...
Yola çıkalı 1 buçuk saat geçmişti. Daha uzunca bir süre daha yolculuğumuz devam edecekti. Kulaklıklarımı takıp en sevdiğim şarkıları açıp arabanın camından dışarı bakıyordum. Gökyüzüne, ağaçlara, denizin derinliklerine... Huzura erişmiştim birkaç dakikalığına. Arabanın kliması, tenimle buluşunca hafifçe titredim. Elim yanımdaki koltukta duran kırmızı battaniyeye gitti. Omuzlarımdan başlayarak tüm bedenimi battaniyenin içine aldım ve sıcak bir ortam oluşturdum. Gözlerimi hafifçe kapattım. Gece heyecandan uyuyamadığım için oldukça yorgun hissediyordu gözlerim...
Öyle olacak ki şarkının değiştiğini bile farketmemişim. Yüzüm yan koltukta oturan kardeşim Akın'a kaydı. Kendisi telefonuyla uğraşmakla meşguldü. Size Akın'dan bahsetmeye vaktim olmadı. O benim erkek kardeşim. Tam bir baş belası. Aslında zaman zaman oldukça iyi anlaşırız ama bazen haddinden fazla sıkıcı ve bunaltıcı olabiliyor. Kendisi benden birkaç yaş küçük, fakat canı isteyince gerçekten fazlasıyla olgun olabiliyor. Ayrıca acayip derecede sosyal biri. Hemen kendine arkadaş, dost bulabilir ve kaynaşabilir. Çoğu zaman bu özelliğini kıskanırım. Çünkü ben her ne kadar ondan büyük olsam bile bunu yapmakta çekinirim. Kolay kolay arkadaşlık kuramam. Lâkin buna rağmen harika derecede bir arkadaş grubuna sahibim. Hepimiz birbirimizi tamamlıyoruz ve bir bütün haline geliyoruz. İşte bu bizim en büyük avantajımız...Gözlerimi açtığımda arabanın durduğunu gördüm. Benzin ve gaz kokusu her tarafımızı sardığında anladım ki benzinliğe gelmiştik ve kısa bir mola vermiştik. Kaç saattir uyuyordum bilmiyorum ama güzel bir uyku aldığımdan emindim. Her tarafım tutulmuş gibiydi. Boynum, belim...
Annem ön koltukta telefonuyla uğraşırken Babam ve kardeşim benzinliğin marketine girip yiyecek birşeyler alıyorlardı. Elim kucağımda olan telefonuma uzandı. Hâlâ kulaklıklarımdan şarkı çalıyordu. Şarkıyı kapattım ve instagram'a girdim.3 yeni bildirim~
Gelen mesajlar Meriç'e aitti;
Nerdesiniz güzellik 16:25
Heeeeeyy kaçırıldın sanırım 17:45
Polise haber vermeli miyim? 17:46Kesinlikle bu kız deliydi. Kafasında çoktan felaket senaryoları kurmaya başladığı her halinden belliydi. Hızlıca harfleri tuşlayarak yazmaya başladım;
Yaşıyorummm 17:57
Meraklanma 17:57
Yarım saat sonra Edirne'ye
varmış oluruz merak etme 17:58Arabanın kapısı açıldı. Hızlıca neler aldıklarına bakmak için telefonu çantama fırlattım. Birer sandiviç, atıştırmak için cips, kuru yemişler ve birkaç çikolata; içecek olarak limonata...
Kurt gibi acıkmıştım. Hemen bir sandiviç-limonata kaptım ve yemeğe başladım. Öylesine hevesli yiyor olmalıyım ki Akın bana bakarak bir kahkaha patlattı. Akın'ın yüzüne şaşkın şaşkın bakarken tekrar sandviçten bir ısırık almayı da ihmal etmedim tabi.
...Yaklaşık yarım saat sonra Edirne'ye gelmiş bulunmaktaydık. Arabamızı açık hava otoparka bırakıp Edirne'nin güzel yollarında yürümeye başladık. Caddeleri ışıl ışıldı. Gökyüzü hiç bu kadar güzel bir pembe almamıştı sanki...
Ben hayranlıkla caddede yürürken annemin bana seslendiğini duydum. Eliyle bir mağazayı işaret ediyordu. Hızla yanlarına yürüdüm. Mağaza aynı caddeler gibi ışıldıyordu. Içerisinde muazzam güzellikte kıyafetler vardı. Hemen şortların olduğu kısma yöneldim. Gerçekten çok güzel, çok tarz modeller vardı.
"Anne! Şunlara bi bak, sence de çok hoş değil mi." Gözlerim parıldıyordu resmen.
Annem de benim gibi çok beğenmiş olacak ki "gerçekten çok güzel beğendiysen alalım kızım" diye yanıtladı. Onaylarcasına başımı salladım ve t-shirt almak için biraz daha mağazada dolaştım...
![](https://img.wattpad.com/cover/238040526-288-k170420.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GARSON
RomansaBelki hepinize tuhaf gelecek ama sizden kilometrelerce uzakta, hayatınızda sadece 1 defa gördüğünüz bir kişiyi hayatınıza alır mıydınız? Bunu kendinize yapar mıydınız? Sadece gözlerinizin içine bir kere bakmasiyla ona bu kadar bağlanır mıydınız? Rü...