Lilithin Dönüşü

Her şeyin başlangıcı (Bölüm 1)

Bir Eylül gecesi, gökyüzü berrak ve yıldızlar ile doluydu ay tüm saflığıyla bütün sokakları aydınlatıyordu. Havada yumuşak bir esinti vardı, kendime bir kahve yapıp balkona çıktım, oturup serin havanın hafif huzurunu içime çektim.
Tam o sırada telefonuma gelen bir mesaj sesiyle irkildim, saat çok geçti ve bu saatte bana kim yazabilirdi ?
Mesajı okudum
-Seni İzliyorum.
İstemsizce telefonu masaya bırakıp etrafa baktım ama kimseyi göremedim, çünkü ben on yedinci katta oturuyordum! Biraz ürksem de hemen kendimi toparladım ve birinin benimle eğlendiğini düşünerek umursamaz bir tavırla tebessüm ederken kahvemin üzerinde tüten dumanından kokusunu içime çekip hafif bir yudum aldım.
Saat gece yarısı olmuştu,gözlerim uykuya yenik düşüyordu artık o yüzden güzel bir uykuya çekildim...

Sabah uyandığım gibi telefonu elime alıp başka bir mesaj var mı diye kontrol ettim tek bir mesaj yoktu bu beni biraz rahatlattı.
Kalkıp elimi yüzümü yıkayıp kendime güzel bir kahve yaptım. Sabahları kahve içmeden kendime gelemiyorum, bir yandan kahvemi içip kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum genelde tek başıma kahvaltı etmem ama bugün yeni bir hayatın ilk günü kendimi ödüllendirmek istedim. Kahvaltıdan sonra  giyinmek için odama geçtim. Telefonuma gruptan bir mesaj geldi.
-Hey güzellik ilk gün için heyecanlı mısın?
+Fazlasıyla :) Tabi sizler de olsaydınız çok daha güzel olacaktı:)
(Destina ve Sahire yakın arkadaşlarım kendileri  ikizler dış görünüşleri farklı olsa da huy olarak kesinlikle ikizler. Kendileri bir hafta okula geç gelecekler çünkü ailelerinin yanındalar, aileleri şehir dışında her yaz mutlaka giderler , genelde yaz sonunda gelirler ama bu sefer biraz daha fazla kalmaları gerekti sebebini tabi ki sormadım sonuçta aileleri ile beraberler. Onlarsız bir hafta daha çok zor geliyordu ikisi olmadığı zaman kendimi yalnız ve güvensiz hissediyorum sanki onlar yanımdayken dokunulmazım.Buruk olsam da onlara belli etmemeye çalışıyorum)
- Ah !! Kesinlikle bizde ilk günü kaçırmak istemezdik bebeğim ama işte durumlar biraz karışık.
+Olsun ikinci hafta beraber gideceğiz acısını çıkarırız:)
-Bir kaç gün sonra oradayız:) Sonra gene haberleşiriz öpüldün:)
+Bu mükemmel bir haber. Görüşürüz sizde öpüldünüz :)
Dolabı açıp karşısına geçtim ve ne giyeceğime bir süre baktım. Her zaman ki gibi mom jean,kiremit rengi sweatshirt kombinledim. Saçlarımı yapmaya hazırlandım sol tarafı örüp sıkı at kuyruğu yaptım, sıra makyajda doğal tonlarda yüzümü hafif renk verecek şekilde yaptım. Oto kontrolümü yapıp aşağı inip arabaya bindim. Üniversitenin yolu kendisi kadar muhteşemdi şehirden uzaktı biraz olduğu bölge doğayla süslüydü,her yerde ağaçlar çiçekler vardı ormanın için de bir saray gibiydi o Koca bina...
Evet o kocaman gösterişli binanın önündeyim, kapı kocaman Demir eski kapılardandı,  hep burada olmak istemiştim ve şimdi buradayım...
Binaya ulaşmak için uzun bir yoldan yürümek gerekiyor etraf özenli ağaçlar çiçeklerle süslü,çimlerde yatan öğrenciler daha da samimi yapıyordu yolu. Burası oldukça büyük bir yerdi dersliklerin olduğu duyuru panosunu bile bulamıyordum ki biri dikkati mi çekti, tek başına orada duruyordu en iyisi ona sormak diye içimden geçirdim.
+Merhaba
-merhaba
+Duyuru panosunu bulamadım da acaba ne tarafta?
Gülümsedi.(O gülüş nasıl öyle diye iç geçirdim)
- Şurdan sola dönünce panoyu göreceksin.
+Peki teşekkür ederim.
Hemen duyuru panoların oraya gidip hangi derslikte olduğumu öğrenip amfiye doğru ilerledim. Amfiye  vardığım da sanırım ilk gelen benim. Söyle bir baktım,koskoca amfiye bakarak 7. sıranın sol köşesine geçip oturdum. Çantamı masanın üzerine koyarken bir kağıt fark ettim. Bu bir nottu... Salak bir tebessümle bu yaşta hala not bırakanlar mı diye düşünürken elim bir an da nota gitti. Tam kahkahaya başlamıştım ki notu açtım sol elimle gözüme düşen perçemi düzeltiyordum ki için ürperdi! Dün geceki mesajdan sonra bu not acaba bana mı diye düşünüp irkildim. Çünkü notta -Kokun Çok Güzel! yazıyordu. Bu bir ilanı aşk mıydı ? Yoksa daha ilk saatten bir sapığın radarına mı girdim? Diye düşünüp acı bir kahkaha attım....
Ders bitiminde bahçeye çıkmaya karar verdim çünkü bir sonraki dersime daha iki saat vardı. Bir erkek sesi duydum.
-Hey Arya nasılsın ?
+Aaa Sarp iyiyim sen nasılsın
(Sarp ikinci sınıf öğrencisiydi ve kuzenimin yakın arkadaşıydı çok samimi değildik ama aramız yine de iyidi.)
-Dalgın görünüyorsun bir şey mi oldu.
+Hayır iyiyim sadece dostlarım yanımda değil o sebeple hım sanırım iyi bir sebep olmadı :)
-Yumuşak ve ilgili bir ses tonuyla anlatmak ister misin ?
Acaba ona mesaj ve nottan bahsetsem mi ? Bu konuda neden ilgilensin ki derken bir anda anlatmaya başladım.
+Dün bir mesaj geldi tanımadığım bir numaradan.
- Bir mesaj seni niye bu kadar gerdi/dalgın hale getirdi ?
+ O saatte tanımadığım birinden böyle bir mesaj gelince ürpermedim değil mesajda 
*Seni İzliyorum.
( Sarp mesajı okuduğunda sol kaşı hafif kalkıp anlamsız telefonuma bakarken.)
+ Ben sınıfa geldiğimde 7.sıranın sol tarafına geçtim masanın üzerinde bir not vardı ve kokun çok güzel! Yazıyordu.
-Öncelikle sınıfa ilk sen gittiğine göre bence not başkasının sonuçta nereye oturacağını falan kimse bilemez değil mi ?
+Yani evet bende öyle düşündüm Aslında.
-O yüzden bunun için canını sıkma siktir et.
deyip gülümsedi ve ekledi
-Mesaja gelince numarayı bana ver bakalım araştırayım olur mu ?
+Teşekkür ederim ama dediğin gibi önemli bir şey değil belki numaralar karışmıştır, sonuçta on yedinci kattayım kim beni izleyebilir ki diyip gülümsedim. Sonra görüşürüz olur mu ?
-Tabi görüşürüz Ayra.
Bahçeye doğru ilerledim bir banka oturup güzel havanın tadını çıkarıyordum ki . Telefonum çaldı.
+Alo sen beni arar mıydın kuzi ya !
-Bak surat mı yapıyorsun sen bana.
+Hayır canım ne alaka!
- Sen büyüdün de bana tavır mı alıyorsun. Hım o zaman barışmak için bu akşam seni kaçırıyorum hiç hayırı da kabul etmiyorum anlıyorsun değil mi?
+Hıı anlıyorum peki nereye gideceğiz -Yeni açılan mekanı duydum mu ?
+Evet oraya mı gidiyoruz ?
-Tabi ki saat 20.00 da orda ol bak geç kalma sakın.
+Tamam tamam akşam görüşürüz.
- Görüşürüz.