_ESMAHAN SULTAN SARAYI_
Hava yavaş yavaş kararmaktadır. Esmahan Sultan sofrayı hazırlatmıştır. Cariyeler, yemekleri getirmektedir. Esmahan heyecanlıdır. Konuklarını beklemektedir. Sarayın bahçesine bir araba yaklaşır. İçinden Gevherhan Sultan ve eşi Piyale Paşa iner. Esmahan, pencereden gelenleri görür. Şalıyla başını örter ve kapıya doğru yürür karşılamak için. Kapı açılır, Gevherhan ve Piyale içeri girer. Piyale Paşa Esmahan'a selam verir. Esmahan:"Hoşgeldiniz. Piyale Paşam, Sokollu Mehmet Paşa sizi arka bahçede beklemekte. Dilerseniz akşam yemeğine kadar hoşbet edebilirsiniz." Piyale tekrar selam verir ve çıkar. Gevherhan Esmahan'ın elinden tutar:"Esmahan, kardeşimiz Şah çok dertli, bugün farketmişsindir."
Esmahan anlam veremez. Gevherhan ona, Şah'ın ailevi mevzularını anlatır. Esmahan'ın yüzü düşer, bir şeyler düşünmeye başlar. Çok geçmeden sarayın bahçesine bir araba daha yaklaşır, içinden Mihrimah Sultan ve kızı Ayşe Hümaşah Sultan iner. Ağalar Esmahan ve Gevherhan'a haber verir, ayağa kalkarlar. Mihrimah içeri girince ikisi de eğilir. Esmahan: "Hoşgeldiniz sultanım."
Mihrimah gülümser ve kızıyla birlikte yanlarına gider. Hep birlikte oturur, sohbet etmeye başlarlar._TOPKAPI SARAYI_
Sultan Selim ve Nurbanu Sultan terasta oturmuş günbatımını seyretmektedir. Nurbanu, Selim'in göğsüne kafasını yaslamıştır. Selim ise içkisini yudumlamaktadır. Selim: "Gitme vakti geldi Nurbanu." der.
Nurbanu:"Keşke bu an sonsuza dek sürse. Şuan o kadar mesudum ki..."
İkisi de ayağa kalkarlar. Nurbanu üstünü başını düzeltir, Selim'le birlikte akşam yemeğine gitmek üzere çıkarlar._ESMAHAN SULTAN SARAYI_
Sokollu Mehmet Paşa ve Piyale Paşa bahçede oturmuş devlet işlerinden konuşmaktadırlar. İkisi de sefere çıkılması taraftarıdır. Bahçeye iki araba daha yaklaşır. Birinden Sultan Selim ve Nurbanu, birinden de Şah Sultan ve Çakırcıbaşı Hasan Ağa iner. Nurbanu'nun ağzı kulaklarındadır. Esmahan ve Gevherhan, bahçeye çıkarlar. Sokollu ve Piyale dahil hepsi hünkarın önünde eğilirler. Şah ise kendisinden biraz önde giden kocasına yetişir, zorla koluna girer. Birlikte tekrar içeri girerler. Hava artık kararmıştır. Sultan Selim sofraya oturur. Arkasından da diğer konuklar... Yemeğin ilerleyen dakikalarında Nurbanu bir şey açıklayacağını söyler. Selim'e bakar, Selim gözüyle onayı verir ve içkisini kafasına diker. Nurbanu diğer konuklara döner, nikah kıydıklarını büyük bir sevinçle açıklar. Mihrimah'ın gözleri faltaşı gibi açılır. Şah, Esmahan, Gevherhan ve eşleri bu habere çok sevinir Çakırcıbaşı Hasan hariç! Hepsi tek tek Selim'i ve Nurbanu'yu tebrik eder. Hasan Ağa ise kaygıyla Mihrimah'a bakar. Mihrimah zar zor tebrik eder... Şah ise kocasına bakmaktadır. O an kararını verir ve:"Ben de bir şey açıklamak istiyorum!" der. Hasan Ağa, içkisinden bir yudum alır, Şah devam eder:"Ben de gebeyim validem! Size bir torun vereceğim!"
Hasan Ağa'nın içkisi boğazında kalır, bir anda öksürmeye başlar. Sonra anlam vermeden Şah'a bakar. Gevherhan hariç herkes tebrik eder. Gevherhan'ın ise aklına Şah'ın söylediği takılır:"Kocam aylardır yüzüme bakmıyor!" O halde ne zaman olmuştur bu bebek?_TOPKAPI,NURBANU'NUN DAİRESİ_
Veronika ortalığı toplamaktadır. Kapı açılır, içeri Canfeda Kalfa girer:"Ne işin var burada hatun, diğer kızlar yemeklerini bitirmek üzere."
Veronika:"Zaten burada işim bitti Canfeda Kalfa. Şimdi iniyorum hareme." Veronika hareme inmek için selam verir, Canfeda'nın yanından geçecekken Canfeda kolundan sertçe tutar:"Bana bak hatun, Nurbanu Sultan'ın gözüne girmiş olabilirsin. Lakin ben sana zerre güvenmiyorum. Gözüm üstünde. En ufak hatanda saraydan kovarım seni!"
