İmparator | YoonMin

0.3

Min Yoon-Hyun'un anlatımından..
~

"Majesteleri?" Kısa saçlarımı karıştırarak baktım kapıda duran adama.

"Ne var?"

"Efendim. Saray sınırları içindeki her mülke, konağa, yerleşkeye ve kimsesizlerin kalım yerlerine arama emri çıkartılmış. Min Yoongi her yerde sizi arıyor kralım."

"Farkındayım. O ukala pislik en sonunda o tahta geçti. Bunun hakkını vermeye çabalıyor."

"Babanız ölüm döşeğindeyken ne demişti efendim?"

"Bu krallığa en iyi yönetim yapacak kişi Min Yoongi'dir. Prens Min Yoon-hyun'a Busan'da bulunan köşkü ve arsaları bırakıyor bağımsız bir bey olmasını emrediyorum." diyerek hahladım. "Babamı zaten hiç sevmezdim."

"Babanız yarası olan birini kral olarak tahta çıkartmak istedi. Bir ayaklanma başlatacaktı ama babanızın üstüne laf söyleyebilecek tek kişi sizdiniz."

"Ki söyledim de. Ona yaralı birinin, kusurlu birinin kral olamayacağını söyledim. Peki o ne dedi? Asıl kusurlunun ben olduğunu söyledi. Kalbim kusurluymuş. Hah! Aptal adam."

"Yine de sizi sürekli tahttan indirmeye çalışanlar vardı. Son zamanlarda herkes asıl Min Yoongi'den çok memnun."

"O saçlarımı kesmeseydi.. insan içine çıktığım an tüm bakışlar bana dönecek ve Min Yoongi ile olan benzerliğimi fark ettiklerinde sahte olduğumu anlayacaklar."

"Efendim tahta nasıl geçtiniz?"

"Yoongi uyurken karşısına oturup aynı yara izini yaptım yüzüme. Ertesi sabah ise gözlerini okyanusun üzerinde açtı. Yolu bulması ve ölmemesi beni epey şaşırttı ama krallığına dönmesi 6 yıldan fazla sürdü. Bu sürede ben onun kimliğini, sesini, yüzünü her şeyini kullandım. Hatta bir adamla bile evlendim."

"Biriyle mi evlendiniz?"

"Teorik olarak Yoongi evlendi sayılır. Sonuçta onun ismi ve onun mührüyle."

"Peki ya çocuğunuz olma ihtimali?"

"Hiçbir şekilde yok. Bundan 9 yıl önce babam Yoongi ve beni bir ava yolladı. İkiye ayrıldık çünkü bir rekabet içindeydik. Amacımız bir yaban domuzu ya da geyik değildi. Amacımız bir puma avlamaktı."

"Efendim. Puma mı?"

"Evet. O sıralar saray dışına çıkanlar birkaç puma saldırısına uğrayıp ölmüşler aralarından biri ağır yaralı bir şekilde hayatta kalmıştı. Her şeyi ondan öğrenmiştik."

"Peki bunun kısır kalmanızla ilgisi ne?"

"Pumayı yakaladığımı zannettiğimde yanına gittim. O ise pencelerini kasıklarıma geçirdi. Neredeyse ölmek üzereydim ama Yoongi beni fark edip okuyla pumanın boynuna nişan alıp onu öldürdü."

"Yani kardeşiniz sizin hayatınızı kurtardı."

"Ben kurtarmak olarak bakmıyorum. Bu rekabeti yaratan oydu. Ne kadar başarılı olursam olayım, saç rengini ve zekasını babamdan almıştı bir kere. Bu da onu kralın gözdesi yapmıştı. Ben de göze girmek için bu puma avını ortaya atmıştım ama sonuç bu."

"O yüzden mi seviştiğiniz insanların ellerini ve gözlerini bağlıyorsunuz?"

"Evet bebeğim. O yüzden." diyerek dudaklarına bir öpücük bıraktım.

"Efendim?"

"Yine ne var Hoseok?"

"Sizi özledim." Dudağımın bir kenarı yukarı kıvrılırken hafifçe ayağa kalkarak kemerimi çözdüm. Birbirine çarptırdığım kemer uçlarından büyük bir şak sesi kulaklarımı doldurduğunda erkekliğimin etrafını dolduran sıcak ağız içiyle gülümsemem tehlikeli bir hal aldı.