𝘨𝘰𝘭𝘥𝘦𝘯 (𝘩𝘦 𝘪𝘴 𝘣𝘳𝘰𝘬𝘦𝘯) // 𝘭𝘢𝘳𝘳𝘺

seven: "head in the clouds but my gravity's centered"

VII.

"Dur." Dedi onu ittikten hemen sonra. Nefesini düzene sokmaya çalışırken ellerinin titremeye başladığını farketti. Louis'nin görmemesini umarak aynayla arasından çıktı ve ondan olabildiğince uzaklaştı. Lou şaşkın gözlerle onu izlerken birdenbire ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Çok garip davranıyordu ve bu Louis'yi korkutmuştu. Asansörün son kata ulaşmasıyla çocuk anında kendini dışarı atmış , Louis ise daha da gerilerek hızla onu takip etmişti.

"İyi misin?"

Louis seni öptükten sonra eve gelmedi.

Onun için yetersizsin.

Her şeyi mahvettin , aptal.

Aptal.

"Harry!" Diye bağıran Louis , kolunu kavrayıp çocuğu kendine çevirdi. Yüz ifadesini gördüğünde yutkunmuştu. Harry , birkaç saniye önce hayatının en kötü haberini almış gibi gözüküyordu. Yüzünde birçok duygu kolaylıkla okunabilirdi; korku , üzüntü , heyecan , acı , bolca acı..

Ellerinin titrediğinin de o an farkına vardı. Nefes alış-verişi ise sıklaşıp artmıştı. Harry kesinlikle normal değildi ve Louis'nin ne yapacağı hakkında en ufak fikri yoktu. Tam anlamıyla donup kalmış ve çaresizce Harry'in önünde atak geçirmesini seyrediyordu.

Aynayı defalarca yumrukladıktan sonra çığlık atarak ağlamaya başladı.

Banyonun zeminine çöktüğünde ağlaması kuvvetlendi.

Elinden damlayan kanlar ya da çektiği acı umrunda değildi.

Onun için yetersizsin. Onun için yetersizsin.

Asansörden gelen sesle Lou arkasına döndü. Kabinin içindeki Zayn , gördüğü görüntüyle koşarak yanlarına ulaşmıştı. Louis'yi sertçe ittikten sonra Harry'nin karşısına geçip ellerini tuttu.

"Bana bak. Gözlerime bak. Geçti. Beraber nefes alıp vereceğiz tamam mı? Harry , sakin ol. Evet.. Derin bir nefes al. Çok güzel. Aynen böyle. Geçti , güvendesin."

Zayn ona sıkıca sarılmış sırtını sıvazlarken Louis hala şoktan kurtulamamış ve boş bakışlarla ikisine bakıyordu. Sanki bu anın içinde değildi de bir televizyon ekranının arkasından izliyordu. Hiçbir şeyi idrak edememiş ve Harry'i bu halde görmek içini ürpertmişti. Ne kadar sürdüğüne emin değildi , kendisi için asırlar gibi gelen zamanın sonunda Harry kendine gelmeyi başarmış ve üçü az önce hiçbir şey yaşanmamış gibi asansöre binip çocuğu odasına bırakmışlardı.

Dışarı çıktıkları gibi Zayn , Louis'nin boğazına yapışarak onu duvara dayadı.

"Ne halt yedin?! Altı aydır hiç kriz geçirmedi! Ne halt yedin Louis?!"

Çocuk boynuna sarılı kollardan kurtulmak için debelenmedi bile. Sanki orada ölmek istiyordu. Harry'nin ilk atağı değildi ve Louis'nin haberi bile yoktu. Kaç kez yaşamıştı bunu? Kaçında yapayalnızdı? En kötüsü de.. Hepsine Louis mi sebep olmuştu?

Zayn çocuğun bedenini sinirle duvara çarptıktan sonra kollarını gevşetti. "Cevap ver!" dedi ses tonunu kısık tutmaya uğraşarak. Harry kapının hemen ardındaydı ve onun duymasını istemiyordu.