34

2.7K 191 161
                                    

BUĞRA

Yatağıma uzanmış, tavana bakarken aklımdan bir sürü düşünce geçiyordu. Aras ile olan her şey bir oyundan ortaya çıkmıştı. İşlerin bu noktaya geleceğini asla tahmin etmiyordum.

Çakır ve Arat için uydurduğumuz yalan beni buraya kadar getirmişti. Yatağımda sabırsızca onu bekliyordum.

Gözlerimi kapattığımda gözümde canlanan ilk şey Aras ve geçen günkü cesaretimle Arat'ın karşısında onu öpmemdi. Onu ne ara bu kadar sevdiğimi çözemiyordum. Aramızdaki çekimin başlangıcı sadece basit bir öpücükten geliyordu. Daha dün gibi aklımdaydı o gün. Hayatım boyunca en çok o zaman utanmıştım sanırım, ki daha önceden dediğim gibi utanmaktan nefret ederdim.

Hayatımdaki tek düzenli ilişki Dilde'yken şu an bana çok sıradan ve zaman kaybı gibi geliyordu. Evet iyi biriydi ama şu an bile yaşadığım duyguları tatmamıştım onda.

Şu ana kadar Aras gerçekten farklıydı. Herkesin içinde öpecek kadar, sevdiğimi söyleyecek kadar seviyordum onu.

Daha da düşüncelere dalıp gidecekken çalan zil ile olduğum yerden fırlarcasına kalkıp kapıya yöneldim. Kalbim hızlanırken vakit kaybetmeden kapıyı açtım. Genişçe gülümseyerek bana bakan gözleri görmem ile aynı şekilde karşılık verip, "Hoş geldin, Aras'cım," deyip geri çekildim. İçeri girerken yüzünü buruşturup, "Aras'cım deme, arkadaşken(?) diyordun onu," dedi ve doğrudan odama yöneldi. Hızla arkasından giderken, "Ne dememi istersin?" deyip ardımdan kapıyı kapattım.

Yatağıma uzanırken düşünür gibi yaptıktan sonra, "Hayatım falan de işte aklıma gelmedi," dediğinde kaşlarımı çattım. Ondan romantik bir şey beklerken söylediği şey ile yanına uzanıp dirsek attım. "Ben de mal gibi dinliyorum seni güzel bir şey söylersin diye."

Küçük bir kahkaha atıp, "Ne zaman romantik olduğumu gördün ki?" dediğinde hak vererek, "Doğru," deyip boynuna sokuldum. Kokusunu içime çektiğim sırada, "Evde tek olduğumuza göre fırsatı değerlendirmeli miyiz?" demesiyle kendimi geri çekip gözlerine odaklandım. Mavi gözleri hortum gibi beni içine çekerken zoraki konuştum. "Nasıl değerlendirmemizi istersin?"

Hım'layıp yüzüme yaklaştı ve "Şöyle," deyip dudaklarıma atıldı. Zaman kaybetmeden karşılık verirken eli ensemi bulup orada oyalandı. Boş durmamak adına bende elimi göğsüne götürürken dilimi çıkardım. Anında içeri davet ederken buluşan dillerimiz ile zevkle mırıldandı.

Birbirleri üzerinde kayıp giden dillerimiz bana inanılmaz zevk verirken Aras'ın eli ensemden saçlarıma çıktı. Üst dudağını dişleyip emerken beklemediğim bir anda sırtımı yatakla buruşturup üstüme çıktığında kısa bir an afallamıştım. Alt dudağımı dişleri arasına alıp çekiştirmesiyle kendime gelirken kaldığım yerden devam ettim.

Yavaş yavaş dudaklarımı bırakıp boynuma inmesiyle titrek bir nefes bıraktım. Islak dudaklarının boynum ile buluşması ve ardından dil darbeleri bırakıp öpmesiyle inledim. Göğsünde duran elim saçlarına çıkarken devam etmesi adına kafasını boynuma bastırdım. Biraz daha aşağılara kayarak gittiği her yere küçük ısırıklar bırakıyordu. Açıkçası morarmalarına itirazım olmazdı çünkü ona ait izler taşımaktan memnun kalırdım. Tabii ki o da aynı şekilde taşıyacaktı.

Hâlâ boynumda oyalanırken saçlarım arasındaki elini çekip tişörtümden içeri soktu. Vücudumun her yerinde gezen eli ve boynumdaki dudakları istemeden de olsa bir kez daha inlememe neden oldu.

Boynumdan biraz uzaklaşıp gözlerime bakarken beklenti ile baktım ona. "Kokunda kaybolmama az kaldı." Söylediği şey ile genişçe sırıttım ve kısık sesle, "Kaybolsana," dedim ve dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde koyulaşan gözlerini görmem ile yüzümdeki sırıtış birkaç saniye daha kaldı.

Hâlâ vücudumda olan elini geri çekip tişörtümüm eteklerinden tutarak tek seferde çıkardı. Üstüme eğileceği sırada bir an duraksadı. Ne olduğunu soracakken elini göğsümün üzerindeki dövmeye götürdü. "Stai Calmo," deyip yaklaştı bana ve devam etti. "Şair ne demek istemiş?"

