Bölüm 4

1 0 0
                                    

Sırtımın ağrımasıyla gözlerimi açtım ve çalışma odasında uyuya kaldığımı fark etdim. Saat 6'ya geliyordu. Bu kadar çabuk uyanmış olmama şaşırmıştım doğrusu. Çok uykucu biryimdir aslında. Uykum ve yastıklarım benim için çok önemlidirler . Ve evet uyurken birine sarılmasam uyuyamıyorum. O yüzden yastıklarıma teşekkürlerimi iletiyorum. Neyse. Banyoya gidip yüzümü yıkamam gerek

Banyodan çıktıktan sonra siyah bir jean ve koyu yeşil oversize bir kazak giydim ve yeşil Nike jordanlarımı ayağıma geçirip evden çıktım. Yanımda tiramisuyu da almıştım ve annemlere gidip kahvaltıyı kendim hazırlamak istiyordum. Evin anahtarıyla kapıyı yavaşça açtım ve hemen mutfağa geçtim. İlk önce kıymalı börek yapıp fırına koydum ve sonrasında çayı kaynamaya bıraktım. Masayı da kahvaltılıklarla donatdıktan sonra sıra annemi ve kardeşimi uyandırmaktaydı. Babam yoktu. Yani benim için yoktu. Annemle boşanmışlardı ve ondan sonra da bir birimizi görmemiştik. Beni sevdiğini de söyleyemem zaten. Onun için hep kendi vardı. Ve annemle boşandıktan sonra da yeniden evlenmiş. Umarım evlendiği kadını da bizim gibi üzmezdi.

İlk önce annemin yanına gitdim. Yanaklarına öpücükler kondurup uyandırmaya çalıştım.
"Annem. Hadi uyan kahvaltı hazırladım. Anne"
"Ne bağırıyorsun be sabah sabah."
"Anne kalksana kahvaltı hazır. Üstünü falan değiştir aşağıya gel ben de Emiri uyandırıyorum"
"Tamam"
Hemen üst kata Emir'in odasının olduğu yere çıktım. Kendisi için hain mi hain planlarım vardı. O yüzden yavaşça kapıyı açtım ve yanına yaklaşmaya başladım. Birden üzerine atlayıp gıdıklamamla gözünü açtı ve beni yere fırlatdı.

"Lan bücür naptın. Ühüüüğ popom ağrıdıı"
"Sana da günaydın. İnsan gibi uyandırsana sen de . Sana oh olsun. Hem sen niye geldin?"
"Lan bu gün ailecek kahvaltı günümüz ya. Ben de kahvaltı hazırlayayım dedim. Tamam kötü yapmışım anladım konuşma tamam"
"E nasıl aile kahvaltı günü ki bu . Esra teyzeler de geliyor."
Hemen yerden kalktım tedirginlikle ve
"Nası yani Polat'ta mı geliyor?"
"Evet de sen onu nerden tanıyorsun?"
"Hiç yani boş ver sen. Tamam çok konuşma in aşağıya"
Ah anne bu bana yapılacak şeymiydi? En paspal halimle kaynanamın karşısına mı çıkartıcaktın beni? Ne kaynanası be. Allah söyletdi sanırsam. Kendime gülüp annemin odasına geçtim ve saçlarımı taradım. Sonra da rimel ve parlatıcı sürüp aşağıya indim annem böreği fırından çıkarmış kesiyordu.
Sinsi sinsi yanına yaklaşıp sordum.

