Herhangi bir gecenin, herhangi olmayan bir saatinde,
Saat tam 4'te.
Yorulmuş ve yalnızsın yaralı kız.
Hâreleri umudu bağırsa da, yalnızlığı kursağında,
Sessiz bir gece, ay ışığında.
Ruhu çoktan kavuşmuş ruhuma,
Bedenlerimiz hiç bir olmasa da.
Merak ediyorum da inanır mı yalanlarıma?
Kanar mı geleceğime?
Ben sevemem yaralı kız.
Saat tam 4'te.
Herhangi bir şarkının, herhangi olmayan bir sözünde,
"Kal." dediğinde.
İnanır mı kalacağıma?
Sever mi bile bile gideceğimi?
Sarıl bana;
inanacakmış gibi.
Yaralarımı saracakmış, bana kanacakmış gibi.
Herhangi bir gecenin herhangi olmayan bir saatinde,
Saat tam 4'te.
~Sora -Yazar-
Bana en yakın insanın bile benden birşeyler saklaması, saklanan şeyleri aptal gibi anlayamamam. En çokta aptal yerine konulmam ilacı olmayan bir zehiri vücuduma aktarmışlar gibi hissettiriyordu. Öleceğime mi, sevdiklerime mi üzülsem seçemiyor, en sonunda yine onlara üzülüyordum. Kendimi, duygularımı biraz olsun düşünmeye çalışsam, aklıma Jennie geliyordu.
Belki benden nefret ediyor olabilirdi ama o hâla benim zor zamanlarımda yanımda duran bir arkadaştı. Kardeşim gibiydi.
Ve ben Taehyung'u seviyordum. Öyle süslü cümlelere gerek yoktu. Sadece seviyordum işte. Kalbime gömemeyecek kadar.
-"Kendini suçlu hissetme Lalisa."
Okulun beden dersinde öylece soyunma odasında oturmuş boş duvarı izliyordum. Zaten derse geç kaldığım için sahanın etrafında en az 5 tur koşacağımı bildiğimden bunu biraz daha geciktirmenin bir zararı yoktu.
- "Lisa yah! "
Tiz sesi soyunma salonunda yankılanmaya başlayan Rosê'ye bıkkınlıkla gözlerimi çevirdim ve,
-"Efendim Rosê?"
Diye cevap verdim.
Ona kızgın değildim. İstesem de olamazdım. Ama yine de o gece belki.
Belki de bana söyleseydi Taehyung'a daha da yaklaşmazdım.
Belki unutacak bir hatıram olmazdı.
Onu unutmak ne kadar acı verecekse, iki katı daha fazla acı çekiyordum. O gün. O gece. Nasıl unutulurdu ki?
-"Suçluluk duyma Lisa. Sen onu yıllardır seviyorsun, Jennie ise sadece bir ay."
Diyerek beni rahatlatmaya çalıştığının farkındaydım. Kaç gün ya da kaç saat olduğu umrumda değildi. Ben yapamazdım.
Hiçbir türlü bu olaydan kendimi paklayamazdım. Her zaman suçlu biri gibi. Hiçbir şey olmamış gibi...
Rosé' ye cevap vermeden, oturduğum tahta oturaktan kalkarak spor salonuna doğru birkaç adım attım,
-"Artık gitsek iyi olacak."
Diyerek Rosé'ye doğru vücudumu çevirdiğimde omuzlarının sıkıntıyla aşağı doğru düştüğünü ve dudaklarının aşağı doğru büzüştüğünü gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nobody saw him die, Taelice
أدب الهواة"Herhangi bir gecenin herhangi olmayan bir saatinde, Saat tam 4'te."