlesef ki ingilizceydi ve 4 ders ard arda. Ölüm gibi bir şey yani. Neyse ki yanımda en yakın arkadaşım Azra oturuyorda kendi aramızda kaynatıyoruz yoksa geçmez böyle.
Sınıfa girdim. Azra çoktan gelmiş zaten. "Günaydın güzellik." diyip yanağından makas aldım. O da "Günaydın Yıldız Kızım" deyip sarıldı. Ve tabiki içeri o sırada çok sevgili İngilizce hocamız Cengiz hoca geldi. Hiç hız kaybetmeden derse başladık.
Sonunda teneffüs zili, o mübarek zil çaldı.
Tam sıradan kalkarken telefona bildirim geldi.

Bilinmeyen Numara :
Bakıyorum keyfin yerinde. Mete ile de aranız iyi.

Bilinmeyen Numara :
Ben senin yerinde olsam kimseye bu kadar yakın olmazdım. Hele ki peşinde benim gibi canını yakmak isteyen biri varken.

Asena :
Ne demek bu?

Bilinmeyen Numara :
Dikkatli ol hatta olun çünkü ben oyunu henüz bitirmedim.

Bilinmeyen Numara :
Ve senin canını yakana kadar da bitirmeye niyetim yok.

Bilinmeyen Numara :
O yüzden Yıldız Kızı kendinize dikkat edin.

Asena :
Sakın sevdiklerime yaklaşıyım deme seni öldürürüm anlıyor musun öldürürüm.

Asena :
Hani diyorsun ya hayatını bitirmişim. O zaman fark etmeden yapmışım ama eğer sevdiklerime dokunur onlara zarar verirsen bu sefer bilerek hayatını bitiririm.

Bilinmeyen Numara :
Görücez Asenacım görücez...

O sıra abim sınıftan içeri girdi ve beni kantine götürdü. Bizimkiler yine aynı masadaydı. Azra Efe'nin (Abimin sınıf arkadaşı), Gülsüm (benim bir diğer yakın arkadaşım.) abimin yanına, bende Mete'nin yanına oturdum. Ve konuşmaya başladım
"Bilinmeyen yine yazdı." diyip telefonu ortaya koydum.
Herkes şaşırmış benziyordu. Hepimiz aynı anda birbirimize baktık.
O sırada, aynı anda hepimize bildirim geldi...

İyi Okumalar
(Oy verip yorum yapmayı unutmayın :))

YILDIZLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin