Ander Sevdaluk |AsMus|

|18.Bölüm|Sen, ben yok. Biz varız.

Hoşgeldiniz , iyi ki geldiniz canlarım! Şimdiden iyi okumalar dilerim. Satır arası yorumları da unutmadan fikir belirtirseniz ve beğenirseniz de oylamayı unutmazsanız sevinirim.. 🖇

Cansınız! Şimdiden teşekkürler. 🌙

×

Asiye derin bir nefes alıp kalkmıştı ayağa , havaya karışan tutku ve bir nebze yaşanmışlığı derince içine çektikten sonra ilerlemeye başlamıştı. Her adımında yankılanan topuk sesiyle beraber kalp atışının o sesi harmanlanıyordu. Gülümseyerek yürümeye devam etti.

Selvi Erdenet...

İçi içine sığmıyordu ki kadının...

Geldikten sonra yavaşça arabanın kapısını açıp atmıştı adımını. İndikten sonra hafif bir gülümseme yayılmıştı suratına. Elinin tersiyle kapıyı kapatıp adımını atar atmaz bir çift göz ile karşılamıştı. Tam o an , o saniye hızlanmaya başlamıştı bile kalp atışları.

Asiye adımlarına devam ederken avluya doğru yaklaşıyordu. Gördüğü herkese selam vermeyi ihmal etmezken bir çift göze denk gelince derin bir nefes alıp kenetlemişti kahvelerini karşısındaki kadına...

"3 saniye süren göz göze gelişlerin , en az 3 yıl unutulmayışı var..."

İkisi de anlamsızca yerinde mıhlanmışken sol tarafında hissettiği o kıvılcımla aynı anda adım atmaya tekrar başlamışlardı. Aralarındaki mesafe gittikçe azalıyorken , asiye adımlarını durdurup , kesik kesik nefes almaya başlamıştı. Selvi ise adım atıyorken karşısında ki kadının adımlarını bıraktığını görünce mânâsızca bir ağrı hissetmişti kalbinde her tarafa yayılan.

Bu böyle devam edecekti işte ! Tam bin heves , bir adım derken birbirlerine vuslat için yürürken Asiye böyle duracak , o yolda durmayı reddedecekti...

"Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm..? "

Hoş.. Giden , terk eden sadece insanlar değildi ki. Zaman da tıpkı bir insan gibi geçip gidiyordu üstelik terk eden bir insan hatasını anlayıp dönebiliyorken akan zaman geri dönmüyordu ki. Kim verecek bu 30 yılın hesabını..?

Gizlediği gamzesini ortaya çıkarırken , gülümseyip "H-hoş geldiniz" demişti karşısındaki adam ve kadına.

"Sen hep hoşgeldin!"

Barış : Hoş bulduk! dedi aynı şekilde karşılık vererek.

Selvi : Hoş bulduk kızım.

Asiye göz temasını kesmişti hızla , defalarca kırptığı gözlerini daha sonrasında tekrar buluşturmuştu Selviyle.

Kızım kelimesi her seferinde içine oturuyordu. Tanımadığı çoğu insan dahi olsa "Asiye Kızım" derdi ona , o ise sadece bu kadının dilinden dökülen kızım kelimesine tutuluyordu.

Bakışlarını birbirine kenetleyen iki kadının arasından sıyrılmak istercesine başıyla selam vermişti uzakta duran Tahir ile Mustafa'ya. Asiyenin omzuna dokunup o tarafa doğru ilerlemeye başlamıştı bile Barış.

Adımları sürerken gözü özenle dizayn edilmiş uzun masaya denk gelmişti. Gülümsemişti çarpık bir şekilde. Gördüğü iki adama sırayla ellerini uzatıp oturmuştu masaya.

//

Tanımadığı bir kaç insanın ettikleri sohbet bile içini ısıtıyordu. Yaslandığı yerden hafif bir şekilde doğrularak gözünü dakikalardır gülüşerek arabanın kaputuna yaslanan , durmaksızın kahkahalar savuran selvi ve asiyeye takmıştı.