Gözlerim az önce dövmemi telaffuz ettiği dudaklarına takıldı. Gözlerimi güçlükle gözlerine çıkarırken, "Kendini tut," dedim. Anladığını belli eden bir mırıltı bırakıp elini dövmenin üzerinde gezdirdi. "Tam olarak senin için anlamı ne?" dediğinde sesli bir şekilde güldüm. Bakışları anında beni bulurken tek kaşını kaldırdı. "Öylesine yaptırdığım bir şeydi," diye açıklayıp elimi elinin üstüne koydum. Dudaklarını elime götürüp öptüğünde tebessüm ederek elimi geri çekerken o da dövmenin olduğu yere bir öpücük bıraktı.

Daha da aşağılara inerken dudakları göğüs uçlarıma temas etti. Hassas noktam oldukları için anında uyarılarak bir inleme bıraktım. Aras'ın işine gelerek orada oyalanmayı seçti ve dişleri arasına aldı. Diğer eli de boş durmayarak sağ göğsüme gitti ve parmaklarıyla oynamaya başladı. Nefeslerim hızlanırken buba tezat olarak Aras'ın ağzı ve eli çok yavaştı.

Giderek sertleştiğimi fark ederken göğüs ucumu acıtmayacak şekilde ısırmasıyla adı ile inledim. "Aras..."

İnlememle birlikte kafasını kaldırıp bana baktı beş saniye kadar. Koyu mavilikleri kalbimi daha da hızlandırırken, "Bir kez daha öyle inlesene," deyip göğs ucumu sıktı. Aynı şekilde inlerken, "Burada kafayı yedirteceksin bana," dedi ve dudağını dudaklarıma bastırdı. Zevkle mırıldanıp, "Benim için de öyle," dedim.

Üzerimden hafifçe kalkıp kendi tişörtünü de çıkardığında direkt boynuna ilerledim. Bana yaptığı gibi morluklar bırakırken bir yandan da rahat durmayarak elini pantolomun üzerinde gezdiriyordu. Açıkçası işimi zorlaştırıyordu çünkü hem iz bırakıp hem inliyordum.

Yeterince oyalandığımı anlayıp geri çekilirken Aras'ın eli fermuarıma uzandı. Aşağı doğru baktığımda ikimiz de aynı durumdaydık. Hızlı bir hareketle pantolonumu çıkarıp elini boxerımın üzerinde gezdirirken nefes nefese sayılırdım. Dudaklarıma doğru yaklaşıp, "Aslında sana tekrar bir ceza verip dokunmamam lazım sana," dediğinde penisimi avuçlamıştı. Nefesim boğazımda takılı kalırken zar zor konuştum. "O nedenmiş?"

Muzip bir sırıtış ile karşılık verdi. "Sabah nude atmadın," dediğinde alt dudağımı dişlerim arasına alıp, "Şimdi gördün ya işte," dedim. Cıklayıp, "Aynı şey değil," dedi. Elim onun pantolonuna giderken, "Aynı şey," dedim ve fermuarını açtım. Bu sefer onun gibi hızlı değil yavaş hareket ediyordum. Pantolonunu sıyırıp boxerının üzerinde gezdirdim elimi. "Buğra." İlk defa adımla inlemesi ile heyecanla karışık bir zevk yaşarken dudaklarına yaklaştım. "Ya ben ceza alırım ya da ikimiz," dedim fısıldayarak. Nefesim dudaklarına çarparken ve elim hâlâ sertleşmiş penisinin üzerinde gezerken her an gelecek gibi bir hali vardı.

"Sikeyim, tamam. Yeterince süründürdün," deyip elini hiç beklemeden boxerımdan içeri soktu. Her zamanki ılık elinin verdiği his ile inlerken gözlerimi kapattım. O penisimi çekmeye başlarken dudaklarına uzandım ve ben de çekmeye başladım.

Birbirimizi soluksuz öperken ve çekerken anın mutluluğu tüm vücuduma yayılmıştı. Elimi giderek hızlandırırken onun eli de benimle aynı ritmi bulmuştu. Baş parmağı penisimin ucunda gezip dururken başım dönecek gibiydi. Yaşadığım zevki asla tarif edemiyordum. Fazla güzeldi. Özellikle de Aras.

Çok kısa bir süre sonra son kez ellerimizi hareket ettirirken üst dudağını emerek inledim. Dudaklarımızı ayırırken ilk gelen ben olmuştum. Saniyeler sonra ise adımla inleyip Aras geldi.

Yanıma doğru kendini bırakıp nefes nefese konuştu. "Sen... Fazla güzelsin. Ve ben sana doymak istemiyorum."

Kafamı yan tarafıma çevirdiğimde gözlerini kapatmış olduğunu gördüm. Dudağımın kenarına uzanıp bir öpücük bıraktım. "Senin kadar güzel değilim ben." Gözlerini açıp sesli bir şekilde güldü ve "Bunun tartışmasını yapmayalım şimdi," deyip kolunu kaldırdı ve omzuma sararak beni kendisine çekti. Dudaklarıma ufak bir öpücük bıraktığında gülümsedim ve kollarımı bedenine sardım.

----

nasıldı sew smutu şekfşerkeşırwp

ummarım ki bu bölüme de çok yorum gelir *-* (gelmedi)

bad liar [bxb]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin