19. Bölüm

1.9K 126 9
                                    

Yemek yerken gözlerini kaçırmadan Akın'ın sürekli bana baktığını fark edince ona ne var dercesine bakarken, Akın sırıtarak yemeğine geri döndü. Anlamsız bakışlarımı esirgemeden önümdeki tabağa geri döndüm.

Fadime anne elindeki kaşığı masaya bırakırken ellerini birleştirip tüm ciddiliğini bana yüklemesi ile korkudan elim ayağım birbirine karışmıştı. Birisi üstümdeki bakışlarına hep rahatsız olmuşumdur.

Söze girişen Fadime anneye gülümseme çabaları veriyordum. "Alp evladım, torunumla birlikte sonunda olmanıza çok sevindim. Şu dünyada torunumun mutlu olmasından başka ne mutlu edebilir ki beni? Akın senden bahsettiğinde hemen tanıdım seni, çocukken sürekli parkta buluşmak için ikiniz de ağlardınız. Birbirinizi bulmanıza sevindim ama..." sonunda sessizlik olmasıyla korkum daha da artarken titreyen gözlerimle Akın'a baktım.

Kötü bir şey dememesi için içimden dua ediyordum resmen. "Lütfen bizi anlayan tek sensin bizi ayırma, daha yeni bulmuşum bırakmam, bırakamam. Akın'i çok seviyorum." dedim, Akın'a yüz yüzeyken bile böyle itiraf edememişken şimdi demek utandırmıyordu.

Sadece korkuyordum.

Karşımdaki ton ton kadın tebessümüyle dudaklarımı ısırdım. Akın masanın altından bacağımı okşamasını saymaz istek. "Ayrıl demeye asla hakkım olamaz evladım, dilim bile varmaz o kelimelere. Sadece demek istediğim benimde her ne zorluk da zorlandığınızda birbirinizden çıkarıp üzerseniz çok kızarım, hakkımı helal etmem bakın. O kadar çocukken size o kadar yemekler getirdim." ben şaşkınlıkla yerdeki bakışlarımı Akın'a çevirmişken aval aval bakıyordum.

Feleğimi şaşırtmıştı!

İkisinin üzerimdeki sırıtıcı bakışlarıyla sandalyeye iyice sindim. "Özür dilerim." diyerek ne yaptığımı anlamaya çalışıyordum. Kendimi olumsuz bir şey demesine o kadar alıştırmaya çalışınca afallamıştım.

Fadime anne daha da güldü. "Özür dileyecek hiç bir şey yapmadın Alp. Senin devreler gitmiş." kahkaha attı. Akın'ın gülmesine uyuz olmuştum, alttan bacağından küçük etini sıkıp gözlerimi devirdim.

Umarım Fadime anne görmemiştir..

Akın yüzündeki o acıyla sırıtmasını değiştirmeden Fadime anneye ben bakışlarını çekip güler yüzle döndü. "Asla her ne olursa bırakmam Alp'imi güzel annem." diyerek Fadime anayı öpücük attı. Yine bakışları bana dönüp benim de yanağımı öpmesiyle utanç ve şaşkınlıkla dudaklarımı bastırdım.

Gözlerimi yumup kendime hakim olmaya çalışırken vereceğim tepkiyi ölçüp tartarken "Normal karşıla, babaannem böyle şeyleri görmekten mutlu oluyor." kulağımdaki o sıcak nefesle vücudum titremişti. Kendimden geçecektim resmen.

Gözlerimi açıp bende aralarına katılıp gülümseyerek yemeğe devam ettim. Herkes yemeğine dönüp artık bir şey konuşulmamıştı.

Yemeklerin bitmesi ile masayı kaldırırken Fadime annenin uyunmasını fırsat bilip Akın'ın izlediği televizyonun karşına geçtim. İzlemesine engel olduğum adam bön bön bakıp "Azdın mı?" alay edip üzerimde mutfak önlüğüne bakarken bu değişiğin söylediği şeyin alakasını çözmeye çalıştım.

Ama yok cidden anlayamadım.

Bende onunla oyuna devam etmeye karar verdim. "Evet, nerden bildin?" derken bakışlarımda arzuyu görmesine müsade ettim. Akın birden sevinçle parıltılı gözlerle ayağa kalkıp "Vallaha mı?" sırıtıyordu.

Onu onaylayan bir mırıltı çıkartıp "Kesinlikle ellerim Akın'la mutfağı hallet diye fazla azdı." hala o arzu dolu bakışlarımı çekmemiştim. Akın olduğu yerde somurtkan tekrar oturduğu yere dönüp durması ile ona kıkırdadım.

єкмєк вαиαяιм Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin