Bölüm:5🎭

66 28 16
                                    

•Baran'ın ağzından..•

Okuduğunuz saati yazar mısınız?
Yazım bitişi: 21:52❤️🌝

Vagonlar durdu. Hele şükür. Çığlıklar kulağımın içine etmişti. Maşallah maşallah.

Lunapark'ın tam ortasına geçtim diğerlerinin beklemek adına tabii yanımda Seren vardı.

"O ne biçim çığlıklardı ya kulağım gitti" dediğinde güldüm. "Cidden kendi çığlığını hiçe sayman çok komik oldu şimdi" dediğimde sırtıma bir tane geçtidi. "Tamam tamam ya. Sakin ol biraz" dedim sırtımı ovalarken.güldü. Güzel güldü. Aman tanrım.! Benne diyordum böyle. O senin bacın, bacın diyen iç sesime katıldım.

Ben böyle hayal meyal dünyama döndüğümde zaten alkol'ün etkisi çığlıklarla bizi ayılttığından her şeyi net bir şekilde görüyor ve anlıyorduk.

Diğerleri de geliyordu. Mert, can, nazlı, mine ve,

"Yağmur nerede?" Dedim merakla. Herkes bir anda etrafına bakınca "yağmur nerede?" Dedim gür sesimle. Herkes paniğe girmişti. Etrafta ki insanların da dikkatini çekmiş olacaktı ki bağırmam herkes buraya bakıyordu.

Bir görevli bize yaklaştı ve "ne oldu?" Dedi sence ne olmuş olabilir de biz böyleyiz aptal? "Kayıp biri var" dedim ciddi bir ifadeyle. Görevli bana dönüp " neyiniz oluyor?" Dediğinde düşündüm ve " sevgilim" dedim hiç düşünmeden dedim. Anladığını velli eder bir şekilde baş salladı ve olayı dinlemek istediğini söyledi. "Alkolün etkisi ile biraz hatırlıyorum. Korku tüneline bindik ve çıktığımızda yağmur ortalıkta yoktu. Ve o da bizimle binmişti." Dedim düz sesim ile.

Saat 11:57. Lunapark boşaltıldı ve polislerin çağırıldığı o saat ve dakika. Ama bir dakika. Lunapark'a bir kalabalık girdi bir anda biri "ASEL" diye bağırdı ve herkesin dikkattini çekti. Polisler onları çıkarırken hâlâ "ASEL"diye bağırmaya devam ediyordular.

24 Ekim 2018 Saat 11:57 bizimle aynı arayışı çeken insanlar. Ve lunaparkta aramalar. Kader, Sizi bir araya getiriyor işte.

Bir anda Seren ağlayarak telefonda konuşmaya başladı. "Melek te- teyze"

"Te- teyze ya- yağmur kayıp oldu" sesi giderek daha da alçalıyordu. Hıçkırıklara boğulmaya başladığında gözümden akan yaşa engel olamadım.

Telefonumu alıp hemen babamı aradım. "Ba-baba" sesim çıtlamıştı. "Baran? Oğlum ne oldu" dediğinde "yağmurum katıp baba, benim yağmurum kayboldu" dedim ağlayak.

Telefonumun elimden alınmasıyla kimin aldığına baktım. Mert. Babamla konuşup bir yandan da ağlıyordu.

Can yanıma geldi göz yaşları içinde sarıldı "geçecek kardeşim. Bulacağız yağmuru" dediğinde daha da ağlamaya başladım. Erkek adam ağlamaz demişti babam. Ben ağlıyorum. Sevdiğim kız'a onu sevdiğimi söyleyemeden kayıp olmasına şahit olurken ağlıyorum.

Nazlı, perişan halde etrafta ağlıyor. Seren hıçkırıklara boğuluyor. Mine "Yağmur nerdesin" diye kendi kendine konuşup ağlıyor. Can ağlıyor ve etrafa bıkkın gözlerle bir şey ararmışçasına bakıyor. Mert, yere oturmuş göz yaşlarını saklıyor. Ben, ben ne mi yapıyorum? Ağlıyorum. Sadece bunu yapıyorum. Elimden tek bu geliyor. Ağlamak.

Saat 03:45 melek teyzeler sakaryadan geliyor olduklarının haberini verdiler.

Babam ve jandarma arkadaşları burada. Herkes burada. Lunapark adeta savaş alanıydı. Bizde arıyorduk. Mesaj atıyorduk belki görür diye. Twitter da bir #lunaparkyağmuraksoyundur! Diye bir etiket açılmış ve her dakika etiketler atılıyordu.

Saat 07:48 melek teyzeler gelmiş ve hala aramalar devam ediyor. Bulunacaktı benim yağmurum.

Babam zorla bizi eve gönderdi. Zorla. Her şey zorla alınıyordu ama benim yağmurumu kolayca almışlardı. Kolayca.. kolayca.

//
Kolayca..

Bu bölüm biraz beni şey etti. Sizi?

Bugünün 2. Bölümü.

Gerçekten ilk kes böyle bir sahne yazıyorum ve darma dağın oldum.

#lunaparkyağmuraksoyundur!

Korku TüneliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin