....... bir ay sonra....
-Mir Bulut: evrem'mim ile tam bir aydır korku ile yaşıyorduk, çünkü serkan baş belası hala yakalanamamıştı... gerçi sevgilim ile içimden şunu diyorduk.. ikimizin de aynı düşünüyorduk, yakalansa ne oluyor sanki basıyor parayı çıkıyor.. hep bir şekilde çıkıyor.. suçları hep para cezasına çevriliyordu, bu çok sinir bozucuydu... serkan psikopatı kendisini bu yüzden bir şey sanıyordu.. sevgilim ile her iki dakika da bir birbirimizi arayıp duruyorduk, aklımız hep birbirimizdeydi, aşkımız hep en başından beri her zaman korku ile geçse de bir hep birbirimizin aşk ilacı olmuştuk, sevgilimi gittikçe artık daha çok sahiplenmeye başlıyordum.. ona bir şey olacak mı?... ya bir şey olursa? diye gerçekten artık o kadar çok endişeleniyorum ki... bu yüzden de her dakika, her an sevgilim yanımda olsun istiyorum, onu bir saniye görmesem öyle çok özlüyorum ki... bir iki gün sonra da doğum günümdü bu yüzden sevgilim o gün yanımda olur diye umut ediyordum... ama hiç bir kimse benim iki üç gün sonra doğum günüm olduğunu hatırlayacak gibi durmuyordu, neyse mir biraz daha bekle herhalde unutmazlar ya diyordum içimden, arkadaşlarım, canım bir tanecik sevgilim, ve aileme çok güveniyordum... unutmazlardı ya.. ama tabi ki bu sadece beklenti olan bir durum, bugün üniversitede ki derslerimiz bittikten sonra sevgilim ile kampüsün bahçesinde oturuyorduk, arkadaşlar da biraz zaman sonra yanımıza gelmişlerdi, hep beraber sohbet ediyorduk, tabi ki çoğunlukla acaba bu Serkan psikopatı ne zaman yakalanacak diye düşünüyorduk, hepimiz diken üstündeydik bir aydır, özellikle de canım sevgilimEevrem'mim en çok diken üstün de olan oydu.., sevgilimi böyle görmeye hiç mi hiç dayanamıyordum, kalbim acıyordu, çünkü Evrem'mim benim tam kalbimdi.. Serkan'nın bu sessizliği resmen çok açık bariz ortadaydı, yine fırtınadan önce ki sessizlikti bu, ama benim de önlemlerin vardı bizi asla o fırtınasınız içine çekemeyecekti.
-Evrem Deniz: başımı sevgilimin göğsüne yaslamıştım, mir'im de kollarını belime dolamıştı, birbirimizden destek alarak dayanıyorduk bu pislik Serkan'a.. biz birbirimizin aşkında hayat buluyorduk...derken birden gözlerime o gıcık olduğum ve sevgilime kafayı fena halde takmış o kız gözüme takılmıştı, yani yada nasıl desem resmen gözüme sokmuştu ya kendini... neden mi böyle diyorum çünkü şuan tam karşımız da duruyordu.. ben de hiç sevgilimin kollarında ki rahat huzurumu bozmadım.. aksine daha çok sarıldım, yaslandım sevgilime... kızın o an ki yüzünde ki bozulmayı görünce içimin yağları çok ama çok azıcık erimişti, sevgilimin gerginliğini hemen anlamıştım, kıyamam ya çok korkuyor o kız yüzünden yine ona trip atacağım diye.. ahahah ama korksun da yani tabi ki çünkü ben sevgilim mir'imi kıskanınca ben benlikten çıkıyorum, yada şöylede diyebilirim kıskanınca ben..asla ama asla..ben değilim... :D, sinirim şuan tavan yapmıştı.. kızın birden sesi çıkmıştı, mir bir gelsene diyordu?... ahaha bir dakika... bir dakika... ne.. ne dedi o az önce... ellerimi yumruk yapmıştım, gözlerimi kısmıştım kızı şuan boğabilirdim.. ve hatta neden duruyorsun evrem dedim kendime içimden birden ayağa kalktım ve masanın üstüne çıktım... artık bu kıza normal kıskanç dayağı yetmemişti, artık kesin ve