Bölüm 3

683 39 24
                                    

Kim Da Eun
Söylediği sözler ve hareketleri hem kalp sağlığımı iyi etkilemiyor hem de uzun süre onun etkisinde kalmama neden oluyordu. Böyle bir insanın öğretmen olması ayrıca bir çelişkiydi. Sonuçta gördüğüm kadarıyla her kıza böyle davranıyordu ve okulun buna sesinini çıkarmaması oldukça garipti.

Ders zili çaldığında öğrenciler yavaş yavaş sınıflarına dönmeye başladı. Ben de kitabımdan kaldığım yerden soru çözmeye devam etmeye karar verdim. Ta ki Bay Çapkın Kim beni uyarana kadar.

"Ders içinde test çözmek yasak Da Eun. Seni henüz bir önceki ders uyarmıştım."

"Ama bu matematik hocam. Başka bir ders için uyarmıştınız beni."

"Geçen ders de ders işleyeceğimizi ve kitaplarınızı kaldırmanızı söylemiştim."

"Ama..."

"Evet gençler herkes hazırlığını yaptıysa vakit kaybetmeden derse geçebiliriz."

Az önce beni geçiştirip derse geçmişti ama ben sırf bir öğretmen olduğu yüzünden sesimi çıkartamıyordum. Sinirim her ne kadar bozulsa da fazla önemsemeyip kitaba odaklandığım ve dediklerini takip etmeye başladım.

Ders boyunca asla yüzüne bakmayacaktım. Bir daha göz göze-
gelip de onu önemsiyormuş gibi görünmek istemiyordum. Derste olabilirdik ama sonuçta onunla göz göze gelince ayrılmak oldukça zor oluyordu.

•••

Dersinin sonunun geldiğini belirten zilin çalmasına rağmen hala anlatmaya devam eden öğretmenimi anlayabiliyordum. Sonuçta buradaki herkes sadece nasıl daha fazla bilgi edinirim diye her yolu arıyorlardı. Biraz ürkütücü olsa da ailelerinin benimkiler gibi baskıcı olduklarını düşünürsek pek de anormal değildi.

Teneffüs zilinin de sonuna gelince Bay Kim sınıftan ayrıldı. Etrafımdakiler diğer dersin hazırlığını yapmaya başlayınca neden bu kadar sıkıcı
bir sınıfa düştüğüme anlam verememiştim. Yanımdaki kızla ufak bir muhabbetimizin olması dışında hiç kimse ile konuşamamıştım ve ben bir yıl boyunca buna dayanamazdım.

"Siz hiç konuşmaz mısınız ya? Hep böyle misiniz siz?"

"Aslında ben de çok sıkıldım bu durumdan ama ne yaparsın? Hepsinin gözünü hırs bürümüş. Konuşmayı bile vakit kaybı olarak algılıyorlar."

"Bence bizimkini bürümemiş ha?"

Sorduğum soruya karşılık geniş bir gülümseme sunan Hyun Ah'ya ben de gülümsedim. Kitabını kapatıp vücudunu bana döndüğünde ben de aynısı yaptım.

"Bir sonraki ders boş buradakiler büyük ihtimalle test çözecekler. İstersen biz de kafeteryaya inelim. Hem buradaki sıkıcı ortamdan biraz olsun uzaklaşırız."

     Hızla kafamı sallayıp onu onayladığımda heyecanla ayağa kalktım ve onun da kalkmasını bekledim. Etrafımızdaki bakışları önemsemeden sınıftan çıktığımızda sınıf ortamının sıkıcılığından kurtulmanın vermiş olduğu rahatlık bütün vücudumu sardı.

     Kafeteryaya inip kahvelerimizi sipariş verdikten sonra boş olan koltuklardan birine geçtik ve yolda başlattığımız sohbete devam ettik.

Love Maze ❦VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin