"Baba!" diye bağırdım var gücümle. Rüzgar kollarımı sıkıca tutmuş beni onlardan uzaklaştırırken babamın yüzündeki o tiksinç ifade içimi titretiyordu. "Ne olur," dedim fısıltıyla. "Ne olur baba, beni bırakma."
Rüzgar beni hızla arabanın arka koltuğuna oturtup kapıyı sertçe kapattığında inmek için hiçbir çaba sarfetmedim. Çünkü şu an bu arabadan insem gidebilecek bir yerim yoktu. Babam, ben babam için bugün ölmüştüm. "Özür dilerim," dedim elimi arabanın camına koyup gözlerimi kırpmadan babama bakarken. "Özür dilerim, seni dinlemediğim için. Beni affet baba."
Araba hızla çalıştı ve ben gözlerimi babamdan ayırmak zorunda kaldığım ilk an gözümden yaşlar düşmeye başlamıştı. Ben Efsun, Efsun Duman. Kendi elleriyle hayatını mahfetmiş bir geri zekalıydım. Herkesin yalvarışını, benimle konuşmalarını umursamadan kendi bildiğimi okumuştum. Ve her şeyimi kaybetmiştim. Ailemi, akrabalarımı, sevdiklerimi...
En kötüsü ise ne biliyor musunuz? Bu gece Rüzgar beni karısı ilan edip kendi evine götürürken benim aşık olduğum insanla hiç umudumun kalmadığını hissediyor olmamdı.
Ellerim yavaş yavaş buz olma yolunda ilerlerken elimi camdan çekemiyordum.
Babam, annem, ablam...
Herkes konuşmuştu benimle. O çocuk seni tecavüz eder demişlerdi. Ben ise buna şiddetle karşı çıkmıştım. Hayır, o öyle yapmaz demiştim. Evet, o öyle yaptı. Rüzgar, yıllardır sevmek için çabaladığım adam beni tecavüz etmişti ve şimdi kendi evine götürüyordu. Elim, karnımın üstüne gitti bilinçsizce. Eş zamanlı olarak dudaklarımın arasından bir hıçkırık kaçtı.Bütün hayatımı mahfetmiştim.
Birine aşıkken Rüzgar ile sevgili olmuştum. Her şeyden haberi vardı ama yaptığım şey yanlıştı. Ben birine aşıkken kalbime birini daha koymaya çalışmıştım. Sonuç mu? Becerememiştim.
Diğer sonuç ise, Rüzgar'ın bir nevi beni kaçırıyor oluşuydu. Oysa henüz bir sene bile olmamıştı Dorukhan yüzünden ayrılmamız. Şimdi ise, Rüzgar'ın arabasındaydım. Allah kahretsin! Kendi hayatıma mezara çevirmiştim. Artık ne Doruk'a kavuşabilirdim ne aileme. Ve bütün bunları Doruk'tan kurtulabilmek için yapmıştım. Onu unutabilmek için, beni daha fazla yakmaması için.
Araba ani bir frenle durduğunda kısa bir savruluş yaşamıştım ancak bunu umursayabilecek bir anda değildim. Kalbim, çok acıyordu. Kalbim içine hapsettiği herkesi kaybetmişti. Kalbim umutlarını kaybetmişti.
"İnsene, Efsun. Ne yapmaya çalışıyorsun?!" Boş gözlerimle baktım bir zamanlar küçücük bir sevgi besleyebilmek için çırpınıp durduğum adama.
"Benim," dedim sessizce. "Sen benim hayatımı mahfettin." Elini bileğime uzattığı sırada kendimi hızla geri çektim.
"Seni sevmek için çok çabalamıştım." Şakağımdan firar eden yaşı çeneme inmeden yakalayıp sildim. "Ama bugünden sonra, seni asla sevmeyeceğim."
"İner misin şu arabadan? Eve girip konuşalım."
"Ben, seninle hiçbir şey yapmak istemiyorum, Rüzgar! Allah kahretsin! Sen," Durdum. Sakin olmalıydım. "Senden nefret ediyorum!"
"Etmiyorsun. Bak, her şey bitti artık evleneceğiz."
Başımı sağa sola salladım. "Seninle evlenmeyeceğim." dedim kelimelerin üstüne basa basa. "Kendini sevdireceğini söyledin. Parçalara ayrılmış kalbimi, beni ailemden alarak iyice yerle bir ettin. Ben sana bir daha, asla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gri
Mystery / ThrillerVe kaos ortasında bir yaşam. Bu kaosu bitirmek için gün geçtikçe büyüyen bir aşk. Dünyanın karşı çıktığı iki aşık kalp. "Şşt! Hadi ağlama, bak burdayım." Baş parmaklarıyla sildi gözümden akan yaşları. "Buradayım, çiçeğim." "Bitti mi?" diye sordum s...