Bucky Barnes

809 27 47
                                    

Not:Sen Bucky Barnes ve Steve Rogers'ın çocukluk arkadaşısın. Sana da süper asker serumu enjekte ettiler.

Kitabı bitirince sert bir şekilde kitabı kapadın.

"Sonu çok kötüydü."

Diye mırıldanarak kitabı yerine bıraktın. Mutfağa gidip kendine bir bardak su aldın. Kapının gıcırdama sesini duyunca buz kesildin. Ayakkabına sıkıştırdığın hançeri arkandakine hissetirmeden aldın. Gözlerini kapadın. Hançeri kavrayıp hızlıca arkana döndün. Ve adamın veya kadının boynu olduğunu düşündüğün yere tuttun.

"Hey S/A ayıp oluyor ama sadece su içmeye geldim."

Peter'ın sesini duyunca hızlıca gözlerini açtın. Sahi neden kapamıştın ki gözlerini.

Boğazını kesersem kan gelmesin diye.

Hançeri Peter'ın boğazından çektin. Bir kaç saniye göz göze geldiniz. Sonra halinize gülmeye başladın. Peter da aynısını yapıyor kahkaha atıyordu. Sonunda gülmeyi kesip ciddi bir ifade takındın. Arkanı döndüğünde karşılaştığın manzarayla kaşlarını çattın. Su bardaktan taşmıştı. Musluğu kapatıp arkana döndün. Peter ben suçsuzum anlamında ellerini kaldırdı. Normalde ona bedelini ödetirdin ama ayak sesleri duyunca vazgeçtin. Kimin geldiğini görünce iyi ki vazgeç mişim diye düşündün. Çünkü içeriye Tony Stark girmişti. Nasıl olsa onlar baba oğul gibilerdi. Ve her baba oğlunu kollar.

"Ajan S/S/A benimle gelir misin."

Stark çok ciddi konuşmuştu. Bu kötüye işaretti. Genelde ciddi konuşmuşmazdı.

"Sorun nedir Bay Stark?"

Diye sordun. Peter'da babasının yüzüne soru sorar bir şekilde bakıyordu.

"Steve o o..."

Steve mi? Ne olmuş olabilirdi ki ona?

"Kış Askeri geldi. Steve. O. Tanrım nasıl söylesem o iyi değil S/A. Sen onunla benden de daha önceleri tanışıyordun. Belki halledebilirsin."

James mi? Şaşkınlığın yüzünden okunuyordu. James'ın burda ne işi vardı? Belki Hydra bir görev vermişti. Yani olabilirdi.

"Tamam peki gelirim."

Steve'ın odasının önüne gelince durdun. Kapıyı çaldın. Büyük ihtimal açmayacaktı. Bir kaç saniye bekledin. Düşündüğün gibi olmuştu. Steve kapıyı açmadı. Elini kapının koluna götürdün. Kapının kolunu kavrayıp yavaşça kapıyı açtın.

"Kapıyı açmıyorsam yanlız kalmak istiyorumdur S/A."

Cevap vermedin. Yavaşça Steve'ın yanına oturdun. Elini Steve'ın elinin üstüne koydun.

"Steven?"

"Efendim?"

"Buck'ın haline üzüldüğünü biliyorum. Bende üzülüyorum. Biliyorsun oda benim dostum."

"James'e üzüldüğümü nerden çıkardın? Ben çatışmada ölen insanlara üzülüyorum."

"Yalan söylemeyi hiç beceremiyorsun Rogers."

"Peki tamam üzülüyorum. Bucky'i o halde görünce ben ben ben ne biliyim çok garip hissettim. Sanki Hydra'ya kızgınlık ve Bucky'nin yaşadığı duruma üzüntü ikisi birleşmişti. S/A ona çok üzülüyorum."

"Bende öyle Rogers. Hatırlıyor musun ben daha 10 yaşındaydım. Türkiyeden Brooklyn'e taşınmıştım. Taşındığım gün Bucky ikimizi ayağımızdan yakalayıp yere düşürmüştü. Sonra bizde onu yere düşürmüştük."

Avengers ile Hayal Et!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin