Bölüm 35: Obliviate

431 51 25
                                    

İyi okumalar... 💙


İksiri kimin üzerinde test ediyor maalesef biliyoruz artık, diye düşündü Hermione.

Malfoy yan gözle Hermione'nin salona girdiğini görmüş, Paul Williams'ın asasını genç kıza doğrulttuğunu gördüğünde kimseye düşünme fırsatı vermeden asası elinde, hızla ayağa kalktı.

"Petrificus Totalus."

Paul'un eli havada donmasıyla Daphne ve annesi şokla Malfoy'a bakarken, genç adam aynı büyüyü onlar için de yaptı.

Hermione derin bir nefes alarak rahatladı ve dikkatsizliği için kendini içinden azarladı.

Malfoy konuşmak için ağzını açamadan Hermione konuşmaya başladı.

"Tamam, haklısın. Odaya o şekilde girmemeliydim. Ben hatalıyım. Özür dilerim."

Malfoy kendisinin konuşmasına izin vermeyen Hermione'ye baktı ve iç çekip başını salladı. Söyleyecek bir şeyi yoktu.

Asasını Paul Williams'a doğrulttu.

"En azından iksirin işe yaradığını artık biliyoruz. Obliviate."

Hermione, o Paul ve karısıyla ilgilenirken hızla Daphne'ye ilerleyip asasını doğrulttu.

"Son kararın mı, Malfoy? İstersen hafızasından seni silmem. Böylece ilişkinize devam edersiniz."

Malfoy bir süre düşünürmüş gibi yaparken, Herm sinirle bekledi. Gerçekten de bu seçeneği düşünüyor muydu?!

Genç adam bir süre sonra yeterince düşünmüş gibi yaparak başını iki yana salladı.

"Gerek yok. Peşimde o kadar çok cadı var ki..."

Hermione onun kendini beğenmiş cevabına gözlerini devirip büyük bir zevkle Daphne'nin donmuş yüzüne baktı.

"Obliviate."

Malfoy hızla kendi tabağını, bardağını masadan yok ederek ortalığa baktı. Başka birinin burada olduğuna dair herhangi bir iz kalmamıştı.

Hermione ve Draco araziden cisimlenir cisimlenmez, Williams ailesi her zamanki gibi akşam yemeklerini yemeye devam ettiler.

* * * * * * * *

Hermione salona cisimlendiklerinde elindeki çantayı sehpanın üzerine bırakıp montunu çıkardı. Malfoy da aynı şeyi ceketi için yaparken sordu.

"Odadaki her şeyi aldığını umuyorum?"

Hermione bir an genç adama bakarak kaşlarını kaldırdı.

"Şüphen mi vardı?"

Malfoy cevaba hafifçe gülümseyerek başını iki yana salladı.

Hermione çantayı sehpadan alıp koltuğa otururken Malfoy'a bakarak konuştu.

"Dumbledore'a götürmeden önce eşyaları ayıracağım. İstersen bana yardım edebilirsin. Tabi bir cadı yollarını gözlemiyorsa..."

Malfoy Hermione'ye bakarak sırıttı.

"Tabi ki hasretle bekleniyorum, Granger."

Sonra genç kızın tam dibine oturarak kıza doğru yaklaştı ve kulağına fısıldadı.

"Ama bugün şanslı günündesin. Onlar yerine seni seçeceğim."

Hermione, genç adamın kulağına vuran nefesiyle birlikte midesindeki kasılmayı göz ardı etmeye çalıştı. Şanslı mı demişti o?

Salvio Hexia (Dramione)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin