"Seni lanet olası pislik ben Sivaslıyım!" diye haykırarak uyandı.
Sabahın ilk ışıkları mı yoksa kabus mu hazırlıksız yakalamıştı Gökalp'i kararsızdı. Aynı zamanda aşağı kattan da kendisine söven birkaç kişiyi de duyabiliyordu. Ama pek de umursamıyordu açıkçası. Ne de olsa yaklaşık 3 aydan beri çalıştığı hediyelik eşya dükkanına bir kez daha geç kalmıştı. Ve neyse ki, 1 aydır dükkanı kendisi açıyordu. Bundan dükkan sahibinin haberi olmadığı sürece hiçbir sorunu olmayacaktı. Bunun rahatlığı vardı şu anda. Ne de olsa bu sefer 1 saatlik bir gecikme olacaktı. Ama bilmediği çok önemli bir şey vardı. Hayatının dönüm noktası tam da bugündü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
God of Kangal
FantasySivaslıyım ben! Gökalp tam bir Sivas aşığı... Almanya gibi bir yerde yaşadığı absürt olaylar... Sonunun nereye varacağını anlamadığı birçok şey... Bir takım gizemler. Ve aslında bir o kadar bunlardan keyif alması. Garip bir kişilik. Olaylar ne şeki...