"Ee anne Esra teyzelerde geliyormuş. Bunu bana neden söylemedin sen ?"
"Ay kızım yani şey benim aklımdan çıkmış yoksa sana demezmiydim?"
"Neyse affettim şimdilik. Ama seninle konuşmam gereken bir şey var"
"Neymiş?"
"Anne Polat bana dedi ki 1 hafta sonra istemeye geliyoruz"
"Neee?! Allahım bu kız beni öldürücek. Bu şimdi mi söylenilir he şimdi mi?!"elinde terlikle kovalamaya başladı beni . Çığlık ata ata kaçıyordum.
"Anne akşam çok yorgundum söyleyemedim valla bak aaağğğ yapmasana . Her keste popoma oynuyor bu gün. Vurma ya nolur"
"Eşek sıpası. Ayh allahım sen büyüksün. Bana bu günleri de gösterdin ya artık gözüm kapalı gide bilirim"
"Anne saçmalama. Altı üstü isteme yani"
"Sen saçmalama . Yarın gidiyorsun kendine kıyafet falan alıyorsun. Her kesin karşında pantolonla falan oturmana asla izin vermem. İsteme ya bu. Neyse sonra bana geliyorsun evi bi güzel temizliyoruz ay çok iş var nasıl yetişecek"
"Anne nefes al."
Kapı çaldı ve ben hemen ordan uzaklaşıp ellerimle saçlarıma ve kıyafetlerime çeki düzen vermeye çalıştım. Olduğu kadar diyerekten kapıyı açtım ve Polat'ı, Esra teyzeyi ve onun kocasını gördüm. Gülümseyerek içeri buyur etdim.
"Hoşgeldiniz. Buyurun geçin. Paltolarınızı alayım Esra teyze"
"Hoş bulduk kızım."
Esra teyzenin ve İsmet amcanın ellerinden öptüm ve paltolarını portmantoya koydum. Polat'la göz göze geldiğimde kalbim hızlanmaya başladı . Heyecanlanmıştım. Gülümseyerek baş selamı verdi ve içeri geçtiler. Ben de sırıta sırıta mutfağa geçtim. Annem yoktu. Yemek odasına gitmişti sanırım. Ben de yemek odasına geçtim ve her kes yerlerini almıştı. Emir annemden komuta bekliyordu böreklere dalmak için. Salak şey. Annemle Esra teyze ve İsmet amca şimdiden koyu bir sohbetteydiler. Ben de çaydanlığı alıp kimseyi yakmadan çay bardaklarını doldurmaya başladım. Tek boş yer Polat'ın yanıydı. Acaba niyee (baş karaktersin de ondan). Annem konuşmaya başladı.
"Ee müstakbel dünürlerim buyurun başlayalım"
Dünür mü? Anne sen benim kalbime mi indireceksin? Her kes gülüyordu benden başka. Yer yarılsa da dibine girsem.
Esra teyze böreğin tadına bakıp konuştu.
"Sevil kız sen böyle güzel börek yapa biliyomuydun?"
"Esra böreği ben yok Melek yaptı. Maşallah benden daha güzel geliyor elinden böyle şeyler"
"Ne güzel ne güzel. Ellerine sağlık kızım"
"Teşekkürler Esra teyzeciğim"
Kahvaltı pek sevdiğim öğün değildi. O yüzden biraz peynir ve börek yedikten sonra en sevdiyim limonlu çayımı elime alıp bir kokladım. Allahım aşk yaşıyorum şu an. Her kesin çayı normal çay bardağındaydı ama benimkisi kupadaydı. Polat bir bana bi de aşk yaşadığım çaya baktı ve gülüp önüne döndü. Bu haraketine ben de gülümsedim ve utandığım için başımı aşağı eğdim.

Her kes kahvaltısını etmiş oturma odasında sohbet ediyordu. Ben de Emirle masayı toplamaya başladım. Tabi emir kalan börekleri karnına indirmekle meşkuldü ama neyse işte. Masayı tamamen toplayıp mutfağa geçtim. Emir pazar olduğu için arkadaşlarıyla görüşmeye gitmişti. Tabakları bulaşık makinesine koydum ve çalıştırdım. Arkamı döndüğümde kapı pervazına yaslanmış beni izleyen Polat'ı görmemle irkildim.
"Ne kadar marifetliymişsin. Şimdi annem yolda susmaz 'Bak oğlum Gül gibi kız kaçırma bunu' diyip kafamı yer"
"A a benim suçum mu yani. Genetik bir şey bu."
"Yok canım marifetine söz olmaz"
"E şey ben anneme dünkü konuyu söyledim ve kabul etti. Yani tabii ki annenle onu çoktan konuşmuştur ama beni de bir güzel azarladı"
"O niyeymiş?"
"Yok efendim zamanında söylememişmişim, nasıl yetişecekmiş falan filan"sesli şekilde kahkaha atdı gözüm gamzelerine takıldı. Bu adam çok yakışıklıydı. E yani ben de çok güzeldim şimdi. 1.60 boyum,kısa ve kıvırcık(çoğu zaman düzleştirdiğim hani)saçım, ince belim,normal büyüklükte kalçam ve biraz büyük göğüs yapımla kendimi çok beğeniyordum açıkçası. Kendime yürümüş gibi oldum ama bu doğru.
"Ee anneler öyledir. İçeri geçelim mi?"
"Tabi"
Oturma odasına geçtiğimizde bizi fark etmeyecek kadar sohbete dalmıştılar hanımlar. İsmet amca da gazetesini okuyordu. Ben tekli koltuğa oturdum. Polat da babasının yanında yerini aldı. Annem bana döndü ve benim tükürüğümde boğulmama sebep olan soruyu sordu
"............................."


Acaba ne sordu 🤔

Sevda Meleğim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin