Medya: Rahibe Lys
#Florence+The Machine - Queen of Peace
İyi okumalar dilerim.
⌘⌘
Thor İntikamcılar Malikanesine geri döndüğünde ortalığı adeta içinden çıkılmayacakmış gibi hissettiren bir kaos doldurmuştu.
Sabahki koşusundan malikaneye döndüğünde Jessica Asgardlı tanrının Gökkuşağı köprüsü aracılığıyla geri geldiğini görmüş, Steve ve Tony'i geride bırakarak doğruca buraya gelmelerinin telaşına kapılmıştı, diğer İntikamcılar gibi. Üstüne Wanda'nın bahsettiği cadı arkadaşını bulamamasının çıkmazı da bindiğinde her şey üst üste tırmanıp patlama noktasına yaklaşmaya başlamıştı. Onca şey gerçekleşiyor ve bunların neredeyse hiçbirini kontrolleri altında tutamıyorlardı. Üstelik Hela'nın kaçtığını öğrenmiş Alec sinirlenmiş ve onlara güven olmayacağını söyleyerek adeta meydan okumuş gibi olmuştu; zaten gerginliğin hat safhada olduğu ortamda bu sözleri sarf etmesi biraz ölümüne susamak gibiydi. Ortamı sakinleştiren Thor ve Wanda olurken herkes malikanenin büyük salonunda köşelere dağıldı.
Clint ve Sam bir koltukta oturmuş paniğe karışmış merak ve gerginlikle Thor'un buraya Steve ve Tony olmadan dönecek önemli ne bulduğunu açıklamasını bekliyorlardı. Jessica her şeyi yeni yeni sindirirken dalgınca bakışlarını yıldırım tanrısının ifadesiz yüzünde gezdirdi. Wanda Alec'i mutfağa göndermiş ve Magnus'u Thor'un isteği üzerine buraya çağırmasını nazikçe istemişti, gerginliğini alttan alıp bastırmaya çalışarak. Danny ise ortamda hafifçe gerilen ama kendisini kaybetmeyen diğer temkinli kişilerdendi. Wanda parmaklarını saran yüzükleriyle hafifçe oynarken düşünceli görünüyordu, kalın topuklu ayakkabılarının parkelerde çıkardığı sesi umursamayarak bir aşağı bir yukarı yürüyordu.
Thor açıklama yapmak için adeta sabırsızlansa da Magnus gelene kadar ağzından laf alınamayacağı anlaşılalı dakikalar olmuştu, şimdiyse herkes sanki fırtınanın kopmasını beklercesine tedirgin bir sessizlik içinde oturuyordu. Çekicini yere bırakan Thor ne kadar yorgun olduğunu fark etti, son günlerde ona ne uyku ne de dinlenmek fayda etmişti. Ragnarok'ta yaşadıklarının etkisi, dağılan düzeni geri toparlamaya çalışırken başka bir dağınıklıkla karşılaşmak artık 1500 yaşına gelmiş yıldırım tanrısını hiç olmadığı kadar zorlamaya başlamıştı. Hayatında hiç bu kadar parçalanmışlıkla karşılaşmamıştı çünkü.
Dakikalar birbirini kovaladı ve aradan geçen yarım saatten fazla bir süre sonrasında malikanenin kapısı çalındı, Alec herkesten önce davranarak fişek gibi kapıya davrandı. Birkaç dakika kapıda oyalandıklarını anlamak kimse için zor değildi. Sevgilisine sarılan Alec ona Meksika'daki küçük macerasından üstünkörü bahsetti. Ama Alec'in bu kadar endişeli olmasının sebebi sevgilisinden ayrı kalmak gibi görünse de daha farklıydı, Clary'e deva olabilecek son umut da sönmüştü ve gerçekten ne yapacağını bilememesi onu çıldırtmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
land of confusion [tmixmarvel crossover]
Fanfiction❝Burasının bana neden Karışıklıklar Ülkesi olduğunu söyle. Bu bizim yaşadığımız dünya ve bunlar bizim verdiğimiz eller. Onları kullanalım ve denemeye başlayalım; Bu dünyayı yaşamaya değer bir yer haline getirmek için.❞ ▾ ▾ ▾ *Ölümcül...