Kalın kitaplar, arabalar ve daha bir sürü şey.
Bir gün her şey bitecekti. Güzelin çirkinleşmesi, güllerin kokusunu yitirmesi, en tutkulu aşkların bitmesi gibi; bir gün her şey bitecekti.
Fakat öyle sonlar vardı işin başında bile biteceğini anlardınız. Ama öyle tatlı ve huşu içinde hissederdiniz ki bu acıyı çekmeliyim derdiniz. Bu terk ediliş benim kitabımın son cümlesi olmalı.
Şimdi tam karşımda Changbin sanki dünya yokmuşçasına Hyunjin'e bakarken ben hala onun yanına gitmek için bahane arıyordum.
Kot ceketimi biraz daha çekiştirip masalarına yakın bir yerden geçmeyi düşündüm önce.
Nasıl kendimi bu hale getirmiştim bilmiyordum ama içimdeki ikisini de yakma dürtüsü arşa ulaşmıştı.
"Seungmin?"
Ani sesle yerimden sıçrarken hızlıca arkama döndüm. Jisung gözlerini belertip bana çok ilginç bir şey yapıyormuşum gibi bakıyordu.
"Ödümü patlattın." dedim hafif sinirle.
"Sen niye derste değilsin?" dedi şaşkınlıkla.
Ders.
Sikeyim.
Changbin'e bakmaktan dersi unutmuştum.
"Siktir." dedim seslice.
O sırada Changbin'le Hyunjin bize dönmüşse de kantinden koşarak çıkmama engel olmamıştı.
Amfinin arka kapısından sessizce sınıfa girip ilk bulduğum yere oturmuştum.
Kredisi en yüksek derse geç kaldığıma inanamıyordum. Kendime acilen çeki düzen verip toparlanmam gerekiyordu.
Derse odaklanmaya çalışırken arka kapının açılma sesiyle istemsizce çaprazıma doğru baktım.
Gördüğüm sima ile gözlerim istemsizce büyüdü.
Changbin kapıda amfiyi süzerken gözleri gözlerime değdi ve direkt gelip yanıma oturdu.
Changbin benden bir sınıf büyüktü ve bu dersi alttan almadığına da emindim.
Şaşkınca ona bakarken eliyle yüzümü kürsüye çevirdi.
"Derse odaklan." dedi hafif alayla.
Sürekli alaycı tavrı ve hiçbir şeyi umursamayışı artık sinirlerime dokunmaya başlamıştı.
"Ne işin var burada?" dedim fısıltıyla. Gözlerim tahtadaydı.
"Kantinden söverek çıkınca korktum." dedi gülerek.
"Derse geç kalmıştım." dedim Changbin'e bakıp.
"Sürekli beni izleyip durursan olacağı buydu." dedi kürsüden başını çevirip bana bakarak.
Eğer utanç bir insan olsaydı o an adı Seungmin olurdu.
"Seni izlemiyorum?" dedim soru sorar gibi.
"O zaman ben yanlış anladım." dedi yine yalanımın üzerini kapatarak.
"Sinir bozucusun." dedim istemsizce.
Dediğimle gülüp oturduğu sırada daha da yayıldı.
"İlk kez duymuyorum ama senden daha orijinal şeyler beklerdim Kim Seungmin the bölüm birincisi."
Yaptığı bayat espriye gözlerimi devirirken istemsizce ben de güldüm.
"Üzgünüm." dedim ben de onun gibi sıraya yayılırken. Omuzlarımız birbirine değiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beginning and eternity. seungbin
Fanfic-Hikayemiz nerede başladı? -Bence hikayemiz öfkeyi unutmak üzere verilmiş bir sözle başladı. [seungbin] [eternity and a day]