Veronika yılan bakışlarını Canfeda'ya diker, yalandan birkez daha eğilir ve çıkar.
_ESMAHAN SULTAN SARAYI_
Yemek bitmiştir. Sultan Selim ve paşalar bahçeye çıkmış oturmaktadırlar. İçeride ise Esmahan, Gevherhan, Şah ve Nurbanu konuşmaktadırlar. Mihrimah ve kızı da yanlarında oturmaktadır. Nurbanu sürekli nikahlarından ve karnındaki bebekten bahsetmektedir. Mihrimah ise olabildiğince sakin kalmaya çalışmaktadır. Şah ayağa kalkar, validesinden izin ister ve yüzüne su çarpmak için üst kata çıkar. Gevherhan arkasından kalkar, bir bahaneyle o da Şah'ın yanına gider. Şah üst katta terasa çıkmış, bahçedeki eşine bakmakta, bir yandan evliliğini düşünmektedir. Gevher yanına gelir: "Ne yapmaya çalışıyorsun Şah?"
Şah irkilir ve şaşırır. Ne olduğunu anlamaya çalışır. Gevherhan:"Hani kocan aylardır yüzüne bakmıyordu, nasıl oldu bu çocuk?"
Şah'ın gözleri dolar ve hemen itiraf eder:"Ne yapsaydım Gevher? Evliliğimi kurtarmak için böyle bir yalan uydurmak zorunda kaldım."
Gevherhan:"Bu yalan er geç ortaya çıkacak. O zaman ne yapacaksın?"
Şah:"Merak etme, eğer o zamana kadar hamile kalamazsam bebeği düşürdüğümü söyleyeceğim herkese."
Gevherhan mecburen sessiz kalmak zorundadır. Lakin hiç içine sinmemiştir bu yalan. Esmahan aşağıda birlikte oturduğu validesine: "Validem, dilerseniz size bir daire hazırlatayım, bu gece hünkarımızla burada kalın." Nurbanu:"Başka bir zaman artık güzel kızım. Zira bu hünkarımızla nikahtan sonraki ilk gecemiz olacak." Bir yandan gülümseyip göz ucuyla Mihrimah'a bakar. Esmahan kabul eder. Kapı açılır, içeri Şah ve Gevherhan girer. Validelerinin yanına tekrar otururlar. Nurbanu Şah'a:"Evladım, bu senin ilk tecrüben kendine çok iyi bakmalısın. Üzüntüden, öfkeden uzak dur. Malum, bana bir torun vereceksin." Şah sahte bir şekilde gülümser, Gevherhan'a bakar. Gevher, bu yalandan hiç hoşnut değildir. Kapı tekrar açılır, ağalardan biri hünkarın Nurbanu'yu çağırdığını haber verir. Nurbanu gitmek için ayaklanır. Bahçeye çıkar, Selim'le birlikte arabaya binerler. Şah da kocasının koluna girer ve arabalarına giderler. Mihrimah, kızı ve Gevherhan bir süre daha kalacaktır. Hünkar gidince Sokollu ağalara emir verir, ağalar lokum ve şerbet getirirler. Piyale de oturup Sokollu ile sohbetine devam eder. İçeride sultanlar konuşmaktadırlar. Gevherhan boş bulunur ve Mihrimah'ın yanında Şah'ın ailevi mevzularından bahseder. Esmahan kaş göz edince susar. Mihrimah imalı bakışlarla:"Biz de gidelim artık kızım. Geç oldu, aklım kardeşin Osman'da." Mihrimah ve kızı Hümaşah arabalarına binip yola çıkarlar. Esmahan Gevherhan'a döner ve sert bir sesle:"Bir daha sakın kardeşlerinin sırlarını başkalarının önünde dile getirme. Sonra suçlu olan sen olursun!" der. Gevherhan da pişmandır. Ağalar Piyale Paşa'ya haber verir, Gevherhan'la kendi saraylarına gitmek üzere yola çıkarlar. Sokollu içeri eşinin yanına girer. Esmahan yatak odasına çıkmıştır, cariyeleri saçını taramaktadır. Sokollu girer, cariyeler çıkar. Sokollu kaftanını çıkarır çok yorgundur. Yatağa uzanır. Esmahan Sokollu'nun yanına gider, uzanır: "Paşam, ben de size bir evlat daha vermek istiyorum artık."
Sokollu gülümser, Esmahan'ı dudağından öper. Esmahan ise bir yandan düğmelerini açmaya başlar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhteşem Yüzyıl : Kadınlar Saltanatı
Historical FictionKanuni Sultan Süleyman'ın ölümü, Sultan Ahmet'in tahta çıkışı arasındaki 36 yıl... Acımasız ve zalim sultanlar, masumiyetin kayboluşu ve kanlı bir taht. Sultanlar arasındaki savaşın Osmanlı İmparatorluğu'na etkileri... Hepsi ve daha fazlası kitabımı...