Dışarıdan gelen gök gürültüsü sesiyle gözlerini açıyorsun. Yataktan inip pencereden dışarı bakıyorsun.
Yağmur yağmıyor.
Yataktan yeni kalktığın için gördüğün rüyanın etkisinde olduğunu düşünüp umursamıyorsun. Telefonundan gelen bildirim sesiyle gözlerini pencereden çekip telefona bakıyorsun.
"Kız neredesin bugün partiye gidecektik. Buluşucağımız yerde yoksun. Uyuyordum deme sakın bana. Neyse buluşucağımız yerde seni bekliyorum."
-Kankam Yasemin-Evet ya parti nasıl unuttum diye kendi kendi söylenip giyinmeye başlıyorsun. Mavi siyah dantelli yerlere kadar uzanan bir elbise giyiyorsun. Ayaklarınada bir tane topuklu ayakkabı geçiriyorsun. Telefonunu alıp evden çıkıyorsun. Taksi çağırıp beklemeye koyuluyorsun.
Taksi geldiğinde arkadaşınla buluşucağın adresi söyleyip arkana yaslanıyorsun. Telefonunu açıp Yasemin'e mesaj yazıyorsun:
"Kanka 10 dakka sonra ordayım bekle tmm."
"Kanka ya çabuk ol sürücü ile hala seni bekliyoz."
"Tmm kanka 10 dakka sonra ordayım dedim ya"
Telefonu kapatıyorsun. Deli kız. Tabi konu parti olunca...
Taksici geldiğinizi belirtiyor. Ödemeni yapıp taksiden iniyorsun. Kankanı görünce içinden ınş beni azarlamaz diye dua ederken
"Kanka hadi gel geç kaldık."
"Tamam tamam geldim Yasemin"
Arabaya biniyorsun. Yaseminde yanına oturuyor. Özel araba tabiki. Kız zengin olunca
"Neresi olduğunu biliyorsun sürücü."
Diyip sana dönüyor:
"E canım kankam nasılmış bakalım? Uzun zamandır görüşemiyoruz."
"İyiyim kanka. Her zamanki gibi koşuşturmaca. Sen nasılsın?"
"Superim kanka ben. Hele şu parti olayını duyduğumdan beri. Duyduğumda direk aklıma sen geldin biliyormusun?"
Sürücü geldik bayanlar diyerek konuşmanızı böler. Yasemin ona kızgın bir bakış atar ve gel kanka diyerek seni kolundan çekiştirerek parti kapısından geçirir. Yürüyebilirdim diye mırıldanarak kolunuzu Yasemin'nin elinden çekersiniz.
"Kanka ben biraz takılcam sen biraz gezersin"
Sizin bir şey demenize fırsat bırakmadan ortadan kaybolur. Ben burda hiç bir yeri bilmiyorum ki diye fısıldayabildiniz sadece.
"İsterseniz size yardım edebilirim leydim."
İstemsizce sesin sahibine bakarsınız. Sarı saçlı, mavi gözlü, beyaz tenli bir adam. Boyu devasa. 2 metre diye tahmin yürütüyorsunuz. Boyunuz ondan küçük olduğundan kendinizi onun yanında cüce gibi hissediyorsunuz. Her zaman nazik biri olmaya çalıştığınız dan
"Hayır ama teşekkürler ederim bayım."
Diye yanıtlarsınız.
"İyi siz bilirsiniz. Bu arada ismim Thor Odinson."
Odinson? Ne kadar da garip bir soy ad.
Adamı daha fazla bekletmemek için yanıtlarsınız."Memnun oldum bay Odinson. Benim ismim de S/A... S/A. S/A/S"
"Memnun oldum Leydi S/A. Daha sonra görüşürüz"
Diyip yanınızdan uzaklaşır.
Ne kadar garip bir adam. Diye mırıldanıp arkanıza dönersiniz. Arkanızda içicek ve yemek reyonu var. Elini guruldayan karnına götürdün Kalktığında hiçbir şey yemediğini hatırlayıp reyona doğru ilerledin. Bir sandviç ve ayran aldıktan sonra bir masaya oturdun. Sandviçini yerken aklından nedensizce bir şekilde o adam geçiyordu. Bir sesle düşüncelerine ara verdin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Avengers ile Hayal Et!
FanfictionAvengers ile Hayal etmeye hazır mısınız? (Acemice yazılmış bir hayal et kitabıdır.) Not: Kitaplarımda karakterlere dahi olsa küfretmek yasaktır. Küfreden bildirilecektir.