Eve gelir gelmez hemen yatağa fırladım. Çok yorgundum yerimde duracak mecalim kalmamıştı. Geceligimi giyerek yataga yattım. Cihat üstünü degiştirirken öglen yaşananlar geldi aklıma o kız ne arıyordu burada ne işi vardı. Daha fazla dayanamayarak soruyu aniden sordum.
" Cihat o kız neden burdaydı "
" Bilmiyorum hayatım "
" Bana dogruyu söyle bir sorun yok degil mi ? "
Yanıma gelip yataga oturarak elini yanağıma koydu.
" Bitanem yok öyle birşey sen rahat ol buraya neden geldi bende bilmiyorum senden başkasında gözüm yok benim "
" Sana değil çevreye güvenmiyorum canım " birden kendini yataga atarak başını bacagıma koydu.
" Yatagı kırıyordun yavaş olsana "
" Kırılsın ne yapayım " elini belime sararak bacagımdaki başını yana çevirdi. Karnımda bakışırken sessizce onu izledim.
1 Saat Sonra :
Dizimde uyuya kalmıştı. Bir yerini incitmeden ne kadar zor olsa da bir şekilde yukarı asıldım. Başı yastıga degdigi an onu bırakarak yanına uzandım. Yorganı üstümüze çekerek gözlerimi kapattım.
Yaklaşık bir saat sonra belime dolanan ellerle rahatım yerine geldi. Anlaşılan bana sarılmadan her zamanki gibi uyuyamıyordu. Ses etmedim ellerinin üstüne ellerimi koydum. Ve tekrar gözümü huzurla kapattım.
Sabah gözlerimi açtığımda cihatın az daha içime girecek olduğunu gördüm. Sımsıkı sarılması ise ayrı bir konuydu.
" Cihat "
" Hı "
" Serbest bırakırsan kalkıcam "
" Hayır uyu "
" Off cihat uykum yok kalkıcam " elini iterek üstümü degişmek için dolabın oraya gittim. Dolabı karıştırırken uykulu sesiyle beni tehdit etmekle meşguldü.
" Arzu bunun da bir cezası olacak ceza listen kabarıyor karıcığım " boyu dizime kadar gelen pudra pembesi bir elbiseyi üstüme geçirerek aşağı indim.
Zilin sesi kulagıma dolarken söylenerek kapıya yöneldim.
" Kim bu ya sabah sabah ? "
Kapıyı açınca ellerinde koca koca tepsiler olan iki adamla karşılaştım.
" Buyrun "
" Cihat sevgi burası değil mi ? "
" Evet "
Ben birşey demeden adamlar içeri girerek tepsiyi mutfagı tarif etmemle masaya koyarak " afiyet olsun " diyerek çıkıp gittiler.
" Cihatt " üstüne geçirdigi siyah eşortman ve beyaz tşörtle merdivenlerde göründü.
" Efendim "
" Bu ne adamlar birşeyler getirdi sen mi söyledin ? "
" Evet kahvaltı siparişi verdim "
" Neden ne gerek vardı ? "
" Senin ugraşmanı istemiyorum "
" Niye ? "
" Yorulma bebegimize odaklan sadece "
" Peki "
Kahvaltıya oturdugumuzda önümüzde yok yoktu. Tabagıma domates salatalık harici hicbirsey koymamıştım. Cihat bir bana birde tabagıma bakarak sinirli bakışlarını tekrar üzerime yöneltti.
" Neyi bekliyorsun ? "
" Canım istemiyor "
" Yok yok birşey var söyle senin en çok sevdigin şeyleri sipariş verdim yememen mümkün değil "
" Kilo alırım keşke sipariş verirken bunu da düşünseydin " masadan elimi tutarak gözlerini gözlerime dikti.
" Canım kilo alman önemli değil ben seni yine sevmeye devam edicem. Bu aşık adam emin ol seni her halinle hep sevecek " elimi öperek gülümsedi.
" Bebegimiz için " son cümlesi beni körükleyince abartmadan az az tabagıma koyarak yedim.
Mutfagı ikimiz birlikte topladık. Alışveriş yapmam gerekiyordu bunu cihata söyledim yanımda olması için. Ama düşündügüm gibi olmadı işi oldugunu ve çok şaşırdıgım hiç beklemedigim birşey söyledi.
" Canım biliyorsun bir haftadır şirkete ugramadım oraya gitmem gerekiyor. Geç gelirim büyük ihtimalle. İstersen sen çıkabilirsin " beni hamile başımla asla tek göndermezdi bu işte bir iş var da neyse.
" Hıh tamam olur çıkarım "
Sinirlenmiştim yine yukarı çıkarak çantamı yatagın üstüne koyarak giyinmeye başladım. Fırsattan istifade edeyim bari. Çarşıdan begenerek aldıgım göbegi açık mavi bluzumu altıma da açık pembe mini etegimi giyerek aynada bir kendime göz attım.
