Kara Kış!

84 5 1
                                    

_MANİSA SARAYI_
Şehzade Murad, yanında lalasıyla tebdilden dönmektedir. Canı sıkılmıştır duyduklarına. Lala Ferruh Paşa ona, eğer eşkiya çetesini yok ederse kulların bundan hoşnut kalacağını hatırlatır. Şehzade, lalaya döner:"O halde en güvendiğin adamlarını topla lala. Eşkiyalara baskım düzenleyeceğiz!"
Ferruh Paşa:"Bağışlayın şehzadem, lakin onların yerine dair en ufak bir malumatımız yokken, nasıl olacak bu baskın?"  Murad planını anlatır. Gece vakti harekete geçip eşkiyaları takip edeceklerdir. Böylece yerlerini öğrenip kellelerini uçuracaktır!
_MANİSA HAREMİ_
Bülbül ağa her zamanki gibi Şemsiruhsar'ın yemeğine ilaç koyacaktır. Mutfaktan öğle yemeği tepsisini alır, kuytu bir köşeye geçer ve ilacı atar. Lakin o sırada meşgaleden dönmekte olan bir hatun görür onu. Saklanır. Bülbül yemeği götürür Ruhsar'a. Hareme geri dönünce, az evvel kendisini gören hatunu yanına çağırır. Hatun korka korka gelir. Bülbül, hatunu kolundan tutup götürür Safiye Sultan'a. Yolda: "Seni görmeyeceğimi mi sandın hatun?"  Hatun ağlamaya ve yalvarmaya başlar. Safiye'nin kapısına gelince Bülbül duvara yapıştırır hatunu:"O halde ne bir şey gördün, ne de duydun! Anlaşıldı mı?"
Hatun titreyerek kafa sallar. Bülbül bırakınca hareme döner.

_TOPKAPI SARAYI HAS ODA_
Sultan Selim terasından manzarayı izlemektedir. Yanına Mihrimah Sultan gelir. Eğildikten sonra Selim'in yanına oturur. Ve konuşmaya başlar: "Hünkar kardeşim, bugün validemizin külliyesine gideceğim. Oradan da Süleymaniye Camii'ne geçer, babamız ve annemiz için dua ederim. Tabi sen izin verirsen."
Selim gülümser, âla der. Sokollu Mehmet Paşa gelir. Malumat verecektir hünkara. Mihrimah izin ister ve çekilir. Giderken dik dik bakar Sokollu'ya. Sokollu: "Kudretli hünkarım, bildiğiniz üzere geçen yıl San'a beylerbeyi İbrahim Ağa Hakk'ın rahmetine kavuştu. Bunun üzerine bölgede yaşanan karışıklıklar artınca, sizin adaletiniz temsil edebilecek tecrübeli birini buldum. Özdemiroğlu Osman Paşa'yı yaklaşık iki hafta evvel San'a beylerbeyliğine tayin ettim. Lakin siz kabul etmezseniz bu kararımı..."
söylenenleri yarım kulakla dinleyen Selim:"Sana itimadım tam Sokollu. Osman Paşa'nın verdiğin lütfa sadık kalacağına da eminim, çekilebilirsin." der.
_VALİDE SULTAN DAİRESİ_
Kapı açılır, Mihrimah içeri girer. kızı Şah ile oturmakta olan Nurbanu ayağa kalkar, karnını tutarak selam verir. Mihrimah:"Otur Nurbanu, rahatsız olma. Sana bir şey söylemeye geldim. (Nurbanu dinler.) Bugün validem Haseki Hürrem Sultan'ın külliyesine gideceğim, hayır yapıp hatunların dertlerini dinleyeceğim. Dilersen sen de benimle gel."
Nurbanu şaşırır, böyle bir tekşif beklemiyordur. "Şeref duyarım sultanım." der.
Şah:"O halde, size ben de eşlik ederim."
Mihrimah:"O halde Esmahan ve Gevherhan'a haber yollayayım, belki gelmek isterler." der ve çıkar. Nurbanu kızına bakar:"Güzeller güzeli Şah'ım, bu aralar seni hep mutsuz görüyorum. Eğer bebeğini düşürme meselesiyle ilgiliyse hiç kafana takma. Daha çok gençsin, bir sürü evladın olacak."
Kapı tekrar açılır, Canfeda Kalfa yanında bir hatunla içeri girer. Selam verir ve:"Sultanım, bu hatun eski saraydan geldi. Bundan böyle haremde görev yapacakmış."
Nurbanu şaşırır ve hatuna sorular sorar. Bu hatun Servazat Dudu Hatun'dur. Kanuni'nin son demlerinde Çerkesler tarafından hediye edilmiş, eski sarayda eğitim görmüştür. Akıllı, namuslu ve otoriter biridir. Nurbanu'ya anlatır hikayesini. Nurbanu sevmiştir bu hatunu. Genç yaşına rağmen kuralcı olmasını takdir eder. Canfeda'ya, Dudu Hatun'u haremde kalfa yapmasını emreder. Canfeda Dudu Hatun'u da alıp çıkar.
Şah Sultan:"O kimdi validem, kalfalık görevini layığıyla yerine getirebilecek mi?"  Nurbanu:"Bu hatunun ismini daha önce duymuştum kızım. Kalfalık görevi için hususi eğitim gördü. Hürrem Sultan saraya aldıracaktı onu, lakin ömrü vefa etmedi."

_ESMAHAN SULTAN SARAYI_
Esmahan Sultan, kızını uyutmaktadır. Ağalardan biri kapıyı çalar, içeri girer. Eğilir ve Esmahan'a Mihrimah Sultan'dan haber getirir. Esmahan haberi alır, ağaya çekilmesi için emir verir. Sonra kapı tekrar açılır, Gevherhan Sultan gelir. Mihrimah'ın haberini almıştır o da. Hazırlanıp kardeşinin yanına gelmiştir. Esmahan kızını nihayet uyutabilmiştir. Kalfalara teslim eder, Gevherhan'a "Çıkalım." der. Birlikte arabalarına binip saraya doğru yola çıkarlar.

Muhteşem Yüzyıl : Kadınlar SaltanatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin