land of confusion [tmixmarvel crossover]

SEVEN ➤ ❝day of miracles.❞

Medya: Hela (kolaj bana aittir.)

#Falling Up - Circadian

#Interstellar Ost - First Step (piano cover)

İyi okumalar dilerim.

⌘⌘ 

  Ottawa şehrinin kıyısında dikilmiş eski kilisenin tarihi yapısı göz doldurucuydu. Siyaha kayan koyu lacivert renginde kulelerinin sardığı koca bir yapıydı, yer yer koyu kırmızıların camlarındaki desenleri süslediği ve bir kısmı kırılmış paslı haç işaretinin binanın baş tacıymışçasına yerleştirildiği o eski, artık sıradanlar için kullanılmaz hale gelmiş binaydı.

Binanın zemin katı dikkat çekmemek adına ince ve kısa mumlarla yer yer aydınlatılmış olsa da pek yeterli değildi. Akşamüstü güneşinin kızıllıklarını saçtığı zemin katında hala karanlık ve loş bir hava mevcuttu. Oysaki Raziel'in çocuklarına görünen yüzü çok daha farklıydı, yerin altına inen bu kilisenin zeminin altında iki koca ve uzun koridor bulunuyordu ve Ottawa yerlisi gölge avcıları için bu fazla geliyordu bile.

Kilisenin zemin katının hemen altında bulunan ilk koca koridorun sonunda yer alan kütüphane, New York enstitüsünün aksine sadece sıradan bir kütüphaneyken, ayrı bir toplantı odasının bulunması oraya akın etmiş gölge avcıları için daha avantajlı görünmüştü. Amerika'dan gelen gölge avcıları odanın ortasında bulunan kocaman masanın çevresini sarmıştı ve binbir çeşit konuşma havada uçuşuyordu.

Ottawa enstitüsünün başı olan gölge avcısı, Miranda Wrayburn, karşısında dikilen Brooklyn'in Baş İblis Efendisine bal rengi gözlerini çevirdi. Henüz yüzünde belirmeye başlamış kırışıklıkların yer yer sardığı gözlerinin kenarlarında endişe kırıntıları yer alıyordu. İnce bir çizgi halini almış dudakları da bu endişeden nasibini almıştı ve konuşmak için ağzını hafifçe açarken ellerini birbirine sürtüp arada ovalıyordu.

"Kapı açılacağını düşündürtecek kadar yoğun bir iblis faaliyetiyle karşılaşmadık fakat son zamanlarda şehirde yaşanan olaylar çok şüphelendirici olaylardı."

Magnus yüzüklü parmaklarını birbirine dolamadan önce ağır ağır kafasını salladı. Durum gittikçe kötüleşirken araştırmalarında hızlanması gerektiğini fark etti. Ortada binbir şey vardı ve hepsine birden hızlıca yetişmesi gerekiyordu. Cesedin üzerinde bulduğu büyünün bütün bunlarla alakalı olduğunu biliyordu ve bu kapılar... açıklanması zor şeylerle hayatında daha önce elbette karşılaşmıştı fakat bu sefer yaşananların daha farklı olduğunu anlamak için fazla zeki olmaya gerek yoktu.

"Ottawa'nın baş iblis efendisiyle konuşmak isterdim lakin kendisinin buraya gelmeye tenezzül etmediğini görüyorum, yanlışsam beni düzeltin?" karşısındaki yumuşak huylu gölge avcısına bakarken kadın ellerini ovalamayı bir süreliğine kesti. Yaşadığı duraksama Magnus'u düşündürürken Wrayburn gözlerini yeniden iblis efendisine çevirdi. "Burada olduğunu söylemek isterdim fakat iblis efendisi geçen hafta evinde ölü bulundu. Sessiz Kardeşler cesedine bakacaklarını söylediler lakin onlar bile ölümünü açıklayabilecek kadar onların alanında uzman değiller."