Camın kenarında otururken aniden bastıran yagmurla gözlerini kapattı kızımız. Aklına eski anılar gelince istemsizce hafif buruk bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.
O sırada yakışıklı delikanlı ise balkonda sigarasını üflüyordu. Aklı karısında kalmıştı yagan yagmuru da fark eder etmez aklından ' bitanem o yalnız ve gök gürültüsünden korkar ' düşüncesi gelmişti.
Başını gök yüzüne çevirdi içmekte oldugu sigaranın dumanını havaya dogru üfleyerek derin bir iç çekti.
Aklından arabaya atlayıp gitmek geçse de öyle birşey yapmamaya karar verir. Başını balkonun cam korumalarında ki eline çevirip telefonunu eline alır.
Sevdiginin numarasını tuşlayarak arar. Arzu ise açmakta kararsız kalsa da camdan dışarıyı izleyerek telefonu kulagına dayar.
- Yagmur yagıyor ...
- Evet
- Korkmuyor musun ?
- Hayır
- Neden ?
- Çünkü sesini duyuyorum
- Arzu
- Efendim
- Ben olmadan uyuyabilecek misin - Evet en azından bunu deniycem
- Geleyim mi ?
- Hayır gelme
- Ben uyuyamam sensiz
- Uyumak zorundasın gelme sadece başını yastıga koy gözlerini kapat ve düşün ...
Telefonun kapanma sesini duyan genç adam ne düşünmesi gerektigini anlayamasa da aklında herşeyi düşünür.
Geçmişten bu güne her anılarını tatlı acı herşeyi aklından tek tek geçirir. O anda telefonuna gelen mesajı arzudan sanarak hızla açar.
Ama mesaj arzudan değil o gün at çiftligindeki kızdandır. Kız cihattan hoşlanmış ve bir şekilde numarasını bulmuştur. Tabi arzunun evde olmaması bu yüzden fırsat olmuştur.
" Naber yakışıklı "
Cihat sinirlenir eski cihat olmak istemiyorum evliyim ve bir bebegim olacak diye içinden geçirir. Ve aklına ilk gelen şeyi engelli yapıştırır. Derin bir nefes alarak salonda koltuga uzanır yastıktan burnuna dolan arzunun kokusuyla gözlerini kapatır.
Arzunun aklına gelen ilk şeyle hemen elayı da alarak eve yol alır. Evin önünde o çakma sarışınla karşılaşır elaya devrederek hızla içeri girer.
Cihat uyanmış arzunun düşündügü şey heran başlamaya hazırlıktadır. Cihat eline aldığı vazoyu fırlatır sehbaya tekme atar arzu hızla yanına giderek sımsıkı sarılır. Cihat ne oldugunu anlayamadan burnuna dolan kokusuyla o an sinirin verdigi körlükle arzuyu fırlatır.
Ela içeri nefes nefese girince çakma sarışında arkasında belirir. Yerde yatan arzuyu gören ela yanına giderek onu kaldırır.
Cihat eline ne geçerse fırlatarak paramparça yapar.
O sarışın mal ise hemen fırsat bilerek cihatın yanına giderek dudagına yapışır. Cihat krizin verdigi körlükle ondan ayrılmak aklının ucuna bile gelmez.
Arzu aglayarak kızın saçını tuttugu gibi elaya iter. Arzu aldığı ıslak mendille sevdigi adamın çömeldigi yere egilerek kollarının arasından başını kaldırır. Yanagına öpücük kondurarak cihatın dudagını aldıgı ıslak mendille başlar silmeye. Bastıra bastıra aglayarak siler. Cihat şaşkın şaşkın sevdigi kadını seyrederken arzu eliyle dudagını kapatarak bahçeye koşar.
Cihat elini saçlarından geçirerek arzunun kucagına bıraktığı mendili köşeye atarak peşinden bahçeye gider.
Kapıdan çıkacagı sırada önüne geçen sarı çiyanı iterek sevdiginin peşinden koşarkende bir yandan dudağını yırtarcasına silmeyle meşgüldür.
Çifte kumrular birbirinin peşindeyken elaysa oyuncak bulmuş çocuk gibi çakma barbi bebekle ugraşıyordu. Saçından tutmuş egleniyordu.
Cihat sinirle saçlarını çekiştirirken arzu aglamaktan harap olmuş haldeydi. Sevdiginin dudagına degen pis dudakları kaldıramıyordu. Sanki kendi dudagına bu işkence yapılmış gibiydi. Cihatın o kızı itmemesi daha da zoruna gidiyordu. Bir parka kadar gitti. Salıncaga oturarak gözyaşlarını sildi. Elini karnına koyarak sakinleşmeye çalıştı.
