Muhteşem Yüzyıl : Kadınlar Saltanatı

Hürrem Sultan'ın Ruznamesi!

_MİHRİMAH SULTAN DAİRESİ_
Günlerden bir günün sabahıdır. Mihrimah Sultan uyanmış, kahvaltısını yapmıştır. Kapı çalar, içeri bir ağa girer. Mihrimah'ın eski sadık hizmetlilerinden Zümrüt Ağa'dır bu. Vaktiyle Mihrimah ile Edirne'ye gitmiş, Mihrimah dönümce onunla dönmemiştir. Şimdiyse Mihrimah'ın isteği üzerine payitahta dönmüştür. Dönerken Sümbül Ağa'dan bir hediye getirmiştir. Mihrimah'ın önünde eğilir, Sümbül Ağa'nın selamını iletir. Mihrimah bu hediyenin ne olduğunu sorar. Zümrüt Ağa bir defter uzatır Mihrimah'a. Ve bunun, Hürrem Sultan'ın ruznamesi olduğunu söyler. Mihrimah şaşırır. Zira daha önce böyle bir defterden haberi yoktur. Defteri alır ve bir kenara koyar. Sonra Gazanfer Ağa'yı çağırtır. Haremde dolanmakta olan Gazanfer, Mihrimah'ın dairesine gelir. Mihrimah, Zümrüt Ağa ile aynı odada kalacaklarını ve eşyalarının yerleştirilmesini söyler. Gazanfer mecburen kabul eder. Zümrüt'ü de alıp çıkar. Mihrimah ise validesinin ruznamesini okumaya başlar. Hürrem Sultan gün ve gün yazmıştır yaşadıklarını bu deftere.

_HAREM_
Nurbanu Sultan bu sabah haremde yapmaktadır kahvaltısını. Haremin önünde ağaların taşıdığı iki üç sandığı görür. Önlerinde ise Gazanfer Ağa vardır. Yanıbaşında bekleyen Canfeda'ya:"Ne oluyor Canfeda? Kimin bu eşyalar?"
Canfeda Kalfa:"Zümrüt diye bir ağanın sultanım. Bu sabah hareme geldi. Dediğine göre Mihrimah Sultan'ın çok eski ağalarındanmış. Edirne'den gelmiş."
Nurbanu kahvaltı yapmakta olan Veronika'ya işaret verir. Veronika Hatun Nurbanu'nun yanına gelir.
Nurbanu:"Veronika Hatun, git Gazanfer Ağa'ya söyle, işi bitince daireme gelsin." Veronika dediğini yapmak için çekilir. Nurbanu ise kahvaltısını bitirip Mihrimah'ın dairesine gider.

_GAZANFER AĞA ODASI_
Gazanfer, Zümrüt'ü odaya getirmiştir.
"Eşyalarını şuradaki dolaba yerleştir ağa. Yatacağın yer de burası. İşini bitir de hamama git, aklan paklan."
Zümrüt Ağa Gazanfer'in dediklerini yapmaya başlar. Kapı açılır, Veronika girer. Gazanfer'e selam verir ve: "Ağam, Nurbanu Sultan seni çağırıyor. İşin bittiğinde dairesine gidecekmişsin." Gazanfer:"Tamam, birazdan geliyorum." der. Veronika hareme döner.

_MANİSA SARAYI_
Şehzade Murad, kahvaltısını yapmış, kitap okumaktadır. Kapı açılır, Lala Ferruh Paşa içeri girer:"Şehzadem, emrettiğiniz üzere halkın şikayetlerini dinledim."
Murad:"Vaziyet nasıl lala? hiç şikayet var mı?"
Ferruh Paşa:"Malesef şehzadem. Bir eşkiya çetesi esnafı tehdit edip sürekli haraç toplarmış. Şikayetlerin neredeyse hepsi bu yönde."
Murad:"O halde yarın tebdil halde çıkalım paşa. Bakalım kimmiş bu eşkiyaların başı."
Lala Ferruh Paşa eğilir ve çıkar. Murad da dairesinden ayrılır. Safiye'nin yanına gider. Safiye oğlunu yere bırakmıştır. Şehzade Mehmet yavaş yavaş emeklemeye başlamıştır. Şehzade Murad oğlunu kucaklar, Mehmet kahkahalarla gülmeye başlar. Safiye de onları tatlı bir tebessümle izlemektedir. Murad Safiye'ye döner, bu akşam hazırlan Safiye'm. Geceyi birlikte geçireceğiz. Safiye buna çok sevinir.

_GEVHERHAN SULTAN SARAYI_
Şah Sultan, kardeşini ziyarete gelmiştir. Kahvaltılarını yapmış bahçede oturmaktadırlar. Şah Sultan, kocasıyla yaptığı tartışmaları Gevherhan'a anlatmıştır. Gevherhan, bu işe dur demenin vakti geldiğini düşünür. Şah:"Kalbinde başkası var! Benim yüzüme dahi bakmıyor!"
Gevherhan:"Sen kocanı kendinden uzaklaştırıyorsun Şah! Sizi Esmahan'ın sarayında gördüm. Hasan Ağa'yı hiç rahat bırakmıyorsun. Eğer böyle giderse... (Şah'ın üzüldüğünü farkeder.) Kadınlığını kullan Şah. Kocanı elinde tut. Eğer bu bebeği gerçekten doğurmazsan yandığının resmidir." Şah bir iç geçirir. Ne yapabileceğini düşünmeye başlar.

_MİHRİMAH SULTAN DAİRESİ_
Nurbanu, sinirle Mihrimah'ın dairesine gelmiştir. Ondan hesap sorar:"Sultanım, beni bağışlayın fakat haremin yönetiminin bende olduğunu biliyorsunuz. Kaideler gereği benden habersiz haremde kuş bile uçmaması gerekirken siz kafanıza estiği gibi davranıyorsunuz. Eğer siz bile bana böyle muamele ederseniz, haremdeki ağalar, hatunlar beni asla dikkate almazlar!"
Mihrimah:"Harem yönetimi sende olabilir Nurbanu. Lakin benim maiyetimle ilgili karar verme yetkisine sahip değilsin! Zümrüt Ağa, benim himayemdedir ve ben nereye istersem oraya gelir! (Nurbanu'nun hafifçe belirginleşmiş karnına bakar.) Hem sen böyle şeylerle yorma kendini. Zira karnında yeğenimi taşıyorsun."
Nurbanu yalandan eğilir ve çıkar.