Karanlığa İlk Adım

957 58 9
                                    

7YIL ÖNCE

Lucy artık Nashi’yi doğurmuştu. Doğumu çok zor geçmişti hem kendi içinde Nashi için Poluchka-san elinden geleni yapmasa ikisini de kaybedebilirlerdi. Artık iki üç ayda bir kontrole Poluchka-san’a geliyolardı. Lucy hala kendini toparlayamamıştı, artık onun kullanabileceği bir büyü gücü yoktu tek yaptığı loncaya gitmek oradakilere yardım etmek, Nashi’ye bakmak ve evde Natsu’nun yolunu gözlemek birde herkes uyurken romanını yazmak çünkü elinden başka bir şey gelmiyordu. Yine kontrollerin olduğu bir gün Natsu, Lucy ve Natsu’nun kucağındaki minik Nashi Poluchka-san’a geldiler ama evde kimse yoktu kapı aralık bırakılmıştı.

-Lucy sen Nashi ile birlikte burda bekleyin ben Poluchka-san’a bakıp gelicem eminim etrafta bir yerlerdedir(koşarak uzaklaşır)

-Tamam… Dikkatli ol.(içeriye doğru yürür)

Nashi uyuyordu bu yüzden onu odadaki yatağa yatırdı, kendi de ordaki koltuğa oturudu, yine halsizleşmişti nefes alış verişlerinde güçlük çekiyordu. O sırada kapı aralandı içeri yapılı biri girdi.

-Natsu sen misin?.(ayağa kalkar)

-A üzgünüm kimse yok sanıyordum.

‘’Hırsız mı? Olamaz Natsu’da burda değil bağırsam duyar ama korkuyorum ne yapmalıyım’’ diye düşündü Lucy.

-a-a-nladım.

- Poluchka-san burda değil mi acaba, onu görmeye gelmiştim ama

-Buralardadır eşim onu aramaya gitti.

Adam olduğu yere oturur bağdaş kurar, Lucy’e bakar.

-Çok mu hastasın?

-(Şaşırır)ne!  hayır ben iyiyim sadece kontrol.

-Hımm… buradan bakılınca pek öyle durmuyo.

-Dediğim gibi ben iyiyim(tekrar koltuğa oturdu).

-Gözlerinin içine bakınca yaşadığın şeyler pek bir acı, anne karnındaki bir bebeğin annesini böyle bir duruma sürüklemesi ne kadar acıklı.

-Pardon ama bunun hakkında sizinle konuşacak değilim, Bebeğimi bu işe karıştırmayın bu onun suçu değil benim hatam daha güçlü olabilseydim bunlar olmazdı.

-İstersen bu konuda sana yardımım dokunabilir.

-Yardımdan kastınız nedir?

-Ben bir gezginciyim, uğradığım yerlerden farklı büyüler öğrenir insanlara yardım ederim. Sana  yardım etmek istiyorum.

-Size neden güveneyim.

-Haklısın, üzgünüm o zaman böyle yaşamaya devam et, gözlerinde gördüm eskisi gibi olmak istiyosun ama şu an tek yaptığın onların arkasından bakmak.

-be-ben sadece(gözleri dolar) tekrar onlarla olmak istiyorum, arkalarından bakmak istemiyorum evet ama elimden gelen bu. Ben- bende güçlü olmak istiyorum.

-Tam da bunu duymak istiyodum. İstediğini vericem ama zamanı var biraz beklemen lazım(ayağa kalkar, kapıya doğru gider) benden haber bekle, birde bu konuşulanlar aramızda kalmalı yoksa sana yardımcı olmam.

-Anladım teşekkürler.

Adam çıktıktan sonra Lucy bir an kendine geldi az önce ne oldu diye düşündü sanki burda biri vardı, ama olsaydı bilirdi. O sırada kapıdan Natsu girdi.

-Lucy  Poluchka-san’ı hiçbir yerde göremedim… Hey sen iyi misin dalmış gibisin.

-Üzgünüm iyiyim, o zaman gidelim başka zaman geliriz belki bir işi vardır.

-Haklısın gidelim. Nashi’yi ben alırım.(kızını kucağına alır)

Aradan uzun yıllar geçti Nashi artık 5  yaşına gelmişti saçları babasının ki gibi pembe, gözleri ise annesinin gözleri gibiydi aslında melek gibi görünüyordu. Lucy kendi haline az çok alışmıştı ya da alışmak zorundaydı.

 Bir gün evde otururken başına bir ağrı saplandı, ağrıdan hareket edemez oldu o sırada Nashi uyuduğu için annesini görmemişti, iyi ki de görmemişti Lucy gerçekten de çok acı çekiyordu.

-Başım(nefes alış verişi zorlaşır) ah çok ağrıyo dayanamıyorum!!(yere düşer)ne yapmalıyım.!! Na- Nashii(Lucy’nin kızının ismini bilinçli olarak o zaman son kez kullanmıştı)

Lucy ağrıyla boğuşurken kulaklarında bir adamın sesini duydu, adam bir yerden tanıdık gelmişti ama nerden sanki daha önceden tanıyor gibiydi, neden sesi kafasının içinde yankılanıyordu?

-Uzun zaman oldu.

-Nerdesin, kimsin sen?

-Beni bu kadar çabuk unutmam acımasızca Lucy-san

-Adımı nerden biliyosun?.

-Aslında bakarsan ben her şeyi bilirim. Ve senin neye ihtiyacın olduğunu bildiğim gibi.

-Ne hakkında konuşuyosun  sen.

-Böyle olmicak anlaşılan. Yanıma gel Lucy-san

Lucy kafasının içindeki sesi bir an dinler olmuştu, vücudu kendi isteği dışında hareket eder olmuştu. Lucy yavaşça kapıya doğru ilerledi, kapıyı açıp sokağa çıktı,böylece karanlığa ilk adımını atmıştı. Selam verenlere karşılık vermiyor, hızla yürümeye devam ediyordu o insanların Lucy o gün son görüşleriydi. Söylenene göre üstünde sarı bir elbise vardı sanırım o Natsu’nun Lucy’e aldığı son hediyesiydi...

DÖNECEĞİNİ BİLİYORUM ÇÜNKÜ SENİ HİSSEDİYORUMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin