"Sadece bir günde seni nasıl böyle özledim aklım almıyor."
"Benim de senin güzelliğini aklım almıyor."
Burnunu burnuma sürttüğünde kıkırdadım. "Sen aç mısın? Yoldan geldin bir de"
"Şey sanırım, biraz"
"Doyuralım o zaman seni" Boynuma bir öpücük kondurup elimden tutarak beni mutfağa götürdü. "Ne istersin?"
"Pankek?" Gülerek kafa sallayıp tezgahın başına geçti. "Ama önce üstünü değiştir, rahat bir şeyler giy"
"Bana kendi sweatlerinden versene" Başımı yana eğip kedi gibi bakınca, gülümseyerek odasına çıkardı. Bir tane sweat gösterip "Bu olur mu?" diye sorunca, heyecanla başımı sallayıp elinden aldım. "Aşağıda bekliyorum" diyip yanağıma bir öpücük bıraktıktan sonra odadan çıktı.
Aşağı indiğimde telefonundan müzik açmış, bir yandan da pankek hamurunu çırpan bir bey vardı. Biscolata reklamlarından daha iyi olduğuna yemin edebilirdim..
Arkasından yaklaşıp boynuna bir öpücük kondurduktan sonra tezgaha oturdum. Barış bana dönüp baştan aşağı süzdü ilk önce. Bakışları bacaklarımda takılı kalınca elini ensesine atıp konuştu. "Biraz kısa kalmış sanki?"
"Yoo" diyip başımı iki yana sallayınca elini yarışmadan kalan izlerden birinin üstüne götürdü. "Bunları görünce içim acıyor." Yaralarımdan bir tanesine dudaklarını bastırdığında tüm vücudum alev almıştı. "Böyle öperek iyileştirebilsem keşke hepsini"
Yüzünü kaldırdığında yanaklarını avuçlarımın arasına alıp okşamaya başladım. "Sen çok güzel bir adamsın, çok özelsin, çok farklısın. Çok şanslıyım beni sevdiğin için"
"Asıl ben çok şanslıyım, seni sevmeme izin verdiğin için" dedi avuçlarımdan öperken. "Aaa, ben çok acıktım hadi" Ben konuyu değiştirmeye çalışırken o da gülüp işinin başına geçmişti.
"Bugün ne yapıyoruz?"
"Önce seni Tolga ile tanıştırıyorum, neler yapacağımızı konuşuyoruz. Sonrasında da istersen Berkan ve Lale'nin yanına bırakırım seni. İstemezsen de birlikte takılırız." dedi yarısını kendisinin ısırdığı salatalığı bana yedirirken.
"Korona olmayalım? Aynı şeyi yedik ama"
"Olmayız hayatım, ikimiz de negatifiz şu an. Hem başka yollarla daha çok bulaşır ve biz onu da yaptık" Anlamamış gibi onun suratına bakarken o da muzip bir gülümseme yerleştirdi yüzüne. "Allah Allah, neymiş o?"
"Göstereyim mi?" dedi bir elini sağ bir elini de sol tarafıma koyarken. "Göster bakalım"
Cümlemi tamamladığım an dudaklarıma yapışınca ilk anda afallasam da, sonrasında toparlamıştım hemen. Bir elini yanağıma koyunca ben de kollarımı boynunda birleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
basorexiaⁿⁱˢᵇᵃʳ
Teen Fictionᵇᵃˢᵒʳᵉˣⁱᵃbirini aniden öpme isteği ⁿbiz, imkansız mıyız? ᵇben sende imkansızlığı seviyorum, ümitsizliği değil.