2. bölüm

70 23 17
                                    

Sabah saat 7 de uyandı. Yatakta her zaman yaptığı gibi tavanı izledi. Yanındaki komidinden telefonunu alıp biraz sosyal medyada dolandıktan sonra kalkmaya karar verdi. Bugün gece uyuyamamasına rağmen yine de erken uyanmıştı. Her gün kendiliğinden alarm kurmaya gerek bile kalmadan saat 7'de uyandırdı. Bunu alışkanlık haline getirmişti. Kalktı üzerine tişörtünü geçirdi ve mutfağa doğru ilerledi. O sırada onun kedilerinden biri olan Leydi ayağının yanında dolanıyordu. Hemen eğildi ve "Sizin yeminiz mi bitti yoksa?" diyerek okşadı. Leydi sanki anlarmışcasına miyavladı. Gidip kilerden yem kutusunu çıkardı ve iki mama kabına yemleri boşalttı. Leydi hemen yemeye koyuldu. Onun arkasından da Bıcırık koşarak geldi ve Doruk'un ayaklarına süründü.

"Sen acıkmadın demek Bıcırık. "diyerek onu sevmeye başladı. Bıcırık 8, Leydi ise 6 yıldır onun yanındaydı ikisini de yavruyken almıştı. Doruk hayvanlara çok önem verir ve onları çok severdi. Bıcırık ve Leydi ise onun arkadaşları gibiydi. Daha sonra kalktı ve mutfağa doğru ilerledi daha işe gitmesine  bir saatten fazla vardı. Doruk bir Adli tıp uzmanı olarak 1 senedir görev yapıyordu. Bu göreve üniversitesyi bitirdikten hemen sonra 23 yaşında başlamıştı. Mutfağa gidip dolabı açtığında alışverişe gitmesinin zamanı geldiğini anladı. İşten çıkınca giderim diye düşündü. Dolaptan zeytin, peynir ve birde yumurta çıkardı sıcak suyu ocağa koydu ve yumurtayı haşladı.  Yemeği bittiğinde neredeyse işe gitme zamanı gelmişti hemen üzerini değiştirdi. Arabasının anahtarını aldı ve dışarı çıktı bugün hava yağmurlu gibiydi. Oldukça bulutlu ve bir o kadar da bunaltıcı bir hava vardı arabasına bindi ve işe gitti. Hastaneye girdiğinde Tuna ona doğru geliyordu.

"Doruk bi kadın cesedi getirdiler morgda duruyor birazdan incelemeye gireceğiz hazırlan istersen. "

"Tamam Tuna geliyorum. "

Tuna Doruk'un hastanedeki en yakın arkadaşıydı normalde de fazla arkadaşı olmadığı için genel olarak birlikte takılırlardı. Doruk işe ilk başladığı zaman Tuna'da daha yeniydi. İlk başlarda ikisi de oldukça zorlanmış. Bir Adli Tıp Şube Müdürlüğünde işe başlamak yerine devlet hastanesine işe girmelerine ikiside anlam verememişti. Ama şimdi alışmış ve işlerinde oldukça iyi iki hekim haline gelmişlerdi. Doruk, Tuna'ya göre daha soğuk kanlıydı.
Kadavraları ,cesetleri izlerken daha mantıklı düşünceler sergileyebiliyordu. Ama daha sonra Tuna'da işiinde oldukça başarılı olmuştu.

Doruk üst kattaki dolabından önlüğünü aldı ve en alt katta ki morga Tuna'nın yanına gitti. Tuna onu orada bekliyordu.

"Bende seni bekliyordum. Ceset Mezarlıkta ağaca asılı şekilde bulunmuş. İntihar olduğu düşünülüyor. 26 yaşında bir kız. Annesi de babası da bulunamamış sanırım küçük yaşta onları kaybetmiş. İstersen girelim."

"Tamam."

İçeri girdiklerinde kızın vücudu kapalı beyaz çarşafla örtülüydü. Doruk kızın başına geçti ve çarşafı kaldırdı. Kız oldukça güzel bir yüze sahipti ancak yüzünde ufak tefek çizikler vardı. Tuna bi anda ona seslendi.

"Abi şuna bak kızın ayak parmaklarında çarpıya benzer işaretler var bunlar da neyin nesi. "

Doruk Tuna'nın gösterdiği yere baktı. Kızın parmak uçlarında ki daha yeni bir yaraya benzeyen o çiziklere baktı. Her parmağında vardı. Daha sonra üzerindeki çarşafı tamamen kaldırdılar. Doruk o an kızın ellerinde ki işaretleri de gördü. Yine aynı işaretten ellerinde de vardı. Şimdi anlamıştı kız için neden otopsi istediklerini. Bu, ya sıradan bir intihar vakası değildi ya da bu bir intihar olmaktan çıkmış bir cinayetti.

