İstanbul gibi sevmek

583 22 27
                                    

"Bir şehir ol mesela İstanbul gibi De ki;
Boğazın kuruyuncaya kadar seveceğim seni"
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

İstanbul'a ilk ayak bastığında hava çok soğuktu. Montumun önünü iliklemeye çalıştım. Daha gelir gelmez beni soğuk bir şekilde karşılmak nedir? Sanki ben seni çok seviyorum. Emin ol duygularımız karşılıklı.

Hızlı adımlarla arabaya doğru ilerledim. Tabi annem daha biz gelmeden bizi alacak şirket arabasını ayarlamıştı. Kadının dibi ya. Arabaya bindiğimde sıcacıktı.

"Oh mis" derken şoförün konuşması dikkatimi bozdu.

"Leyla hanım, yolumuz biraz uzun olacak. O yüzden isterseniz size yiyecek bir şeyler ayarlatabilirim?"

E malum 'trafik' vardı. Daha gelir gelmez bana kötü davranmak zorunda mısın İstanbul? Ön yargılarını yıkamaz mısın en azından? Sanki bilerek sevdirmemeye çalışıyorsun bana. Sanki bilerek önüme tüm kötülüklerini seriyorsun. İyiliklerini göstermiyorsun. Ki iyiliklerin var mı ondan da şüpheliyim.

"Hayır teşekkürler" diyerek annem konuyu kapattı. İyi ama beni kimse takmıyor. Ben açıım.

Oflayarak kulaklığımı çıkardım ve number one Türk'ü açtım.

"Ve bu şarkı tüm sevenler için gelsin. Sizde İstanbul gibi sevin gençler " diyen cazgır adamın sesiyle yüzümü buruşturdum.

"Oğlum o nasıl bir ses? Gay mısın ya?" diye homurdana homurdana şarkıyı beklemeye başladım.

"Mevsim rüzgarları ne zaman eserse
O zaman hatırlarım çocukluk rüyalarım
Şeytan uçurtmalarım

Öper beni annem yanaklarımdan
Güzel bir rüyada sanki sevdiklerim
Hayattalarken hala

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız Kulesi ve adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar"

Şarkı gülümsememi sağlamıştı. Neden mi? Bilmiyorum ama kim bilir belki de İstanbul artık o kadar kötü değildir. Kim bilir belki de insanların değişebileceği gibi o da değişebilir. Kim bilir...

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

BİR HAFTA SONRA

Sabah alarmın sesiyle kalktım. Alarmı kapattım ve yataktan kalktım. Fakat bu kalkış bu yıl için ilk ve son olacak. Oda şu iğrenç bir haftanın hatırına. O bir haftada ne mi oldu?

Uçak biletleri erkene alındığı için erken gelmiştik. Temizlikçilerde evi temizlemeye anneme yardıma geleceklerdi. Ama biz erken geldiğimiz için evi birlikte temizledik. Düşünün yeni alınmış bir ev ve temizlemek. Hem de evin duvarlarını bana diş fırçasıyla temizletti ya. Niyeymiş? Yok efendim motiflerin arasında kir kalırmış. O yüzden onların güzelce ovulması gerekiyormuş.

"Ya ben mi dedim sana git motif duvarlı ev al diye? Git kendin temizle ya" diyemedim tabi. Çünkü biraz sıkar. Ve işte benim haftam burada biter. Annem temizlik günü dışında şirketteydi. Ben de evde wattpad de kitap okudum ve yazdım, film izledim ve Skype'dan Göktuğ ile konuştum. Babası onu barda bir kızla basmış o yüzden ceza almış ve buraya daha erken gelecekmiş.

"Büyük ihtimalle bu hafta beni oraya şutlarlar kanka"

"Göktuğ yavrum sızlanma. Benim yanımda olmak sana ancak gurur verebilir.

Aşkın kanatlarındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin