Nihayet tebrikleri kabul etme vs. faslı bitmişti ve eve gelmiştim. Hatta gelmiştik. Canım arkadaşlarım (!) beni yalnız bırakmak istememişler bu mutlu günümde, dinlenir miyim diye hiç düşünmeden.
Adem, Yusuf, Murat, Sezai, Olgu, Rıfat... Hepsi bizdeydi. Ve neredeyse hepimiz çakırkeyiftik. Survivor'da içme fırsatım olmadığı için bu gece acısını çıkarıyordum. Daha doğrusu, çıkarıyorduk.
"Eski Survivor yarışmacıları, annemin telefonunu kim aldı?"
"Aa ben almışım. Arkadaşlar şöyle elden ele, elden ele" diye bağırdı Olgu, bir yandan da video çekerken. Ekibimiz zaten olağanüstüydü, bir de sarhoş olunca.. Tadından yenmiyordu!
Telefonumun çalmasıyla beraber belli belirsiz okuduğum isimle telefonu açtım. Açmıştım ama yine de kim olduğunu bilmiyordum. Karşıdan gelen "Alo!" sesiyle kim olduğu anlayıp bizimkilere bağırdım.
"Şşşh gençleer! Nisa arıyor susuğnn" İşaret parmağımı dudağıma götürdüğüm an dengemi kaybettim. Yere yapışacakken Murat'ın beni tutmasıyla kahkaha atmaya başladık.
"Barış sen sarhoş musun? Olgu'nun attığı hikayeyi gördüm"
"Yook be deniz kızııı, ne içmessiii"
"Hanginizin aklı başında şu an?"
"Benim aklım başımda değiil
Sana söylediklerimi kafana takma n'olursuun
Onlar ipe sapa gelir şeyler değiil ""Tamam Barış, kapat."
Instagram'dan Arzu Teyzeye yazıp adreslerini aldım. Evet, annesiyle böyle tanışmamam gerekiyordu. Ve evet, onu ayıltmak bana düşmezdi. Ama içimden bir ses yapmam gerektiğini söyleyince, deli cesareti işte.
Taksiciye parayı uzatıp indiğimde bir de ne göreyim? Kapının önündeki merdivende, boncuk gibi dizilmiş erkek ordusu. Düşmemek için birbirlerine yaslanmışlardı ama birisi düşse hepsi yere yığılacaktı.
"Selam" dedim önlerinde durup el sallarken.
"Senin ne işin var burada lan Praglı?"
"Seni merak ettim"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
basorexiaⁿⁱˢᵇᵃʳ
Teen Fictionᵇᵃˢᵒʳᵉˣⁱᵃbirini aniden öpme isteği ⁿbiz, imkansız mıyız? ᵇben sende imkansızlığı seviyorum, ümitsizliği değil.