"Tuna bu işaretten kızın ellerinde de var."

Tuna gördüğü görüntü karşısında oldukça soğukkanlı bir şekilde " Doruk bu vakanın intihar olduğuna emin miyiz?"

"Kesinlikle otopsiye girmesi gerekecek anlaşılan."diyerek yanıt verdi. Daha sonra ceset üzerinde ki incelemeleri bittiğinde önlüklerini kapının yanında duran askıya asıp oradan çıktılar. Otopsinin sonucu yarın çıkacaktı.

Tuna " Doruk bugün öğle yemeğini burda yemesek hastanenin yakınında bir yer var oraya gidelim diyorum. Eğer uyarsa sana da."

"Olur gidelim"

Daha sonra birlikte hastaneye 10 dakika uzaklıkta ki bir restoranta gidip cam kenarında bir masaya oturdular.

Tuna " Ben buranın lahmacununu çok övdüklerini duydum ben lahmacun yiyeceğim ya sen?"dedi

Doruk " Bende sana güveniyorum." Dedi  ve ikişer lahmacun söylediler.

Doruk tekrar söze girdi.

"Bugün ki cesetin adı neydi biliyor musun?"

"Sanırım adı Esin. Ne oldu ki?"

"Bir şey yok. Sadece onu birisine oldukça çok benzettim o yüzden. "

"Anladım"

O sırada yemekleri gelmişti. Tuna Doruk'a göre daha hızlı yiyordu o bitirdiğinde henüz Doruk daha bitirmemişti.

Tuna " Doruk hadi abi biraz hızlı ye artık da kalkalım." 

Doruk son lokmayı de hızlıca ağzına atıp ayağa kalktı.

"Hadi gidelim bakalım o zaman."

Hastaneye doğru ilerlerlerken Tuna Doruk'un hiç beklemediği bir soruyla Doruk'un içinin yine üpermesini sağladı.

"Doruk ya sen geçenlerde birinden bahsediyordun. Benle dalga geçiyor biri felan demiştin. Ne oldu o ya?"

"Tuna bunu boşversene şimdi aklına nerden geldi bu asıl-"

"Lafı değiştirme bir soru sordum hâlâ devam ediyor mu? "

"Ne devam ediyor mu Tuna?"

" Doruk anlamamış gibi yapma kardeşim notlar işte gelmeye devam ediyor  mu hâlâ?"

"Tuna neden sordun durup dururken bunu şimdi?"

" Aklıma geldi birden nedeni mi var merak ettim sadece."

"Şey evet hâlâ geliyor hemde sıklıkla geliyor oldukça sıklıkla. "

"Nasıl yani oldukça sıklıkla derken. "

"Eskiden arada bir gelirdi Tuna. Şimdi ise her gün, her akşam geliyor o lanet olası notlar. "

"Ya aman dediğin gibidir işte birisi seninle dalga-"

" Tuna hayır! Öyle değil işte öyle değil notları bilsen öyle demezdin ilk başta bende öyle demiştim. Dalga geçiyor birisi demiştim. Ama Tuna birisi ,birisi benim peşimde benden bir şey istiyor ve ben bu durumdan çok ama çok sıkıldım. "

" Doruk dur bi dur sakin ol anladım sen bu konu açılınca stres oluyorsun. İyi de ne diyor ki o notlarda da da seni bu kadar fazla sinirlendiriyor."

Doruk sessiz kaldı o notlarda ne denmemişti ki ona. Birisi ona tehtidler savuruyor, onunla resmen eğlenerek onu korkutmayı başarıyordu.

"Doruk iyi misin?"

"Tuna notlarda diyor ki..."

"Doruk çıkar ağzındaki baklayı oğlum. Çıkar ki bu iş neyin nesi bir bakalım. "

"Sen benim kurbanımsın."

" Ne?"

"Sen benim kurbanımsın diyor Tuna. Sen- benim-kurbanımsın. "

....... 

Bölümün sonuna geldiik umarım beğenirsiniz...

Eğer hatalarım olduysa kusura bakmayın. Oldukça dikkat etmeye çalışıyorum.

Okuyan herkese çok çok teşekkür ederim. Sizleri çok çok çok seviyorum  kendinize iyi bakın diğer bölümde görüşmek üzere... ❤️

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 30, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Sessiz NotlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin