1. bölüm

101 42 35
                                    

15 yıl önce:

Doruk annesi ve babasıyla oturduğu sofradan hızlıca kalkıp odasına gitti. Kapıyı örtüp ağlamaya başladı. Neden annem ve babam sürekli birbirine bağırıyor diye düşünüyordu. Daha 8 yaşında olmasına rağmen annesi ve babası ile tek bir mutlu anı olmamıştı. Annesi ve babası çok küçükken evlenmiş daha sonra anlaşamamalarına rağmen Doruk yüzünden ayrılamamışlardı ve bu da onun çocukluğunu berbat hale getiriyordu. İçerden babasının sesini duydu.

"Sen kim oluyorsun da bana karışıyorsun?"

Doruk kapıya yaklaştı ve kulağını koyup dinlemeye başladı.

"Sen umrumda değilsin. O masum çocuk için çekiyorum ne çekiyorsam. O eve bir daha elinde onlarla gelmeyeceksin."

Babası kapıyı çarptı ve bir şey demeden çıktı. Annesinin hıçkırıkları içeri geliyordu. Doruk kapıyı açtı ve annesinin yanına gitti. Kapıdan ona bakmaya başladı. Annesi elini yüzüne koymuş ağlıyordu.

"Anne"

Annesi ağlamaya devam etti ve cevap vermedi.

"Anneciğim niye ağlıyorsun? Yoksa babam sana yine mi uf yaptı Anne?"

"Doruk oğlum yok bir şey hadi içeri git. "

Doruk annesini dinlemedi. Ve yanına gidip elini tuttu ve yüzünden çekti. Annesinin yanağı çok kötü kızarmıştı.

"Anne bunu bab-"

"Şş oğlum bakma sorun yok acımıyor bile tamam mı? Sen endişe etme. "

"Anne babam sana neden vuruyor?"

"Doruk bunları düşünme sen oğlum. Hadi git uyu sen. "

"Anne bir daha babam sana vurursa ben ona kızarım sen ağlama olur mu anneciğim?"

"Tamam canım oğlum artık boşver bunu hadi baban gelmeden uyu."

Doruk annesinin yanağından öptü ve odasına gitti. Daha küçük olmasına rağmen annesi ve babası arasında bir şeyler olduğunu gayet iyi anlayabiliyordu. Ama bu sefer karar vermişti bir daha babasının annesine vurmasına izin vermeyecekti. Ertesi sabah yine bir gürültü ile uyandı. Anlaşılan yine babası ve annesi kavga ediyordu. Annesinin hıçkırıklarını duydu. Ve hemen salona doğru ilerledi. Annesi babasına elini kaldırmıştı ki Doruk babasına bağırdı;

"Baba anneme lütfen vurma. "

"Sen sus zaten ne oluyorsa senin yüzünden oluyor. " Dedi ve ona doğru ilerledi.

"Senden de annenden de bıktım anlıyor musunuz beni, bıktım hepinizden.

Doruğun annesi hıçkırıklar içinde bağırdı.

" Salih yeter artık kafan yerinde değil bağırma çocuğa korkacak. Hadi Doruk hemen odana git. "

Doruk annesine baktı annesi ona yalvarırcasına bakıyordu. Doruk o kadar korkmuştu ki gerçekten gözünden yaş dahi gelmiyodu. Koşarak odasına doğru gitti ve kapıyı örtüp en sevdiği robotunu eline alıp onu bacağına koyarak ağlamaya başladı. Robotunun ismini korkusuz koymuştu. Onu eline alıp onunla konuşmaya başladı.

" Korkusuz se-sen çok cesursun ama ben senin kadar cesur değilim şimdi çok korkuyorum babam anneme vuruyor, ona ve bana bağırıyor. Lütfen bir şey yap ben bir şey yapamıyorum. Çok korkuyorum Korkusuz çok." Diyerek hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. Ve yorganın altına girip sesini duyurmamaya çalıştı. Ağlarken uyuya kalmıştı.

Saat gece yarısına geldiğinde kapısı annesi tarafından açıldı. Doruğa kısık sesle seslenip uyandırmaya çalıştı.

"Doruk oğlum güzel yavrum hadi kalk uyan hadi gidiyoruz."

Doruk gözlerinin açmadı. Rüya görüyor ve ağlıyor gibi bir hali vardı. Annesi ah benim canım yavrum baban olacak adam yüzünden ağlarken bile rahat edemiyorsun diyerek saçlarını okşadı ve ona tekrar seslendi. Doruk gözlerini açtı.

"Anne?"

" Oğlum seninle biraz gezmeye çıkacağız. Ama babana haber vermeyeceğiz. Şimdi o çok sinirli ya bize kızmasın diye yavrum Hadi kalk bakalım seni giydireyim." Dedi ve doruğun üzerini giydirdi gardroptan biraz kıyafet alıp küçük çantasına attı. İçinde bir müddet yetecek kadar para da vardı. Doruğun elinden tuttu ve sessizce kapıyı açıp odadan çıktılar.

Annesi kapıyı açtı, Doruğa ayakkabılarını giydirdi. Kapıdan çıkıyorlardı ki içeriden babasının sesi geldi.

"Nilgün ne yaptığınızı sanıyorsunuz siz." Diyerek bağırdı

Annesi korkudan erecek cevap bulamamıştı. Donup kaldı. Doruğun babası ikisini birden kolundan tutup içeri fırlattı. Annesi ağlamaya başlamış Doruk ise uyku sersemi halde ne olduğunu anlamaya çalışır gibi bakınıyordu. Salih Bey hemen salondan çıktı o sırada söyleniyordu.

"Bekleyin siz burda yetti artık ikinizden çektiğim "dedi

Annesi hemen fırsatı yakalar yakalamaz Doruğa yaklaştı.

"Oğlum seni çok seviyorum. Hadi şimdi git ve uyu odandan çıkma tamam mı canım yavrum?"

"Anneciğim bende seni."

"Dikkat et kendine tamam mı yavrum."

" Anne tamam ama neden öyle diyo-"

O sırada babası içeri girdi elinde bir şey tutuyordu Doruk anlayamadı. Annesi bunu bekliyormuş gibiydi. Doruğun kulağına eğildi "Hadi sen git oğlum hadi uyu tamam mı?" diyordu ağlamaya çoktan başlamıştı. Doruk hemen koşarak odasına gitti. Ama sonra tekrar dönüp kapıdan onları izlemeye başladı. Babasının elinde ki şeyi annesine doğru tuttuğunu gördü.Gözlerini kıstı ve tekrardan baktı. O bir silahtı. Doruk onun oyuncak olduğunu düşündü. Şimdiye kadar onun gerçeğini ne görmüş ne de duymuştu. Babası annesine şaka mı yapıyordu? Korkutmak istiyordu onu sanırım. Ama annesi neden bu kadar ağlıyordu. Annesinin ağlayışı. Babasını bağışları bi anda kesildi.

Sadece tek bir ses duydu ve daha sonra ortalık kendini sessizliğe bıraktı. O gün duyduğu son ses ise bu oldu.

............ 

Umarım beğenirsiniiz.

Olacaklar hakkında düşünceleriniz fikirlerini varsa buraya yazabilirsiniz.

Belki hatalarım oluyordur ilk denemem hatalarım oluyorsa mazur görün.

Okuyan destek olan herkese teşekkür ederim.

Oy verirseniz beni mutlu edersiniz görüşürüzz<3

25 oy gelirse yeni bölümü yazacağım❤️

Sessiz NotlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin