ARAS
Karşımdaki beden ile gerim gerim gerilirken annemin mutfaktan çıkmasını bekliyordum.
"Ee oğlum derslerin nasıl?" Babamın sorusu ile Buğra'nın bakışları ona çevrildi. Boğazını temizleyip, "Gayet iyi. Sağ olsun Aras- Aras abi çok çalıştırdı beni," dediğinde babamın yüzünde gülümseme oluşmuştu. Ardından bana dönerek, "Sonunda işe yaramışsın," deyip güldüğünde zoraki gülümsedim.
"Ya tabii, derslerden geri kalmamalı sonuçta," dedim ve Buğra'yla göz göze geldik. Alt dudağını ısırıp bıraktığında, "Arat'ın yanına gideyim ben bir," deyip salondan çıktığında arkasından baktım ona. Babam tekrar bana döndüğünde hızla kafamı çevirdim. "Bu sıralar hiç evde durmuyorsun Aras, hep dışarıdasın. Sevgili mi yaptın yoksa?" Sorusuyla büyük bir tepki vermemeye çalışırken ne cevap vereceğimi düşündüm.
Sevgilim var dersem merak edip öğrenmek ister miydi? Hem Buğra'yı hem de kendimi tehlikeye atmak istemiyordum gördüğüm kâbustan sonra. Bir süreliğine böyle idare etmeyi düşünüp, "Hayır baba, Akın'la takılıyordum," dedim.
Kafasını sallayıp televizyona döndüğünde fırsatı değerlendirip ben de salondan çıkarak Arat'ın odasına girdim.
Kapıyı açtığımda gördüğüm manzara şaşırtmıştı beni. Buğra, Arat'ın kollarını tutup arkasından tutarken Arat debelenip kurtulmaya çalışıyordu. İşin komiği biri gülerken diğeri küfür ederek kurtulmaya çalışıyordu. İkisi de benim girdiğimi görünce susup bana baktıklarında, "Ne oluyor amına koyayım?" diye sordum. Arat çocuk gibi sızlanıp, "Buğra piçlik yapıyor!" dediğinde gülerek yanlarına gittim. Yatağa oturup Arat'ın kolundan tuttuğum gibi kendime çektim. Buğra hâlâ gülerek bize baktığında, "Sorun ne bebeğim," dedim.
Omuz silkip, "Yok bir şey, Arat'ı gıcık ediyordum sadece hayatım," deyip yanıma yaklaştı. Kollarını omzuma dolayıp yanağıma öpücük bırakırken ben de kollarımı beline sardım. İkimiz birkaç saniye böyle kalırken Arat'ın sahte öğürme sesi ile ayrıldık. Tek kaşımı kaldırarak baktığımda sırıttı. "Ne kadar da vıcık vıcık bir ilişki."
Buğra dil çıkardığında tek kaşımı indirip, "Sen kendi ilişkine baksana yavşak," dedim ve Buğra'yı daha çok kendime çektim.
Arat göz devirirken odanın hızla açılmasıyla Buğra ile ne olduğunu anlamadığımız şekilde ayrılmıştık. Annem, "Oğlum yatağını açayım mı yatacaksanız?" diyerek Buğra'ya hitaben konuştuğunda gözlerimi direkt Arat'a çevirdim. Buğra bir şeyler gevelerken lafa Arat girdi. "Anne Buğra abimin odasında kalsın, ben şimdi yatacağım Buğra'nın uykusu yokmuş. Biliyorsun ışık açık uyuyamıyorum."
Annem Arat'a çevirdiği bakışlarını aniden bana ve Buğra'ya çevirdiğinde sözü ben devraldım. "Bana fark etmez eğer Buğra için sorun olmayacaksa," dedikten sonra topu Buğra'ya şutladım. Şutu gole çevirmesi gerekiyordu tam da şu an.
"O-Olur, Aras abiyle kalırım ben." Birkaç saniye yüzlerimize bakıp, "Peki, Aras'ın odasını açayım o zaman ben," diyerek çıktı odadan annem. Tamda o an üçümüz de rahat bir nefes verdik. Planımız başarıyla tamamlanmıştı. Buğra elini kaldırıp, "Adamsın," dediğinde Arat gülerek karşılık verdi ve beşlik çaktı. Yataktan kalkıp Buğra'nın elinden tutarak kaldırdım onu da. "Hadi sevgilim odama gidelim."
Buğra otuz iki diş sırıtarak oradan çıkarken arkadan Arat'a göz kırptım yardım ettiği için. Gülümseyerek karşılık verdiğinde odadan çıktık. Işıkların kapalı olduğunu görmem ile annemlerin de yatmaya gittiğini anladım.
Pikeyi açıp yatağa girdiğimde yana kayıp Buğra'yı bekledim. Odanın kapısını kapatıp hızla yanıma geldiğinde yatağa girdi. Arkasını bana dönerek yerleştiğinde kollarımı beline sarıp kulağının arkasını öptüm. "İyi geceler, güzelim." Huzurlu olduğunu düşündüğüm birkaç mırıltı çıkarıp, "İyi geceler sevgilim," dediğinde gözlerimi kapattım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bad liar [bxb]
Short Storyi'm a bad liar, bad liar now you know, you're free to go ° earth kitabından Buğra'nın hikâyesidir.