Bölüm 8

540 48 33
                                    

Kim Da Eun

       Kafeteryada teneffüsümüzü geçirdikten sonra tekrar sınıfa geçtik. Geçer geçmez de Taehyung sınıfa girdi. Girer girmez de hararetli bir şekilde konuşmaya başladı.

"Hemen 156. sayfayı açıp çözmeye başlayın. Benim ufak bir işim var. Yarım saate burada olurum. Gelince beraber yapamadığınız sorulara bakarız."

      Hızlı hızlı konuşup sınıftan çıktı. Diğerleri çoktan Taehyung'un dediğini yapıp çözmeye başlamıştı ama benim aklım hala ondaydı. Neden o hararetliydi ki? Acaba birine bir şey olmuştu?

    Aklımdaki düşünceleri bir kenara bıraktım. Kitabı açıp önüme yerleştirdiğimde de aklıma sabahki konuşmamız geldi. Sarhoşken yaptıklarımın sadece evdeki kısmını hatırlıyordum.

   Bardan nasıl Taehyung'un evine geldiğim kısım karanlıktı. Ne kadar çok hatırlamaya çalışısırsam o kadar çok başım ağrıyordu. Ayrıca aklımda beraber uyumamızla ilgili olan kısım da karanlıktı. En son Taehyung'un gömleğine kustuğumu hatırlıyordum. Gerisi koca bir boşluk...

•••

    İkinci dersin sonuna yaklaşmıştık ama Taehyung hala gelmemişti. Fazla önemsemeyip dersin boş olmasından faydalanıp dinlense de ben onlar kadar rahat olamadım. Sonuçta artık onun yaşadığı sorunlar benim ailemi ilgilendirecek şeyler olabilirdi.

    Dersin bittiğini belirten zil çalınca hızla çantamı topladım. Hyun Ah ve Hoseok'la kısaca vedalaştım. Okuldan çıkar çıkmaz elimi cebime atıp telefonumu çıkardım. Anında Taehyung'u aradım ama cevap vermedi.

    O cevap vermeyince aklıma Bay Jeon geldi. Onlar yakın arkadaştı. Taehyung'un nerede olduğunu bilirdi. Ama Bay Jeon neden ögrencisine arkadaşının yerini söylesin ki? Sonuçta ailelerimizden başka kimse evleneceğimizi bilmiyordu. Bu yüzden Bay Jeon'u aramak çok saçma olurdu.

     Çaresizce okulun bahçesinde bir sure dolandım. Okulun kapısından gelen korna sesi ile oraya odaklandım. Namjoon arabanın içinden sorgularcasına bakıyordu. Ben de adımlarımı arabaya yönlendirdim.

"Efendim umarım canınızı sıkan bir durum yoktur. Aklınıza takılan bir şey var gibi."

"Kim Taehyung. Onu tanıyor musun?"

     Bir süre duraksayıp direksiyona baktı. Sonra derin bir nefes alıp bana döndü. Önce uzunca gözlerime baktı ardından konuşmaya başladı. Taehyung hakkında onu üzen bir şey var gibiydi.

"Tabiki tanıyorum. Evleneceğiniz adam."

"Tamam güzel beni onun evine götürür müsün?"

"Üzgünüm efendim ama babanız sizi eve bırakmamı söyle-"

"Namjoon lütfen. Cidden onu bulmam gerek. Bir kez olsun da benim istediğimi yapamaz mısın?"

     Tekrar reddeceği sırada duraksadı. Hiçbir şey söylemeden önüne döndü ve arabayı çalıştırdı. Okuldan uzaklaştığımızda bu yolun bizim eve giden yol olmadığını anladım.

"Teşekkür ederim..."

•••

   Evin önüne geldiğimizde hızla arabadan indim ve kapıya yöneldim. Onu neden bu kadar merak ettiğimi bilmiyordum. Normalde bu kadar kafaya takılacak bir konu değildi. Belkide bu onu önemsediğimin bir göstergesiydi.

     Kapıyı çaldım ama açan kimse olmadı. Bir süre sonra Namjoon yanıma geldi. Birlikte evin etrafında dolandık. Evde olmadığına emin olduktan sonra hayal kırıklığı ile tekrar arabaya geçtik.

Love Maze ❦VHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin