İblis dünyaya gelmek için hazırlıklarını tamamlamıştı, insan formuna dönmüştü. Melek günlerini özlemiyor değildi. Cehennem yazın Adana gibiydi. Ve herkesin kazıkçı olduğu bir yer.
Simsiyah saçları, uzun boyu, kırmızı gözleri. Reddedilemeyecek kadar yakışıklıydı. Zekâsı, çevikliği ve gücü ise türüne hastı. Tanrı onu bir mucize gibi yaratmıştı.
Çoğu insan şeytanların Tanrı tarafından sevilmediğini düşünür. Bu bir yanılgıdır. Şeytanlar Tanrı tarafından o kadar özenle yaratılmış asil yırtıcılardır ki, bir anlık nefret ile şekillenmiş demek hakarettir.İblis üstüne 21. Yüz yılda insanlar ne giyiyorsa onu giydi ve merdivenle çıkarsa bu insan dünyasında 70 yıl alacağı için asansörü bekledi. Sonuçta müşterisinin kısa ömrünü bu şekilde tüketmek hoş olmazdı.
Asansör gelince binip saçını düzeltti ve sessizlikte yukarı çıkmayı bekledi.
İzlenildiğini fark etmeyecek değildi."Hey, görüşmeyeli uzun zaman oluyor Gece Sözcüsü" dedi kısık sesle sonunda.
Duvara konmuş beyaz bir kelebek kıkırdar gibi ses çıkardı, "Demek beni fark ettin eski dostum."Ortalıkta dostluk falan yoktu tabii ki, bu göz boyamalı bir üstünlük konuşmasından başka bir şey değildi.
İblis ona cevap vermekten kaçındı çünkü saplantılı düşmanı için ettiği her kelime ödül gibiydi.
"Ve buna rağmen konuşmayacaksın ha?" dedi kelebek.
Nereye gittiğini bildiği için sormadı, iblis de cevaplamadı ve asansör sesi duyulduğu an zarif adımlarla indi.Elindeki adrese baktı, bir okul adresiydi. Şeytanların randevu defterinin eskort numarası gibi ordan oraya dolaşıyor olması hakkında şikayetlerini bildirmeyi bir kenara yazdı. Bu kadar önemli bir çağrı okul gibi kamusal bir alandan yapılmamalı diye düşündü.
Okula girmeden önce kırmızı gözlerinin rengini soldurdu böylece dikkatli bakmadan ne renk olduğu görülmeyen bir karışım elde etti. İnsanların dikkatini çekmemesi gerekiyordu. Sadece efendisini bulmak kalmıştı ama bu kadar kalabalık bir lisede bulmak oldukça zordu.
Bir şeytan dünyaya indiğinde anılar kusursuz örtüşürdü. Yani okuldaki herkes ve tüm dökümanlar onun bir transfer öğrenci olduğu yönündeydi. Sadece bir kişinin anıları örtülemezdi. Efendinin.
Çoğu ülkenin hükümlerinde, çeşitli işlerde bir sürü şeytan ve efendisi mevcut ama genel olarak korkulması gereken şey emirleri veren insanlardır.
Konumuza dönecek olursak İblis okulda kimin anıları örtüşmediyse onu bulmalıydı. Çok yakışıklı olması insanları etrafına topmaması açısından bir artı olsa da, gereksiz kalabalık içinde bulmasını zorlaşırıyordu da. Okula geldiğinde herkes transfer öğrenciye okulu gezdirmek için gönüllü olmuştu.
Kendisini götürdükleri sınıfta arkada bir sıraya oturdu böylece tüm sınıfı gözlemleyebilirdi. Efendisinin bu sınıfta olup olmadığını bile bilmiyordu ama aramaya bir yerden başlamalıydı.
Yanındaki kısık gözleri ile ona yoklama kağıdını uzatan kıza bir an o olabilir mi diye tutularak baktı. Ama bu uzun bakışı kızın yanaklarını kızartmıştı ve kızın kahve gözleri ile çok güzel bir uyum oluşmuştu.Hemen kafasını çeviren kıza çok uzun süre baktığını fark ederek İblis de bakışlarını önüne çevirdi. Ama birden aklına çok önemli bir detay geldi.
Dünyada insanlar isme çok önem verirdi ve bir şeytan da efendisinin ona verdiği adı kullanmalıydı. Ve o isme tam şu an ihtiyacı vardı. Kendine bir isim uydurmadan bu işten nasıl sıyrılacağını düşünmeye başladı.İnsanların genel olarak baş şeytan diye düşünüp verdikleri isim olan Lucifer'ı kullanmaya karar verdi ama bulunduğu ülke diline aykırı bir isim kullanmak oldukça dikkat çekiciydi. Tam bunu düşünürken listede adının yerine Lucifer yazdığını fark etti. Bunun tek bir anlamı olabilirdi. Efendisi onu görmüş ve içinden ona bir isim biçmişti.
Efendisi ile aynı ismi düşünüyor olmanın verdiği huzur, insanların bu yabancı isme vereceği tepkileri düşünmesini ortadan kaldırdı.
İblisimiz Lucifer, efendisini bulup onunla tanışmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Ateşi
RomanceAşkından yanan bir efendi... Ve onun ateşli kölesi... O kadar imkansız ki birleşmeleri... Cehennemin kapılarını açıp gelen şeytan, bir ölümünün kâhyası olur. Anlaşmalar dahilindeki ilişkinin geleceği karanlık sırlar, aydınlıkta saklanan düşmanlar ve...