kesin bu kıza esaslı bir dayak lazımdı, masanın üstünde dururken, önce kollarımı sıvadım, ve daha sonra derin bir nefes aldım, etrafımız da ki arkadaşlarımız ve burak tabi ki... hadi bastır evrem.. bitir şu kızın işini diye bana destek oluyorlardı.. :D arkadaşlarımın da deli destekleri ile tam kızın üstüne atlayacaktım ki sevgilimin kollarını belim de hissettim.. tam mir bana tuttum seni cadı sevgilim derken.. ayağımız kaydı ve yere düştük, olan durumun şokundaydık ikimiz de, bir baktık ki yerde otların üstünde yatıyoruz, ben sevgilimin üstüne bir otlara yere yapışmış halde duruyorduk.. ahah ikimizin de siniri bozulmuştu galiba ki birden ikimizi de bir gülme almıştı, biraz güldükten sonra hala görüyorum ki o kız tepemizde duruyordu, hem de tam tepemizde ya biraz uzakta falan da değil yani, gerçekten tam yanımızda, tepemizdeydi, birden gülmeyi kestim ve mir sevgilim ben bu kızı parçalarım ama dedim ve tam kalkmak için davrandım ki... mir kollarımı tuttu ve beni kendine çekti... tam gözlerimin içine bakıyordu..hayırdır küçük cadı nereye gidiyorsunuz öyle?.. benim daha yapacağım bir şey daha vardı.. dedi mir bana... ben şaşkın, şaşkın.. ne ki o ?... dememe kalmadan, sevgilim beni öpmeye başladı.. Mir'in bu davranışı karşısın da bütün sinirimi ve kıskançlığımı aniden hemen unutmuştum.. bende sevgilimi öpmüştüm... :) :) :) birden arkadaşların helal olsun be.. diye bağırış seslerini duyuyorduk ahaha tabi ki özellikle de en çok Burak dostumuz sağ olsun en çok onun sesi geliyordu.. :D, yürü be Mir kardeşim kim tutar seni...helal yenge sana diyordu.. :D ahahah deli bu çocuk ya..:D etrafımız da ki destek bağırışmaları içinde Mir ile birbirimizin gözlerinin içine bakıyorduk, sende işini çok iyi biliyorsun Mir Bulut.. demiştim sevgilimin gözlerinde kaybolurken, Mir'in en sevdiğim hareketi böyle kısık kısık yandan yandan ukalaca ama bir o kadar da efsane gülüşüydü... işte yine tam da öyle gülümsemişti.. ve beni benden almıştı.. yani sevgilim o kadar da olsun sevgilimizi tanıyoruz yani.. :D diye birde kendini övmez mi ya.. :D ahhaha Mir'e gıcık ukalamsın ya derken birden onu öpüp üstünden kalmıştım ve sevgilime elimi uzatmıştım.. onu kaldırmak için.. Mir kendini yerde düzelmişti, bana kolunu uzatmıştı tam canım sevgilim elimi tuttu onu kaldıracağım derken birden beni kendisine çekmesin mi.. :D yine neye uğradığımı şaşırmıştım.. deli sevgilimin beni yine aniden kendine çekmesi üzerine sevgilimin bacaklarının üstüne otomatik oturmuştum resmen... birden kendimi mirin kucağında bulmuştum.. mir elini belime dolamıştı.. efsane tatlı göz kırparak var mı öyle ya beni öpüp kendi kendine kalmak.. dedi ve yanaklarımı öpmüştü... : ) daha sonra da konuşmasına ekledi... burada ben varken yani yakışıklı bir sevgilin varken sen öyle tek başına sakın bir daha kalkma küçük hanım yoksa günah benden gider yani seni bir daha.. bir daha ve bir daha.. öperim tatlı cadım benim.. sevgilim beni büyülemiş bir şekilde bana bunları söylerken bir eli ile beni belimden kavramıştı.. diğer elini de saçlarım da dolaştırıyordu... sanki şuan etrafımız da kimseler yoktu.. ama tabi ki huzurlu anlarımızın habersiz katili olan canım dostumuz Burak.. vay be Mir öp abi be ne duruyorsun diye Mir'ime destek yağdırırken