Alarm sesi ile kalkıp giyindim. Yumruk atmış olduğum elimi sardım. Yani sağ elimi. Çantamı alıp kapişonumu taktım ve mutfağa indim. Regulus oturmuş kahvaltısını yapıyordu. Hızlıca kahvaltımızı edip evden çıktık. Regulus suratıma bakmadığı için görmemişti. Arabaya geçtiğimiz de Reg ikimizin suratına baktı.
"Birbirinizle kavga etmediniz umarım."
"Aynen o yüzden kavga ettiğim adamın arabasına biniyorum. Ya bir sus Reg ya. Zaten mükemmel suratıma darbe yemişim moralim bozuk."
"Dün saha da kavga çıktı. Gryffindorlularla."
"Ah be keşke orada olsaydım."
Okula gelince arabadan inip James ve Peter'ın yanına gittik Remus'la. Hepimizin suratında bir yer patlak ya da kızarıktı. Hepimizin sağ eller sarılıydı ve hepimiz kapişonları takmıştık. Lucius ve Aaron yanımızdan geçerken onları durdurup suratlarını inceledim.
"Sizde nasıl bir şey yok?"
Sadece elleri sarılıydı.
"Bizim karnımıza çalıştılar abi zaten zor yürüyoruz."deyip ikiside sweatini kaldırdı. Cidden karınları mosmordu.
Onlar gittikten sonra etrafıma bakındım. Herkes bize bakıp fısıldaşıyordu. Derse daha var diye bahçedeydik. Bize doğru gelen kızıla döndük. Neşeli sesi ve suratı bizim suratlarımızı incelerken yavaş yavaş düştü ve Remus'da durdu. Lily hızlıca Remus'un yanına gidip elleriyle suratına dokunmaya çalışırken bir yandan da konuşuyordu. Remus da onun ellerinden kurtulmaya çalışıyordu.
"Dün konuştuğumuz da bir şey yok demiştin."dedi azarlayan bir ses tonunda.
"Hadi ama Lils, sakin ol."deyip kolunu onun omzuna atıp yanına çekti. Lily hafif sinirli bir şekilde kolunun altından çıkıp hepimize döndü.
"Siz, hepiniz revire gidiyorsunuz. Okul sonunda gidip soracağım eğer gitmemişseniz o mükemmel suratlarınızda yeni yaralar açılacağının haberini vereyim."
Remus'a döndü.
"Sen,sen bir daha yalan söylersen kötü olur."dedi ve Remus'un saçlarını karıştırdı. Ardından James'e döndü.
"Ve sen,"James'e olan bakışları bir anda yumuşadı ve cümlesine şöyle devam etti."canın acıyor mu?"
Lily'nin eli James'in yanağına çıkıp elmacık kemiğinde ki morluğu okşadı. James şaşkın bir şekilde Lily'e bakarken zar zor yutkunup "Hayır."dediğinde. Lily elini çekti. Son bir kez bize baktı ve "Söylediğim şeyi yapacağımdan emin olabilirsiniz."deyip gitti. O gittikten sonra hepimiz James'e bakıp sırıtmaya başladık. James ise hala onun arkasından bakıyordu. Bizi fark edince "Ne?"deyip bize döndü. Hepimiz sırıtarak onun yanına gittik. Kolumu onun omzuna attım.
"Ya Siri şunu yapmayı bırak. Kabul et artık bunun için çok kısasın."
James sırıtarak bunu söylediğinde üzülerek kolumu çektim. Buna gülen iki kişi vardı. Remus ve James. Hadi ama sadece on bir santim. Boyum 1.81'ydi. James'in ise 1.92. Remus bir anda yanıma gelip kolunu omzuma atıp kendine çekti.
"Üzülme be Sirius. Senden kısalarını da bulursun."deyip saçımı karıştırdığında gözlerimi yavaşça kapatıp açtım. Derin bir nefes aldığım sırada James ve Peter'ın sesi duyuldu.
"Kaç!"
Remus kolunu çekip koşmaya başlayınca hemen arkasından koşmaya başladım. Kimse benim mükemmel saçlarımı bozamazdı. Remus koşarak okula girdiğinde artan kalabalık yüzünden tam koşamıyordum ki birine çarptım. Tam koşup gidecektim ki arkamdan duyduğum ses ile olduğum yerde, gözlerim pörtlemiş bir şekilde kaldım.