story time in peter style

906 61 177
                                    

Güzel bir güne mükemmel bir şekilde hazırlanmıştım. Dalgalı saçlarım her zamanki gibi mükemmel görüntüde, baskılı tişörtüm kusursuz ve gömleğimde çift iz yok! Daha iyi olamazdım.

"GÜNAYDIN NEW YORK!"

"Günaydın Pete."

"Sana da günaydın Lee."

Etrafta seke seke dolaşırken etrafımdaki insanlara selam veriyor ve karşılığında da selam alıyordum. Bu mahalleyi seviyorum be!

Gideceği yolu bulamayan bir adama yolunu gösterdim. Yaşlı bir teyzeyi karşıya geçirdim ve Sandviç adını verdiğim köpeği sevdim, çünkü onu bulduğumda ona yiyebileceği bir şey vermem gerekiyordu ve yanımda yalnızca yarım sandviç vardı. Ne? İsim bulmak konusunda aşırı yaratıcı değilim, aklıma gelen şeyi takıyorum işte!

Bla bla ve bla.

Sonunda okula geldiğimde bizim çardakta oturan Harry'ye doğru koştum. "GÜNAYDIN GÜN IŞIĞI!"

"GÜNAYDIN PETEY!" Harry hızla bana sarıldı ve beni birkaç tur etrafında döndürdü. Ew, Yüce İsa, bütün karizma çöp oldu işte!

Sonunda beni indirdiğinde Harry'e sahte bir kızgınlıkla bağırdım"Bunu yapmaman konusunda anlaştık sanıyordum!"

"Ne yapabilirim? Çok minik ve ponçiksin."

"Harry." Evet, sahte kızgınlığımın gerçeğe dönüşmeye başladığı yer burasıydı.

"Tamam, tamam. Demedim bir şey."

Etrafı hızla süzdüğümde bize, özellikle de Mary Jane'e çok fazla bakan kişi olduğunu fark etmem zaman almadı dostlar. Bu kızıl afet bütün ilgiyi üstüne çekiyor! Hemen yanımızda oturan Mary Jane'in yanağına hızla sulu bir öpücük kondurdum. Mary Jane bana çoğu kişinin görmek için ruhunu satabileceği gülümsemesini bahşetti. Ağlayabilirsiniz arkadaşlar, bu kız benimdir.

Ardından eğilmemi fırsat bilen Gwen sırtıma atladı ve ben de ona inat okulun çevresinde koşmaya başladım. Birkaç tur ve düşme tehlikesinin ardından çardağa geri döndüğümüzde Gwen saçlarımı karıştırdı ve yanağıma ruj izini çıkaracak bir öpücük bıraktı. Ağlamaya devam edin, bu kız da benim.

"Aww Gwennie, beni utandırıyorsun." diyerek alay ettim. Bu aramızda klasik bir şakaydı ve duyanlar anlamazdı.

Ama bu size anlatmayacağım anlamına gelmiyor, ayrılmayın bir yere. Hikaye zamanı!

Bir gün yine çok mükemmelim işte-

Hayır bu çok Tony gibi oldu, babama her ne kadar benzesem de, PETER STİLİ BEBEĞİM!

Geçenlerde bir gün hem mutluyum hem şanssızlığım üstümde. Harry'nin bara gitmişiz işte, klasik. Bizimkiler içiyor ama ben risk almayıp elma suyu aldım, tadı da bok gibi.

Kısır da bok gibi olmuş.

İşte benim yanımda Liz var, Harry kim olduğunu bilmediğim bir kızla takılıyor, MJ öbür tarafta biriyle flörtleşiyor, Gwen'in yanında da sevgilisi var.

O ne biçim sevgili hani, Yüce İsa düşmanımın bile başına verme. Utangaç, sevimsiz, yakışıklı ama velet yani. Çarp iki tane ağzına otursun oturduğu yerde misali. Gwen MJ'in gazabına uğramış, aldığı içki alkollü çıkmıştı. Böyle burnunu sevgilisinin boynuna sürtüyor, minik öpücükler bırakıyordu. Hani bana yapsa kankam demem arkadaşlar, diyemem.

Çocuk ne dedi biliyor musunuz?

Bence biliyorsunuz.

"Aww Gwennie, beni utandırıyorsun."

you missed ☯ spideypoolHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin