Taehyung 4 yıldır, çıkış yapmayı bekleyen bir stajyerdi. Tek hayali çıkış yapmak olduğundan, bunu gerçekleştirmek için elinden geldiğince çok çalışıyordu.
Bu zamana kadar şans hep onun yanında olmuştu. Ya da o öyle sanıyordu. Bu seviyeye gelmesi bile, stajyer olabilmek bile sonuç olarak büyük bir adımdı. Onca elemelerden geçmiş, yeteneklerimi ortaya koymuştu. Fakat asıl zorlukların bundan sonra başlayacağından habersizdi.
Geçtiğimiz günlerde, şirketin başkanı Bay Jeon ani bir şekilde vefat etmişti. Şirkette çalışanlar, çıkış yapmış olan idoller ve stajyerler de dahil herkes çok üzgündü. Fakat bunun yanı sıra, endişelenmiyorlar da değildi. Çünkü bundan sonra, kendilerine ne olacağını merak ediyorlardı. Bunca harcadıkları emek, boşa gitmeyecekti öyle değil mi ?
Şirketin başına kim geçecekti ? Bildikleri kadarıyla, Bay Jeon'un şirketin başına geçebilecek kadar bu konuda bilgili, yakın dereceden bir tanıdığı yoktu. Tanıdık derken, yerini devralabilecek bir varis söz konusuydu.
Fakat, hepsi yanılıyordu. Bay Jeon'un tam da bu işi yapabilecek, bir oğlu vardı. Sadece Bay Jeon kendi özel yaşantısını, şirket ortamına yansıtmayı sevmediğinden ailesiyle ilgili konulardan bahsetmezdi. Bu yüzden hiçbirinin, yurtdışında yaşamakta olan bir oğlu olduğundan haberi yoktu.
Jeon Jungkook... Babasıyla çok sıkı bir ilişkisi olduğu söylenemezdi. Annesi vefat ettikten sonra, babasıyla arasındaki bağ daha da zayıflamıştı. Sanki onları bir arada tutan şey, annesiymiş gibi hissetmişti hep...
Fakat onun varlığı artık hissedilmez olduğunda daha fazla kalamayacağını anlamıştı. Bu yüzden babasıyla konuşup, yurt dışına taşınmıştı. Fakat babası buna bir şartla izin vermişti. Eğitimini tamamladıktan sonra, Kore'ye geri dönecek ve zamanı geldiğindeyse şirketi devralacaktı.
Aslında Jungkook'un hiçbir zaman, şirketi devralma gibi bir niyeti olmamıştı... Fakat, buna mecbur kalacağından da bihaberdi. Babasının ani ölüm haberini aldığında ilk uçakla Kore'ye geri dönmüştü.
Cenaze işleri tamamladıktan sonra, babasının avukatı onunla şirket hakkında görüşmek istemişti. Babası öleli henüz birkaç gün olmuşken, insanların bu kadar aceleci davranmasına anlam veremiyordu. O an, etrafındaki herkese kızmak istemişti. Ne olursa olsun, o onun babasıydı. Şoktan bile kurtulamamışken, acısını tam anlamıyla yaşamamışken... Nasıl işlerin başına geçmesini isteyebilirlerdi ?
Avukat Kim, onun sinirlendiğini görebiliyordu. Bu yüzden açıklama gereği hissedip konuşmaya başlamıştı. "Efendim, yanlış anlamayın... Sizi hiçbir şey için zorlamıyoruz. Fakat Bay Jeon ölmeden önce, çoğu şeyi planlamıştı. Sanki öleceğini biliyormuş gibi... Geri dönmeniz için sizinle konuşmayı planlıyordu. Artık şirket işleriyle uğraşmak için fazlasıyla yaşlandığından şikayet edip duruyordu son zamanlarda." Derin bir nefes alıp konuşmasına devam etti adam. "Bu yüzden acele ediyoruz. Çünkü babanız böyle olmasını isterdi. Üstelik, şirketteki stajyerler ve idollerle ilgilenmeniz gerekiyor." Bay Kim, aynı zamanda babasının özel sekreteriydi. Bu yüzden şirket içi işleri, babasından sonra en iyi bilen kişi oydu.
Jungkook dirseklerini masaya dayayıp, başını elleri arasına aldı. Şu birkaç günde, fiziksel anlamda cidden yorulduğunu hissetmişti. Bakışlarını önündeki kağıtlara çevirdi. "Bunları imzalayınca, işiniz bitiyor değil mi Bay Kim ?" Adam sadece başını salladı. Jungkook iç çekip kağıtların yanında duran kalemi eline aldı. İmza atmayı bitirdikten sonra, kağıtları ona doğru uzattı. "Çıkabilirsiniz. Dinlenmek istiyorum."
Adam eğilip, odadan hızla çıkmıştı. Jungkook, geldiğinden beri doğru düzgün dinlenememişti. Bir an önce uyumak istiyordu. Fakat bundan önce duş alsa iyi olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Obey | Taekook
Fiksi Penggemar"Çıkış yapmak istiyorsun değil mi, Kim Taehyung?" Taehyung bakışlarını diğerinin bakışlarından bir saniye bile ayırmadan başını salladı. Bu, diğerinin yüzüne oyuncu bir gülümseme yerleştirmesine neden olmuştu. "O zaman, bana itaat edeceksin..." ****...