canım dostum Burak benim ile göz göze geldi...ahahah ben ona gözlerim ile yeterince açık konuşmuştum ki.. Burak hemen yani abi.. şey yengem isterse öp tabi ki şimdi sormadan da olmaz hani.. derken gittikçe alçalan sesi bizi gülme komasına sokmuştu... :D daha sonra sevgilim ile ayağa kalkmıştık, kız pes ama artık ya hala buradaydı.. mir konuşmamız lazım deyip duruyordu.. ya kızım ben seninle öyle bir konuşurum ki.. şimdi görürsün derken.. kızın üstüne gidecektim ki.. bir baktım gidemiyorum, sevgilim kendini gayet rahat bırakmış ayakta duruyordu arkamda ve ellerini belime dolamış gayet havalı, rahat ve kendinden emin bir şekil de beni kolları ile tutuyordu.. sevgilim dur bakalım ne konuşacakmış deyip yürü bakalım az ileri deyip kız ile az ileride konuşmaya başlamazlar mı?... oo öyle Mir bey peki canım ben iki saattir neden kıskanıyorsam bende yani... şimdi sinirle hareket etmek istemedim bu yüzden bir durup düşünüyordum, yani şuan ben iki saattir sevgilimi boşa kıskandığıma mı? yanayım, yoksa sevgilimin bensiz kız ile uzaklaşıp konuşmasına mı?... ya bare gidiyorsun konuşacaksın, benim ile birlikte gidip konuşalım...ve asıl soru bu baş belası kız benim sevgilim ile ne konuşacaktı... artı birde sevgilime mir diye gayet nasıl samimi konuşur ya öyle bir mir diyor ki ben sevgilime öyle seslenmedim ya...sinirden delirecektim.. hangisine yanayım ben ya?...ama mir sen nasıl benim cevabımı beklemeden kız ile uzaklaşıyorsun yani.. sinirli hareket etmedim ve düşündüm... evet şuan kesinlikle buradan gitmeliyim dedim kendime.. herkes benim bu duruma ne kadar sinirlendiğimi fark etmişti, görüyorlardı... sesleri çıkmıyorlardı.. mir beni hala görmüyordu hala kız ile konuşuyorlardı.. kız da bana yandan yandan sinir bir şekilde bak işte ne ettim ne yaptım nasıl konuşuyorum dercesine bakıyordu.. ve işte asıl şimdi burada biraz daha kalırsam bu kız gerçekten ama gerçekten çok fena elimde kalacaktı.. çantamı aldığım gibi arkadaşlara ve özellikle de Burak kardeşime dedim ki... sakın o mir denen beyefendi arkamdan gelmesin daha fena olur ona öyle söyle.. dedim ve oradan sinir ile uzaklaşmaya başladım... öyle sinir ile yürüyordum ki arkama geliyor mu diye bakmıyordum ki bile.. ki bence şuan ben böyle sinirleyken de gelmesin bence.. diye iç sesim ile kendi kendime konuşuyordum, biraz daha yürüdükten sonra birden arkamda araba sesi ve ardından korna sesleri duymaya başladım... çaktırmadan yan göz ile baktım ki.. mir peşimden gelmişti... aferin işte ya bu.. :D bir kız gelme diyorsa gideceksin demektir.. yani hele hele bu kız sinirli bir şekilde gelmesin, gelme diyorsa.. daha hızlı o kızın peşinden gideceksin demektir.. sevgilim de beni tanıdığı için tabi ki peşimden gelmişti.. :D aferin canım sevgilim işte böyle sevgilini tanı ya.. :D , ama Mir'i biraz daha süründürecektim... sevgilim araba ile yanımda benim ile birlikte yavaş yavaş ilerliyordu..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❤️SarmAŞIK-2{KALBE SÜRGÜN}🖤
RomanceSevmek...hemde çok sevmek yetmiyor bazen,hayat sana bazen hayallerini yaşatmıyor, bazı şeyleri yaşayarak öğrenmen gerekiyor canın çok yansa da acı çekerek öğreniyorsun, aşık iki kişinin kalpleri birbirlerine mühürlenmiştir, aşklarını kötülüklerden u...